Dolar 32,3650
Euro 34,9694
Altın 2.325,97
BİST 9.105,54
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

Akçay: Artık PKK ve FETÖ konuşmuyor, çünkü onların yerini CHP sözcüleri almış durumda

A+
A-

MHP’li Akçay: Artık PKK ve FETÖ konuşmuyor, çünkü onların yerini CHP sözcüleri almış durumda

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay “CHP sözcüleri ne kadar laf ebeliği yapsalar da güneşin balçıkla sıvanmayacağı gibi partilerinin FETÖ ve PKK’nın kayığına bindiği gerçeğini saklayamayacaklar. CHP sözcüleri bu konuda o kadar maharetli ki, artık PKK elebaşları beyanat vermiyorlar, CHP sözcüleri onların yerini almış durumda. CHP bu konuda o kadar maharetli ki, FETÖ’nün gazetecilerinin yerine onlar konuşmaktadır.” MHP’ye aday çıkarmıyor diye gösterdiğiniz bunca tepkiden sonra Sayın Kılıçdaroğlu’nun haysiyeti varsa aday olmak mecburiyetindedir. dedi.

Erkan Akçay’ın açıklaması şu şekilde: Türkiye 16 Nisan referandumu sonrasında yönetim sistemini değiştirmiş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Anayasa’da düzenlenmiştir.

Kasım 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve milletvekili seçimleri ile yeni yönetim sistemi fiilen başlayacaktır. Önümüzde bu sisteme geçiş için gerekli mevzuat çalışmalarının yapılacağı bir meclis gündemi bulunmaktadır.

Demokrasinin alfabesi milli iradeyi esas alır.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş de milli iradenin bir tercihidir.

Biz siyasetçilerin de Türk milletinin gösterdiği bu istikamette çalışması, vazifesini yerine getirmesi gerekmektedir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yasal değişikliklerine ilişin TBMM çalışmalarının milli irade doğrultusunda, TBMM’de siyasi partilerin demokratik bir müzakere ve mutabakat süreciyle tamamlanması temennimizdir.

Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, sistemin kurum ve kurallarıyla işlerlik kazanması için çalışmalara katkı vereceğiz.

Milliyetçi Hareket Partisi ile Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hazırlık safhasından halkoylaması aşamasına kadar hayırlı ve başarılı bir işbirliği süreci TBMM’deki mevzuat çalışmalarında da devam edecektir.

Sorumlu ve dürüst bir uzlaşma hukukunun gereği de budur. Bununla birlikte son günlerde CHP sözcülerinin açıklamaları milli iradeyle ortaya konan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini yok sayan, sistemin gereklerini görmezden gelen adeta gayri meşru bir yola kaymaktadır.

Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı bir cephe siyaseti yürütmekte, bunu yaparken de siyaseti merdiven altına indirmeye gayret etmektedir.

Yeni sistem siyasette müzakere, uzlaşma ve ittifak kültürünü yerleştirecekken, CHP bir taraftan ittifak görüşmelerine karşı çıkarken diğer taraftan da cephe siyasetinin gereği olarak HDP, İP, TKP, EMEP, FETÖ, PKK ve diğer yedekleriyle bir araya gelmektedir.

CHP blok siyasetini merdiven altında bu gruplarla sürdürmektedir.

Bizim “Şer İttifakı” olarak nitelendirdiğimiz bu bloku domine etmek için CHP bugünlerde Sayın Genel Başkanımıza ve partimize yönelik saygısızca, ahlaksız ve mesnetsiz iddialarla siyasi nezaket sınırlarını aşmaktadır.

CHP sözcüleri bu açıklamalarında Sayın Genel Başkanımızın açıklamalarından duydukları şaşkınlıklarını itiraf etmişlerdir.

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla şimdiden şaşkına dönüp çıldıranların 3 Kasım 2019’da dudakları uçuklayacak.  CHP’nin şaşkınlığı bundandır.

CHP 3 Kasım 2019’da ıskartaya düşmenin paniği içindedir. CHP’nin başına MHP gibi büyük bir taş düştü, feryatları, hırçınlıkları bundan dolayı.

3 Kasım 2019’da Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ‘Milli Devlet, Güçlü İktidar’ geliyor, haberleri olsun.

CHP’ye sesleniyorum; 3 Kasım 2019’a kadar daha çok şaşıracaksınız.

CHP, Genel Başkanımızın her hamlesi sonrasında şaşkın ördek misali saçmalamaya devam etmektedir” dedi.

CHP’nin şaşkınlık ve panik içinde çıkmaz sokağa saplandığını belirten Akçay “ CHP şaşkındır, karanlık, kirli ittifakların esas oğlanı haline gelmiştir.

