Dolar 32,4781
Euro 34,9319
Altın 2.435,57
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 18°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 18°C

BAYKAL: “PYD olayı değil, Halep olayıdır”

BAYKAL: “PYD olayı değil, Halep olayıdır”
16/02/2016 00:16
A+
A-

CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın ‘Tarafsız Bölge’ programına katılıp gazeteci Deniz Zeyrek ve Hande Fırat’ın sorularını yanıtlayan CHP eski genel başkanı Deniz Baykal, “Azez-Halep hattını açık tutmak için bombalanmasını doğru buluyorum” dedi

Deniz Baykal’ın konuşmasından satır başları:

Azez Halep hattını açık tutmak için Türkiye’nin bombalama hakkı vardır. Şu anlık bu bombalamaların etkili olduğu anlaşılıyor. Güneyden Halep’e sızma planı olduğu anlaşılıyor. Halep Sünni İslam kentidir. Bu kenti Rusya’nın, Esad’ın himayesine teslim etmek üzerine bir politikayı çok ciddi sorgulamak lazım.
Niye göçüyor insanlar? Orada Halep’te bir katliam var. Tarihi kimliği değiştirecek süreç yaşanırken ‘durun’, ‘bekleyin’ veya ‘izleyin’ demek doğru olmuyor.

O hattın açık olması Halep’ten bir göç dalgasının yönelmemesi açısından çok önemli. Olay PYD olayı değil, Halep olayıdır. Olay Şii kuşatmasıdır.

Hükümetin Türkiye’yi savaşa sokması üzerine kaygı var. Bu doğru bir kaygıdır.

Ortadoğu’da artık gücü yeten gücü yetene. IŞİD’le mücadele etmeye geliyorum diyor, Bayırbucak Türkmenlerini bombalıyorlar.

Çatışmaya dayalı düzen arayışı. Bunun bir düzen getirmediği ortada. Suriye’nin Türkiye’nin bu hale gelmesinde bizim hükümetin çok büyük sorumluluğu var. Hükümetin Türkiye’ye sahip çıkmak lazım. Yeni bir savaşa doğru bizi sürükleyebilir. Buna engel olmaya çalışalım. Parti olarak biz soralım vatandaş sandıkta sorsun.

Esad gitmeli diye başladı Amerika şimdi kalsın noktasına geldi. Hükümette öyle. Bu yanlışları yapmayan bir CHP var.

1 Mart tezkeresine biz karşı çıktık. Tony Blair, Irak’ta yapılan müdehaleyle IŞİD’in ortaya çıktığını söyledi. Biz “yanlış” dedik. O gün karşı çıktık.

1 Mart tezkeresi Amerika’nın Ortadoğu’ya yapacağı müdahalede Türkiye’yi kullanma politikasıydı. Toprağımızın kullanılmasına izin vermek de bir savaş ilanıdır. Irak’ta uluslararası hukuka aykırıydı.

1 Mart tezkeresine niye ‘evet’ dediler? Bir, büyük para alacaklarını düşündüler. İki, Ortadoğuyu birlikte masaya oturururuz şekillendiririz diye düşündüler.

Cumhurbaşkanın zihnini arkasında o var. 1 Mart tezkeresini çıkaramadık, giremedik. “Şimdi gireriz” diye düşünüyor. Herkes ben askerimin postalını sokmam diyor. Bir uçak düştü şimdi uçağımızı sınırın diğer tarafına geçiremiyoruz.

Mezhep söylemi benim çok rahatsız olduğum söylem. Ortadoğu’da ortaya çıkan tablonun beni en çok rahatsız eden konu budur. Maalesef Ortadoğu’da milli ve siyasi kimlik kalmamıştır. Mezhep kimliğine indirgenmiştir. Böyle bir dinamiğin Türkiye’ye yansımasından kaygı duyuyorum. İktidarı bu konuda duyarsız olmakla, mezhep dinamikleri siyasete taşımakla suçluyorum. Ben mezhep dediğim de “vay öbürünü düşünüyor” gibi düşünüyorlar.
Gönül ister ki IŞİD değil orada bizim alıştığımız türde bir Sünni İslam ortaya çıksa. Sünni alanda IŞİD’leşti. Bu da fevkalede vahim bir gelişmedir. Biz bu iki gelişme karşısında kendimizi yabancı hissediyoruz. IŞİD, Sünni olarak anlaşılabilir bir konumda değildir.