“17-25 ARALIK’IN KONUŞULMASINI İSTEMEYEN HÜKÜMET BASINI SUSTURMAYA ÇALIŞIYOR”
Türk Eğitimsen Yozgat Şube Başkanı Seyfi Bayrak, “17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun konuşulmasını istemeyen hükümet maalesef basınımızı muhalif güçlerle susturmaya başvurdu. Demokrasi ve hukuk devletinde basını susturma, hele hele basına darbe kabul edilmez.” dedi.
Yozgat Şube Başkanı Seyfi Bayrak, 14 Aralık 2014 tarihinde özgür basına yapılan polis baskınının tüm basına yönelik yapılan bir tehdit olduğunu vurguladı. Bayrak, “Basın ve ifade hürriyeti cezalandırılamaz. Gazetecilere yönelik bu operasyon tüm tüm basınımıza yapılan bir tehdittir. İfade hürriyetinin bulunmadığı yerde hukuktan bahsetmek, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunu hükumeti devirme planı demek için ortada müspet deliller olmalıdır. Basınımıza medyaya yapılan bu uygulama memleketin Mısır’la Libya’ya Irak’a dönmesini gösteriyor. Bu bir tehdittir, aba altından sopa göstermektedir. Ülkemiz kan ağlarken, yanarken kurulan şeref masalarında, milletimizin birlik ve beraberliği devletimizin bütünlüğü PKK’nın insaf ve inisiyatifine terk edilirken al bayrağımıza yapılan çirkin saldırıların izahı yoktur. Kanton ilan edilen ilçeler varken Cizre’deki alçaklığa saatlerce müdahale edilmezken, ortadaki yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ile uğraşması gerekirken medya ve basınımız susturulmaya çalışılıyor.” diye konuştu.
“GÜNEYDOĞU’DA ÖZERKLİK İLAN EDİLMİŞ YETKİLİLER GÖRMÜYOR”
Güneydoğu’da PKK tarafından özerkliğin ilan edildiğini ve yetkililerin görmediğini söyleyen Bayrak, “Güneydoğu’da özerklik ilan edilmiş yetkililer görmüyor uyuyor. 17- 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet olaylarına adı karışanlar hesap vereceği yerde yargı üzerinde baskı oluşturuluyor. Yolsuzluk, hırsızlık değildir diye fetva verenlere iş yapıyoruz adına yolsuzluğu meşrulaştırılıyor. Herşeyi paralel yapı tarafından yapıldığını söylüyorlar. Hükumet kendi yetersizliğini, acizliğini hatta ihanetlerini paralelin arkasına gizlenerek unutturmaya çalışıyor. Cizre’yi kanton ilan edip etrafında hendekler kazan paralel yapımıdır? Paralel yapımı ülkenin bir bölgesinde ayrı bir dil kullanıyor. Ayrı karakollar, ayrı mahkemeler kuruyor, ayrı paçavralar asıyor. Anne karnındaki bebeğiyle 40 bin kişinin katili Apo’nun resimlerini sallandırıyor. Çözüm süreci adı altında mahkum edilmiş Apo’nun talimatlarını Kandil’den hükumete İmralı’ya taşıyanlar paralel yapımı? Eğer bütün bu yapılanlar hainlikler, olumsuzluklar paralel yapı tarafından gerçekleştirilmişse o zaman hükumet neredeydi diye sormak gerekir.” şeklinde konuştu.
cihan