CHP şu anda yalnızca FETÖ ve PKK’nn kuyruğuna takılmış zavallı bir partidir. CHP Türkiye düşmanlarının kayığına binerek bir ittifak kurmuştur o ittifakın adı da Şer ittifakıdır.

CHP de bu ittifakın ‘Ş’sidir. Bu kirli ittifak yakasını paçasını küresel güçlere kaptıranların ittifakıdır.

CHP’nin ittifakının bir yanında Pensilanya vardır, öbür yanında Kandil vardır. Bu kirli ittifak terörist için yürürken, mitinglerinde terörist paçavralarıyla pozlar verirken, terörist leşlerini karşılayıp defin ve taziyelerine katılmıştır.

CHP eski Dev-Yol artığı militanların sözcülük yaptığı bir parti haline gelmiştir.

CHP bu şer ittifakıyla Atatürk’ün çizgisinden çok uzaklara düşmüş ve uçuruma sürüklenmektedir.

Şer ittifakı Türkiye düşmanlarının çizgisinde gerçekleşmiştir.

16 Nisan sonrasında barajın yüzde 50+1’e çıkmasından dolayı iktidar olma şansı kalmayan CHP her türlü şer odaklarına kucak açarak “Hayır” cephesini Şer cephesine dönüştürme gayretindedir.

CHP MHP’ye laf yetiştireceğine aradıkları ittifakı yasal zemine çekmeyi teklif eden Sayın Genel Başkanımıza teşekkür etmelidir.

CHP ve yanaşmalarına bir defa daha anlatalım:  MHP Türkiye’nin onuru, milli çıkarların ve milli bekanın peşindedir.

FETÖ hıyaneti yeni melanetler peşinde koşarken, küresel güçler Türkiye’ye kumpaslar kurarken, bu alçakların değirmenine su taşımak, onlarla ortaklık etmektir.

Tarihin en büyük siyasi çelişkisini arayanlar bir CHP bayraklarıyla PKK paçavralarının bir araya geldiği meydanlara baksınlar.

Siyasi çelişki arayanlar bir yandan Atatürk’ü kullanarak siyasi cephe yaratmaya çalışırken diğer taraftan terörist taleplerini meclise kanun teklifi ve araştırma önergesi olarak sunanlara, terör sanıklarını meydanlarda alkışlatanlara bakmalıdır.

Değerli Milletvekilleri, CHP sözcüleri MHP’nin devlet ve millet bekasını düşünerek gerçekleştirdiği her hamlesi sonrasında çıldırmakta, ipe sapa gelmez ithamlarda bulunmaktadırlar.

CHP’nin durumu, millet adına siyaset üretememesinin getirdiği bir çılgınlık halidir. CHP sürekli kaos, korku ve umutsuzluk pompalayan, milletimizle temas kuramadığı için hezeyanlar üreten korku treni halini almıştır.

CHP ne topluma ne de kendi seçmenine vereceği hiçbir şey kalmadığı için umutsuz siyasetçiler kumpanyasına dönüşmüştür.

CHP’nin anlayışı, yapamıyorsak bozalım anlayışıdır.

CHP sözcüleri Türkiye düşmanlarıyla girdiği kirli ilişkileri ittifakları örtbas etmek amacıyla MHP’ye saldırarak dikkatleri kendi üzerlerinden uzaklaştırma derdindedir.

CHP sözcüleri ne kadar laf ebeliği yapsalar da güneşin balçıkla sıvanmayacağı gibi partilerinin FETÖ ve PKK’nın kayığına bindiği gerçeğini saklayamayacaklar.

CHP sözcüleri bu konuda o kadar maharetli ki, artık PKK elebaşları beyanat vermiyorlar, CHP sözcüleri onların yerini almış durumda.

CHP bu konuda o kadar maharetli ki,  FETÖ’nün gazetecilerinin yerine onlar konuşmaktadır.

CHP, kendi seçmeninin iradesini FETÖ, PKK ve Türkiye düşmanlarının iradesine teslim etmiş bir parti olarak siyaset enkazı olma yolundadır CHP’yi terör örgütlerinin,  SOROS artıklarının taşeronluğuna soyunmuş bir parti haline getirenler 2019’da seçmenlerin karşısına çıkamayacaklarını bildikleri için boş atıp dolu sallıyorlar.

CHP’nin girdiği yol Cumhuriyetin kurucusu partinin yolu değil, cumhuriyeti yıkmak için kol kola girmiş Türkiye Düşmanlarının yoludur.

CHP’nin akıbeti, geçmişte Milletle ittifak yapmayarak Türkiye düşmanlarına iltihak edenlerin akıbeti ne olmuşsa o olacaktır.

CHP’ye tavsiyem yol yakınken bu Türkiye düşmanlarının sözcülüğünü bırakıp milli ve yerli bir tavır içine girmesi, düşmanı güldürüp dostu ağlatmamasıdır.

