Dolar 32,5191
Euro 34,7972
Altın 2.420,37
BİST 9.719,54
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Per 20°C
Cum 19°C
Cts 18°C
Paz 19°C

ADALET MÜLKÜN TEMELIYDI DEĞIL MI?

ADALET MÜLKÜN TEMELIYDI DEĞIL MI?
21/06/2014 16:23
A+
A-

Anayasamızda;

“Hukuk devleti” diye yazıyor.

Ancak gelin görün ki;

Hukuka “H” kadar yakın insanların bile aklının almadığı,

Ergenekon, Balyoz, Sarıkız, Eldiven, vs, gibi

Sayısız ve sınırsız yargılamalar.

Bir bir çöküyor, bir bir yıkılıyor.

*

Mesela “ilk derece” mahkemenin görmediği ya da görmezden geldiğini,

“Üst derece” mahkeme de görmedi.

Ama Anayasa Mahkemesi gördü.

Dahası “oybirliği” ile dedi ki:

“Hak ihlali var: Yeniden yargılanmalı.”

Yani “hukukçu savcı” hukuku görmezken,

“Hukukçu hâkim” hukuku görmezken,

İktisatçı başkan ve kurulu “hukuk” deyiverdi.

*

2007’den bu yana kamuoyunu meşgul eden onlarca dava,

Ortalara saçılan dijital sahtelikler…

Hatalarla dolu düzmece iddianameler…

İfadesi bile alınmadan suçlanan sanıklar…

Vatan haini uydurma tanıklar…

Çelişkilerin giderilmediği yargılamalar,

“Hukuksuzluk için kuruldu” denilen “özel” mahkemeler…

*

Hayatlarının “içine edilen” yüzlerce insan,

Çökertilen Türk Ordusu,

Yıkılan yuvalar,

Mezara konulan insanlar,

Mağdur edilen aileler,

“Darbeci” diye fişlenen Kuru’nun yanında ki Yaş’lar,

Öksüz bırakılan çocuklar,

*

Gecikmiş adaletin, adalet olmaktan çıkması…

Suç ve ceza arasındaki dengenin yitirilmesi…

Hukukun ve adaletin, ideolojilere yenik düşmesi…

Yargıya yakışmayan, savcı ve hâkimler…

Bunlara “malzeme üreten” kolluk kuvvetleri…

Ve her ne kadar “ilke, kural, hakkaniyet” ilkesi varsa,

Yerle bir edilen ibretlik davalar.

*

12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 34 yıl geçmişken…

Hukuk hukuken suç olan “darbeyi” ancak yargılayabildi.

Verilen ceza henüz kesinleşmese de,

Mantıken sormak istiyorum;

“Darbe yapanlar 34 yıl sonra yargılanırken, darbe yapacağı iddia edilenler neden peşin cezayla yıllardır hürriyetinden edildi?”

Ya da;

“Hukuka aykırılıklar bangır bangır bağırırken, mahkemeler bu hukuksuzluğu nasıl görmedi?”

*

Sizce yargı bu kadar görmez,

Bu kadar duymaz,

Bu kadar bilmez,

Ve bu kadar komik olabilir mi?

Şimdi kimilerine göre Balyoz davası bu kararla,

Birleştiği diğer davaları da içinden çıkılmaz hale sokmuşken,

Nasıl çıkılacak bu “kumpasın” içinden?

Sahi “”Adalet Mülkün Temeliydi” değil mi?

Ne diyelim;

Hukukun üstün olduğu,

Adil yargılamanın süratle sonuçlandırıldığı,

Güçlünün değil, haklının hakkının teslim edildiği bir Türkiye.