ATALAY: KUZEY KIBRIS’IN GELECEĞİ DAHA İYİ OLACAK

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, KKTC ekonomisindeki gelişmeleri olumlu bulduğunu belirterek, Kıbrıs Türklerinin geleceği daima daha iyi olacak. Bugünkünden daha kötü hiç olmayacak. Burada Türkiye’nin garantörlüğü var, ekonomik gücü ve potansiyeli var dedi

Gazimağusa’da düzenlenen ”KKTC ekonomisi” konulu toplantıya KKTC Başbakanı İrsen Küçük, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar, KKTC Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Ali Çetin Amcaoğlu, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça ve ekonomik programın heyet başkanları katıldı.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay toplantının ardından yaptığı açıklamada, 2013-2015 Ekonomik Programı’nın ekonomik kriz sonrasını planlayan, bir önceki programda mali disiplinde sağlanan başarı üzerine, KKTC’nin çağdaş kamu yönetimine ve rekabetçi yapıya kavuşması için gerekli reformlar içeren bir yapıda oluşturulduğunu söyledi.

KKTC ekonomisindeki gelişmeleri olumlu bulduğunu belirten Atalay, ”Kıbrıs Türklerinin geleceği daima daha iyi olacak. Bugünkünden daha kötü hiç olmayacak. Burada Türkiye’nin garantörlüğü var, ekonomik gücü ve potansiyeli var” diye konuştu.

Atalay, 1986 yılından itibaren Türkiye ile KKTC arasında ekonomik ve mali işbirliği anlaşmalarının mevcut olduğunu hatırlatarak, 2010-2012 arasında uygulanan ”Kamunun etkinliğinin ve özel sektörün rekabet gücünün arttırılması” programı kapsamında KKTC’ye Türkiye olarak 2 milyar 584 milyon Türk Lirası kaynak taahhüt edildiğini, bunun 2 milyar 500 lirasının kaynağa dönüştüğünü, kalan kısmının ise harcanamadığı için yeni döneme devrettiğini anlattı.

”Hükümet, programını başarıyla gerçekleştirdi”

Söz konusu dönemde Türkiye Cumhuriyeti’nin aktardığı kaynakla imzaladığı protokolün gereğini yerine getirdiğini belirten Atalay, ”KKTC hükümetinin yükümlülüğünde olan programın uygulanması da başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Buradaki sunumlarda bunu görüyoruz. Sayın Başbakanın şahsında KKTC hükümetine ve bürokrasisine teşekkür ediyorum” dedi.

Atalay, ana kurgusu ekonomik krizden çıkış olan söz konusu programla mali disiplinin sağlanmasında önemli aşamalar kaydedildiğini, küresel ekonomik krizin KKTC’ye etkisinin düşürüldüğünü, reel sektörün güçlenmeye başladığını kaydetti.

”Ekonomideki gelişmeler daha çok hissedilecek”

Ekonomik gelişmelerin kamuoyunda yeterince hissedilmediği yönündeki eleştirilere değinen Atalay, ekonomik programların sonuçlarının hissedilmesinin ve bütün kesimlere yansımasının biraz zaman aldığını belirtti.

”Biz bunun esasen özel sektöre yansıdığını görüyoruz, ama daha fazla da yansıyacak” diyen Atalay, bu dönemde, özellikle özel sektör odaklı sürdürülebilir ekonominin daha fazla gerçekleşeceğini kaydederek, bütün çabalarının ve özelleştirme yasasına verdikleri önemin bunun için olduğunu vurguladı.

Atalay, daha fazla kendi ayakları üzerinde durabilen, herhangi bir çözüm modelinde hakkını daha iyi koruyan ve adada siyasi eşit statüde sonsuza dek var olacak Kıbrıs Türkü’nü arzuladıklarını belirtti.

”Turizm ve yüksek öğretimde çarpıcı gelişmeler”

Söz konusu dönemde turizm ve yüksek öğretim sektöründe çarpıcı gelişmelerin kaydedildiğini, turizmde yıllık ortalama yüzde 7 büyüme sağlandığını ifade eden Başbakan Yardımcısı Atalay, yükseköğretimde 2009-2010’da yaklaşık 43 bin olan öğrenci sayısının 2012-2013 döneminde 55 bin 494’e yükseldiğini vurguladı.

Atalay, KKTC ekonomisine yeni bir ivme kazandıracak olan Ercan Havalimanı işletme hakkı devrinin yine bu dönemde başarıyla gerçekleştiğini, K-Pet’in özelleştirilmesinin de önemli olduğunu, yükseköğretimin de artık marka haline geldiğini ifade etti.

”UBP’de Kurultay süreci”

İktidar partisinin kurultayının 2012 yılının ikinci yarısını esir aldığını, bunun 2013 yılında da devam ettiğini ve ekonomik gelişmeyi etkilediğini söyleyen Atalay, şöyle konuştu:

”Bir genel başkanın başbakanken değiştirilmeye kalkışılması durumunda bu (ekonominin etkilenmesi) beklenir. İktidar partilerinde genel başkan değişimi daima bunu etkiler. Ben hatta yine de hafif geçti diyorum. Çünkü yaklaşık 1 yıldır iktidar partisinin kurultayı her konunun içinde. Türkiye olsa buna katlanamazdı, dayanamazdı mesela.

Daha fazla ekonomik dengesizlikler, sarsılmalar olabilirdi. Buna dünyanın hiçbir ekonomisi dayanmaz. Siyasetin bu konulardaki, ekonomik programın uygulanması konusundaki hassasiyeti her şeyin başında geliyor. Kurumsal ekonomik krizin Güney Kıbrıs’a getirdiği olumsuzluklar düşünüldüğünde, KKTC’nin çok avantajlı durumda olduğunu görüyorum.”

AA