Dolar 32,3293
Euro 35,0375
Altın 2.280,20
BİST 8.996,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Açık
İstanbul
20°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

AYHAN: BİZLER TÜRKLÜK VE TÜRKİYE SEVDALILARIYIZ

A+
A-

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan yazılı bir basın açıklaması gerçekleştirdi.“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin geçtiği zor dönemde Anayasa Referandumu kapsamında gerçekleşen tartışmalar tüm kamuoyu önünde cereyan etmektedir.
Ülkemizin beka sorunu ile karşı karşıya kalmasını dileyen kirli ağızlar ile bunun farkına varamayan aymazlar ittifak halinde partimize karşı karalama kampanyası başlatmışlardır.
İçte ve dışta hem ülkemiz hem de partimiz üzerine oynanan bu kirli oyunlar yine duvara çarpacak ve sahiplerinin yüzüne sert bir şekilde dönecektir.
Bizler Türklük ve Türkiye sevdalılarıyız. Bu necip milletin aleyhine bir çaba içine gireceğimizi düşünenler büyük bir gaflet içindedirler.
Ancak bu sevdanın kutsallığını anlamayıp, kendi kişisel ve siyasi kariyerleri için bu kutlu harekete yanaşmış, “aman basın duymasın”, “ben bu işe nasıl girdim” diyenler, kendi çapsızlıklarının faturasını Milliyetçi Hareket Partisine kesmekten geri durmayanlar bugün malum bazı basın yayın organlarında yer alan açıklamalarına şahit oluyoruz.
Bir dönem Merkez Bankası başkanlığı da yapmış olan, siyasi bedelini 57. Hükümetin ödediği politikalardan nemalanarak şahsi kariyerini bina edenler, memleketin menfaati için elini taşın altına koymayan, 2001 yılında 57. hükümetin getirdiği Merkez Bankası Bağımsızlığı İlkesini, 2015 yılında siyasete adım atmadan önce hatırlamayanlar, siyasette vefayı değil, iftirayı benimseyenler, Milliyetçi Hareket Partisi karşıtlığını hatta düşmanlığını benimsemiş bulunmaktadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde ve siyasi arenada Milliyetçi Hareket Partisinin politikalarına tek bir katkı sağlamayanlar, şimdilerde hiçbir zaman idrakına varamadığı ve bunu da o dönem canlı yayınlarda söylemekten çekinmediği, Milliyetçi Hareket Partisinin seçim beyannamelerini ve parti programını ağzına dolamış ahkam kesmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisinde taban değil dava arkadaşlığı olduğunun idrakına varamayanlar, peşinden koştukları şürekânın bütün desteklere rağmen yüzde 20 fire verdiğinin bile fakında değildir.
48 yıllık siyasi ve aksiyoner bir geleneğin temsilcisi olan Milliyetçi Hareket Partisi bugüne kadar Türk Milletinin menfaatleri doğrultusunda hareket etmiş, bu uğurda kendi menfaatini hiç düşünmeden elinin tersiyle itmiştir.
Partimize geldiği günden itibaren ‘’Ben siyasetten hiç anlamam, nasıl girdim ben bu işe?’’ diyen birinin, bugün kalkıp da “MHP seçmeni kendini aldatılmış hissediyor ve kendimi de aldatılmış hissediyorum” şeklinde beyanatlar vermesi kendisinin nasıl bir algı operasyonuna alet edildiğinin kanıtıdır.
Milliyetçi Hareket Partililer mağdur olduğunda hiçbir rahatsızlık duymayan ve beyanat verme gereği hissetmeyen, ancak fetöcü ve bölücülerin üzerine gidildiğinde rahatsız olmalarına anlam vermekte güçlük çekiyoruz.
Milliyetçi Hareket Partisi seçim beyannamelerindeki politikalarının hangisinden vaz geçtiğini veya hangilerinden taviz verildiğini söylemeden kurnazca ve düşmanca taban hakkında görüş beyan edilmesi çirkin saptırma ve hilaf-ı hakikattir.
Milliyetçi Hareket Partisi seçmeninin kendisini kandırılmış hissettiği algısını hangi çalışma ve araştırmaya dayanarak ifade etmektedir. Kamuoyuna bunları açıklamak zorundadır. Aksi takdirde bu sözler Milliyeti Hareket Partisine gönül vermiş vatandaşlarımıza ve partili arkadaşlarımıza atılmış bir iftira olarak Türk siyasetinin lekeli sayfalarında yerini alacaktır.
Genel anlamda siyasi kariyere iftira ve riya ile başlamak haysiyetli bir iş olmadığı gibi atılan ilk oltaya takılmak da siyasi kariyerde niyetin halis olmadığının göstergesidir.”