Dolar 32,3325
Euro 35,1176
Altın 2.310,95
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

AKP TÜRKIYE’YI BÖLÜP, KUZEY KÜRDISTAN’I TANIDI!

A+
A-

AKP Türkiye’yi bölüp, Kuzey Kürdistan’ı tanıdı!

Uzun süredir herkes Taksimi, Gezi Parkı’nı, gösterileri, AKP’nin ve Başbakan Erdoğan’ın tavırlarını konuşuyor. Gündem adeta yalnızca bu konuya kilitlendi. Sanki birileri ısrarla, içerisinde bulunduğumuz şuan ki dönem için bu konulardan başka yere bakılmamasını, bu konulardan başka bir konunun konuşulup tartışılmamasını ve yine bu konuların dışında herhangi bir başka konunun düşünülmemesini istiyor gibi.

Türkiye’ye adeta zihinlere format atılıyor. Daha bir ay önce Türkiye’nin gündeminde ne vardı lütfen bir düşünün. Reyhanlı’da patlayan bomba sebebiyle 53 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, AKP’nin Suriye ile ilgili uyguladığı politikasının “gerçek ama acı” olan meyvelerini toplamıştık. Ülkemizin Reyhanlı’daki görüntü sebebiyle Irak’dan, Libya’dan, Afganistan’dan ve Suriye’den farklı bir yanı kalmamışçasına görüntülere şahitlik etmiştik. Sonra AKP-PKK yakınlaşmasının ulaştığı boyut. PKK’lı teröristlere verilen tavizler, terörist başının ülkeyi ve milleti tehdit eden sözleri ve AKP’nin tüm bunlar karşısındaki suskunluğu, teslimiyeti, acziyeti. Yine terörist başının isteği ile Başbakan Erdoğan tarafından oluşturulan adı akil özü zavallı adamların “ihanet projesini” sözde barış olarak sunma girişimi ve Türk Milleti’nin bu adamlara karşı istisnasız her yerde göstermiş olduğu tepkiler…

İşte bu konuların tümü Türkiye’nin sağlıklı bir geleceğinin olmadığının göstergesiydi. Ama en önemlisi AKP’nin artık atacak adımı kalmadığının, Türk Milleti’nin de AKP’ye olan desteğinin net bir şekilde kaybolduğunun ispatıydı.

Sonra Taksim Gezi Parkı’nda başlayan olaylar adeta AKP’nin can simidi haline geldi. Bu konuya öyle bir sarıldı ki AKP’liler, mağdur edebiyatını da çok iyi bildiklerinden, bir anda haklı gerekçelerle tepkisini getiren ancak marjinal anarşist gruplarında görüntü vermesi sebebiyle “çapulcu” olup çıkıverdiler. Din ve devlet düşmanı oldular. Hatta terörist. Bu yakıştırmaları yapan Başbakan Erdoğan ve diğer AKP’lilerdi. İşte AKP’nin can simidi olan konuda buydu. Herkes asıl teröristin AKP’nin kol kola yürüdüğü PKK’lılar olduğunu bir anda unutuverdi, daha doğrusu unutturuldu.

Dedik ya AKP ve yandaşlarından hiç kimse şuan gündemde olan konudan başka bir yere bakılmasını istemiyor diye. Sebebini de AKP’nin gerçek yüzünü bilenler başka yerde aramalıdır. Özellikle de PKK ile uzunca bir süredir yürütülen ortaklıkta aramak lazım.

Bakın Türkiye Taksimi, eylemleri, AKP’nin mağdur edebiyatını ve çırpınışlarını konuşurken PKK ile gizli gizli neler yürüttü, teröristler ve şehirdeki uzantıları neler yaptı.

10 Haziran 2013 günü terörist başı ile İmralı’da görüşen BDP’li heyet adına, görüşme sonrasında açıklama yapan Pervin Buldan, AKP ile PKK terör örgütü arasında yapılan anlaşma ile yürütülen ihanet sürecinin ilk aşamasının tamamlandığını, bundan sonraki aşamada ikinci döneme geçildiğini ifade etmişti. Bu aşma içinde PKK ve terörist başının taleplerinin anayasada yer alması gerektiğini, terörist başının da bu dönem için somut adımlar atılmasını talep ettiğini ve AKP’ye 15 gün süre verdiğini açıkladı.