Değerli Basın Mensupları, CHP siyaset bezirganlığı yapmaktadır. Sayın Genel Başkanımızın ittifak açıklaması için eleştiride bulunuyorlar; bir de diyorlar ki, tarih unutmaz.

Tamam da kardeşim, sizin 7 Haziran sonrasında koalisyon kurmak için 32 gün toplanıp toplanıp dağılan ve adına istikşafi dedikleri görüşmelerde ne yapıyorlardı?

O günlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun “AKP ile koalisyon kurulmazsa üzülürüm” ve ”AKP ile önyargısız bir şekilde görüşeceğiz; 17-25 Aralık konusunda rövanşist olmayacağız” sözlerini unuttunuz mu?

Koalisyon için Adalet ve Kalkınma Partisi kapısında yatıp kalkan CHP, Milliyetçi Hareket Partisi’ni de yüzde 60’lık bloka mahkûm etmeye kalkıştılar, PKK ve İmralı canisiyle ortaklığa sürüklemek için çırpındılar, oyunu bozunca adeta kudurdular.

O gün bugündür de CHP’deki MHP düşmanlığı tüm kudurukluğuyla devam etmektedir. Değerli Basın Mensupları, CHP sözcüleri mesnetsiz ve ahlak dışı açıklamalarına bugün de devam etmiştir.

Dün Sayın Genel Başkanımızın Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmesine dair yorumları yalan ve iftira boyutunu aşmıştır.

Bu doğrultuda belirtmek isterim ki, Milliyetçi Hareket Partisi’nin varlığının dayanağı Türk milletidir, Türk devletidir, Türk vatanıdır. Anahtarı Türk milletindedir.

Milliyetçi Hareket Partisi siyasetin onurlu amiral gemisidir. Bizim siyasetimizin ilkesi “önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben”dir.

Bizim Türk milletinin birliği, Türk devletinin dirliği, Türk vatanının bütünlüğüdür.

Terör örgütleriyle kolkola yürüyenler, terör örgütlerinin sözcülüğünü yapanlar bu siyaset anlayışımızdan tabii ki rahatsız olacaklardır.

MHP kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin önünü açmak için, siyasetteki, ekonomideki, sosyal yaşamdaki sorunları ve tıkanıkları aşmak için elini her zaman taşın altına koymuş, sorumluluk ve inisiyatif almıştır.

Ne zaman sistem tıkansa MHP sorunun değil çözümün tarafında, karanlık ve sıkıntılı dönemlerde her zaman milletinin, devletinin yanında yer almıştır.

MHP her zaman meşruiyet zemininde yer almış, hiçbir zaman vesayet odaklarına geçit vermemiştir. Aldığımız kararlar, takındığımız tavırlar her zaman kişilerden ve vakalardan bağımsızdır.

Bizim tek bir amacımız var, Türkiye’nin iyi bir yönetimle devlet ve millet bekasını muhafaza edebilmesidir. Milliyetçi Hareket Partisi devletin yanındadır çünkü Milliyetçi Hareket Partisi devletin ve milletin bizzat kendisidir.

Milliyetçi Hareket devletin bekası, milletin birlik ve beraberliği için siyasi partiler üstü bir duyarlılıkla hareket etmektedir. 40 yıl önce ne dediysek, bugün de aynı şeyleri söylüyoruz.

Milliyetçi Hareket’in her bir ferdi vatan ve millet sevgisiyle yoğrulmuş, Türkiye’nin milli ve manevi değerlerine sahip çıkma kararlılığıyla hareket etmiştir.

Bugün CHP sözcüleri kendi düşüncelerine MHP seçmenini de alet etmek amacıyla kendilerine gelen telefonlardan bahsetmiştir.

Öncelikle belirtmek isterim ki MHP’de “doğal taban” diye bir tabir yoktur.

Bu tür kelime oyunlarıyla siyaset mühendisliğine kalkanlar siyasetin gerçekleri yüzlerine vurdukça şaşırmaktalar, şaşırmaya ve dudakları uçuklamaya devam edecektir.

Değerli Basın Mensupları, CHP sözcülerinin ittifak ve cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki açıklamalarını takip ediyoruz.

Her türlü ittifaka karşı çıkıyorlar, Genel Başkanımızın aday olmamasını eleştiriyorlar.

CHP, Sayın Genel Başkanımızın Cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını açıklamasına karşılık ağız dolusu saygısızca saldıracağına, külhanbeyliği yapacaklarına dönüp kendi genel başkanına sorsun, Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı mı, değil mi?

Artık MHP’ye aday çıkarmıyor diye gösterdiğiniz bunca tepkiden sonra Sayın Kılıçdaroğlu’nun haysiyeti varsa aday olmak mecburiyetindedir.

Hodri meydan!

diyoruz.

Konuşmama burada son verirken sizleri saygıyla selamlıyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.