Dolar 32,5511
Euro 34,9030
Altın 2.437,98
BİST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 25°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
25°C
Hafif Yağmurlu
Çar 22°C
Per 20°C
Cum 19°C
Cts 17°C

AKP’DEN ISTIFA

AKP’DEN ISTIFA
25/04/2013 18:12 | Son Güncellenme: 25/04/2013 18:13
A+
A-

Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin de kiracısı olduğu binaya Erdoğan’ın posterini asan Zafer Öztürk, AK Parti üyeliğinden istifa etti.

Zafer Öztürk isimli şahıs, Kartepe ilçesinde CHP’nin de kiracısı olduğu binasına Başbakan Erdoğan’ın iki posterini asmıştı. Bunun üzerine CHP Kartepe İlçe Başkanı Bülent Sarı ve parti yönetimi duruma itiraz etmiş, iki taraf arasında yaşanan gerginlik mahkemeye taşınmıştı.

Yaşanan tartışmalar üzerine AK Parti üyeliğinden istifa eden Öztürk, binaya afişi Başbakanın icraatlarını beğendiği için astığını söyledi. Açıklama yapan Öztürk, “Binaya yaklaşık 15-20 gün önce Başbakanın resmini asmıştım. Bunu siyasi güdüm olarak değil, Başbakanın icraatlarını beğendiğim için, barışı beğendiğim için asmıştım çünkü çocuklarımız askere gittiğinde, kim olursa olsun öldü mü kaldı mı diye telefon başında nöbet tutuyoruz. Kim inanır, inanmaz ben bilmem. AK Parti’nin beni kurup da milletin üzerine saldığını düşündükleri için dün AK Parti’den istifa ettim. Bundan sonra özgürüm, tek başıma mücadele edeceğim ve Bülent Sarı’yı çirkin siyaset yaptığı için kınıyorum. Ben oraya Başbakanın resmini asmasaydım Mao’nun veya Stalin’in resmini mi asacaktım? Beni tehdit ediyorlar, ‘Posteri oradan almazsan ya canına kastederiz ya da belden aşağı vururuz’ diye. İstedikleri kadar vursunlar. Zaten onların yapacağı budur” iddialarında bulundu.

“Ben şu an AK Parti’den istifa ettim ama Başbakan herkesin başbakanı” diyen Öztürk, “AK Parti’nin de başbakanı, BDP’nin de, CHP’nin de. Bugün onun yerine kim olsa ona sahip çıkarım. Bahçeli de Kılıçdaroğlu da olsa sahip çıkarım. Doğru olan her şeye ben sahip çıkarım” diye konuştu.

CHP Kartepe İlçe Başkanı Bülent Sarı’nın dükkanında kendisine saldırdığını da iddia eden Öztürk, “Geçen gün büfede CHP’de görevli bir kızımızla konuşuyorduk. O da bana bu posterle ilgili sitem ediyordu. Bülent Sarı yanında 3-5 tane delikanlıyla dükkanın tam ortasında bana saldırdı. Ben de o zaman elime meyve bıçağı aldım çünkü benim iki ayağım da sakat, ameliyatlı. Beni darp edeceklerdi, canımı kurtarmak için bıçağı elime aldım. Utanmadan yüzüme baka baka yalan söylüyorlar, bize kapının önünde saldırdı, küfretti diye. Kim yalan söylerse namerttir. Bundan sonra adam gibi durmazlarsa yine resim asarım. Dururlarsa asmam. Gerekirse kendimi bile asarım, kendimi E-5’e çıkar yakarım çünkü benim hakkıma kimse tecavüz edemez. Benim hakkımı yiyen kim olursa olsun kavga ederim. Cumhuriyet savcılarına buradan çağrıda bulunuyorum. Kim haklı, kim haksızsa onun cezası verilsin. Kimse aile reisine saldıramaz, kimse onurunu, gururunu kırıcı şeyler kullanamaz. Fakat bu saatten sonra benim binamda kirli siyaset yapılmasını istemiyorum. CHP’nin buradan taşınmasını istiyorum. Beni tahrik ediyorlar. Yarın burada bir kan, bir nefret çıktığı zaman bunun sorumlusu onlardır” ifadelerini kullandı.

İddialara cevap veren Cumhuriyet Halk Partisi Kartepe İlçe Başkanı Bülent Sarı ise, Öztürk’ün bu tarz konulara açtıkları davayı geri almak için başvurduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Ben açtığım davamı geri almayacağım. Bundan sonra bunları savcılığa anlatacak. Davamı geri almam için böyle şeylere başvuruyor. Eğer bizi istemiyorsa olayı önce yargı aşamasına getirecek. Ben kiramı gününde ödüyorum, sözleşmem var, benden ne istiyorsun? Kişisel problemin varsa kurumları niye katıyorsun? Kişiselse kişiyle hallet. Bunun uzatmak istemiyorum. Ben ona tenezzül etmem, onu ayda bir gören insanım, laf söylemeye tenezzül etmem, yürüdüğü yoldan geçmem.