Şu işe bakın. terörist başı koskoca Türkiye’yi tehdit eder gibi 15 gün süre veriyor. AKP ne yapıyor? Ses soluk yok. Hoş nasıl olsun, aynı terörist başı değilmiydi “AKP’yi iktidar yapan ve on yıldır da iktidarda tutan benim” diye. AKP ve Başbakan Erdoğan’da herhalde bunun diyetini ödüyor ki sesini soluğunu çıkarmadan terörist başının ve PKK’nın taleplerini birer birer yerine getiriyor.

Pervin Buldan açıklamasında ayrıca “4 konferansın sonuçlarının önemli olduğunu belirtti. Ankara’daki Demokrasi ve Barış Konferansı ile Diyarbakır’da düzenlenen Ortadoğu Kadın Konferansı’nın sonuç bildirgelerini verdik. Kendisi okuduktan sonra görüşlerini paylaşacak. 15-16 Haziran’da Diyarbakır’da yapılacak olan konferansın öneminin altını çizdi. Kürt halkının ulusal birliğinin önemli olduğunu ifade etti. Kürt halkının özgürlüğe yürüdüğü bir dönemde yapılan konferans, birlik ve kardeşliğin sağlanması için yapılacak. Diyarbakır’da yapılması planlanıyor ve adı Kuzey Kürdistan Çözüm ve Birlik Konferansı olacaktır. Sayın Öcalan çok önemsiyor. Burada yaşanacak kararlaşmaların hem Kürt halkının eşitliğine ve özgürlüğüne ilişkin önemli kararlar sağlayacağını hem de Ortadoğu halklarının özgürlüğü için önemli olduğunu belirtti.” ifadelerine yer vererek Türkiye’nin bölünmesi yolunda adeta AKP’den ne derecede büyük bir güven aldıklarını ortaya koydu. Yoksa böyle bir açıklama yapabilmeleri hiç mümkün olurmuydu? Şimdi anladınız mı neden bu döneme ilişkin ısrarla “barış değil ihanet süreci” dediğimizi.

Bakın Pervin Buldan’ın, terörist başının talimatı ile 15-16 Haziran 2013 günü Diyarbakır’da yapılan ve adına “Kuzey Kürdistan Çözüm ve Birlik Konferansı” dedikleri toplantıda ne kararlar alınmış. Bazılarını sunuyorum, buyurun:

 Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talep edilir.

 Anadilde eğitim ve Kürtçenin resmi dil olarak kabulü, anayasal güvence altına alınmalıdır.

 Kürtler özerklik-federasyon-bağımsızlık gibi siyasal talepleri belirleme hakkına sahiptir. Kürtler kendi kaderini tayin hakkının sadece Kürdistan halkının kararına ve onayına bırakılması Konferansımızda ortaklaşılan bir ilkedir.

 Konferansımız Kürdistanın bir statüsü olmadan Kürt sorununun nihai olarak çözülemeyeceğini karar altına almıştır.

İşte bu maddelerinde içerisinde yer aldığı, terörist başının söylediği ve AKP’nin teşvik ettiği kararların Türkiye’nin bölünmesinden başka bir anlam ifade etmemektedir. Demek ki AKP dört parçalı yapının kuzeyinde kalan ve Türkiye’nin bölünmesine yol açacak kesimi tanımıştır! Aksi bir durum olsa bu gelişmelere kesin bir tepki vermesi gerekir. Var mı böyle bir durum? Ne yazık ki yok!

Bu olaylardan çıkan başka bir sonuç keşke olsa. Ama buna Türk Milleti asla onay vermez, vermeyecektir de. Peki bu konuları kim görüyor, kim duyuyor, kim tartışıyor? Amaçta zaten bu. Yoksa ihanetin başka şekilde hayat bulamayacağını AKP çok iyi biliyor.

Türkiye ısrarla böylesi bir gündeme kilitlenmişken, gözlerden uzak bir şekilde ihanet koalisyonu vites yükseltmiş ve hızlı adımlar atarak Türkiye’nin parçalanmasının yolunu açmaya çalışmaktadır.

İSMAİL ÖZDEMİR/ ORTADOĞU