“ADALETİN SAATİ 17:25’TE DURDU”

CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, 17 ve 25 Aralık soruşturmalarında takipsizlik kararı verilmesinin, adalet adına bir katliam olduğunu söyledi. Özel, adaletin saatinin 17.25’te durduğunu kaydetti.

CHP Manisa İl Başkanlığı, adalet sarayı önüne, “Adaletin Kara Günü” yazılı siyah çelenk koydu. Protestoda CHP milletvekilleri Özgür Özel, Sakine Öz ve Hasan Ören, İl Başkanı Cahit Kaplan ve çok sayıda partili hazır bulundu. Partililer, “Adaletin saati 17.25’te durdu” yazılı bir döviz de açtı.

‘ADALET BAZEN TOPALDIR AMA HİÇBİR ZAMAN KÖTÜRÜM DEĞİLDİR’

Burada gazetecilere açıklamada bulunan Milletvekili Özgür Özel, 17 ve 25 Aralık’ın, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ve dünya tarihinde siyasetçilerin ve ailelerinin bulaşmış olduğu en büyük yolsuzluğun soruşturulduğu, soruşturulmaya başlandığı gün olduğunu söyledi. Davanın savcısı tarafından verilen takipsizlikle 17 ve 25 Aralık soruşturmaları için 17.25’te adaletin saatinin durduğunu belirten Özel, “Ancak herkes şu bilsin ki adalet bazen topaldır ama hiçbir zaman kötürüm değildir. Bu duran saat, yarın AK Parti iktidardan uzaklaştığında tekrar çalışmaya başlayacak ve adalet er ya da geç yerini bulacaktır. Soruşturmaya takipsizlik veren, bir mahkeme değildir. Bu yüzden kimse hukukun önünde aklandığını iddia edemez. Takipsizlik veren bir savcıdır ve soruşturmayı başlatan ve yürüten savcı da değildir. O savcı AK Parti tarafından görevden alınmış, başka yere sürgün edilmiş, hakkında soruşturma başlatılmış, meslekten ihracı talep edilmiştir.” dedi. Bakanlara ve bakanların çocuklarına el uzatanların, adalet adına el uzatanların elinin, kolunun AK Parti tarafından kırıldığını dile getiren Özel, “Şimdi kendi atadıkları ve dikkat ediniz, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimleri tamamlandıktan sonra, yani o savcı da kendisiyle ilgili hükümetten garanti aldıktan sonra soruşturmaya takipsizlik vermiştir. Bu savcının aldığı çok büyük bir risk. Adalet adına bir katliamdır. Adaletin 17.25’te duran saati, bu yolsuzluğu yapanlar tekrar yargılanıp soruşturmalar açılıp cezaevine koyulduklarında, sadece ve sadece adaletin er ya da geç tecelli edeceğini bilsinler ve bütün hırsızlar için ibretiâlem olsun diye odalarına saat 17.25’te durmuş saatler asılacaktır. O saate bakarak cezalarını çekerken bugün yaptıklarının ne manaya geldiğini kendi vicdanlarıyla hesaplaşacaklar.” şeklinde konuştu.

’34 YIL SONRA 12 EYLÜL YARGILANIYORSA AK PARTİ DE YARGILANACAK’

CHP Milletvekili Ören de ne yaparlarsa yapsınlar aralık ayı içerisindeki 17 Aralık’ı ve 25 Aralık’ı silemeyeceklerini söyledi. Ören, “Eğer bu ülkede 34 yıl sonra 12 Eylül yargılanıyorsa bu hepimizin şahit olduğu 17 Aralık ve 27 Aralık’taki yolsuzluklarla ilgili AK Parti iktidarı da muhakkak ki yargılanacaktır. Yasama, yürütme, yargı. Yargı, taraf değildir. Yargı bağımsızdır. Yargıçları yanınıza alabilirsiniz. Yeni yargıçlar atayıp kendine bu dosyalarla ilgili belirli kayıtları silme başarısı ve becerisini gösterebilirsiniz ama Türkiye Cumhuriyeti’nin yargısı bağımsızdır. Gelecek günlerde hangi yargıcı bu dosyaları silmek için atarsanız atayın, AK Parti yargılanmaktan kurtulamayacaktır. Siz Ergenekon’da, siz Balyoz’da yalancı şahitlerle, doğru dürüst hukuka uygun toplanmayan delillerle insanları 5 yıl yatırdıktan sonra, 5 yıl cezaevine kapattıktan sonra şimdi bir savcı çıkıp da dosyaları inceleyip diyorsa ki, ‘Usulüne uygun toplanmadığından dolayı bu dosyayı kapatıyorum.’ diyorsa bu dosya o yargıcın elinde kapanmış olabilir ama 77 milyonun, AK Parti’li seçmenin de dahil olduğu 77 milyon seçmenin kafasında kapanmamıştır. Muhakkak önümüzdeki günlerde bu dosyalar açılıp bu usulsüzlükleri, bu yolsuzlukları yapanlardan, gerçekten Türkiye Cumhuriyeti’nin savcı ve hakimleri hesap soracaktır. 17 Aralık ve 25 Aralık, AK Parti’nin hırsızlık yaptığı günlerdir. Tarih boyunca unutulmayacaktır ve unutturmayacağız.” dedi.

CHP Milletvekili Öz, 17 ve 25 Aralık’ın bir hırsızlığın, bir çetenin deşifre olduğu gün olduğunu söyledi. Bu yolsuzluğun baştan beri bilindiğini ancak 17 Aralık’ta ortaya çıktığını dile getiren Öz, “17 Aralık’ta Türkiye’de insanlığın vicdanı kanamıştır. Bir kilo baklavayı çalan bir çocuğun yargılandığı Türkiye’de, bugün itibariyle savcının verdiği kararla milyonlarca dolar ayakkabı kutularının içerisindeki paraların çalınmadığı ile suçsuzluk belirtilerini gösterdikleri için bu savcıları kınıyoruz. Ülkemizdeki bu hırsızlığı, bu yolsuzluğu hep beraber, bütün Türkiye halkı olarak durdurmak için mücadele etmemiz gerekiyor.” diye konuştu.

CİHAN