Dolar 32,5885
Euro 34,7665
Altın 2.507,79
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 22°C

BABA VE OĞUL DAYANIŞMASI ! OĞLUMU YEDIRMEM TIYATROSU …

BABA VE OĞUL DAYANIŞMASI ! OĞLUMU YEDIRMEM TIYATROSU …
06/01/2014 13:59
A+
A-

Merhum Başbakanlardan Turgut Özal’ı , Necmettin Erbakan’ı , Bülent Ecevit’i ve hayatta olan Süleyman Demirel’i ,Tansu Çiller’i, Mesut Yılmaz’ı çok eleştirdik ve belki de günümüzdeki Başbakana bakınca da çok günahlarını aldık ama bu isimlerin Başbakanlığı zamanı kim ne derse desin bir devlet mekanizması ve devletin kendi içinde otokontrolü vardı. Onlarda Başbakanlık koltuğunda birçok yanlışa imza atmıştır ama hiçbiri mevcut Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gibi Türk devletinin çivisini bu kadar yerinden çıkarmamıştı. Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte Türkiye’de adalet , hukuk , demokrasi namına zerre bir şey kalmamıştır. Türk devleti AKP’nin çiftliğine dönmüştür. Türk devlet kurumları AKP’nin keyfine ve siyasi menfaatlerine göre dizayn edilmektedir. Yasalar , kanunlar AKP’nin siyasi menfaatine yarıyor mu yoksa yaramıyor mu testinden geçerek şekillenmektedir.

AKP’ye yönelik yapılan son yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası, AKP’nin attığı adımlar tamamen bu yöndeki şekillenmeyi gözler önüne sermiştir. Türkiye’de ilk defa bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası Türkiye genelinde Emniyet üzerinde görevden almalar, sürgünler yaşanmıştır ve bu operasyon hala devam sürdürülmektedir. Daha öncede belirtmiştim , bu operasyonların düz bir okumasını yaptığınızda, AKP’nin Türkiye genelinde yolsuzluk ve rüşvet olayları vardır ve AKP’de emniyet üzerindeki operasyonlarla bu konuda ön almaktadır. Yolsuzluk ve rüşvet olaylarını yöneten savcıların elinden dosyalar alınıyor ve yandaş yargı devreye sokuluyor. AKP resmen “biz her türlü hukuksuzluk , adaletsizlik , yolsuzluk yaparız bize kimse dokunamaz” tavrındadır. AKP’nin 11 yıllık iktidarında bu tavrına yönelik yüzlerce örnek vardır.

Buna en son örnekte, yolsuzluk operasyonunda ikinci dalga kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadesi alınmak üzere çağrılan Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın hala ifade vermeye gitmedi.

Bilal Erdoğan’ın ‘Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve kurulan örgüte üye olmak’ suçlarından şüpheli sıfatıyla ifadeye beklenmesine rağmen gitmemesi , babası Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ülkeyi AKP’nin çiftliğine dönüştürmesinden kaynaklanmaktadır.

19 yıl önce yaptığı bir konuşmada “Bugüne kadar evladından hırsızlık öğrenen baba görmedim, duymadım. Hırsızlık babadan evlada geçer, evlattan babaya değil. dolasıyla yönetimlerde hırsızlık, yukarıdaki üst yöneticilerden, alt yöneticilere oralardan da halka yansır.” Diyerek bu konularda büyük hassasiyet (!) göstermiş olan Başbakan Erdoğan , şimdi iktidar gücünü kullanarak oğlunu korumaktadır.

Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’da babasına güvenerek her taşın altından çıkmaya devam etmektedir. Maaşıyla geçinemediğini ve çocuklarının burslu okuduğunu geçmişte telaffuz etmiş bir Başbakan’ın Türkiye’nin en zengin ailesi olduğu konuşulmaktadır. Burslu okuyan çocuklar trilyonluk gemiler, villalar alacak noktaya geldi. Bu nasıl oldu , herkes merak etmektedir. Türkiye’deki tüm baba ve oğullar bu sorunun cevabını aramaktadır.

Bürokratı PKK ile pazarlık masasında resmen vatana ihanet ederken yakalanıyor “O benim sır küpüm” diyerek özel yasa çıkarıp ,gözaltına alınmasını engelliyor. Oğlu Bilal Erdoğan ‘Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve kurulan örgüte üye olmak’ suçlarından ifadeye çağrılıyor , “Hedef benim” diyerek oğlunu göndermiyor.

Böyle bir ülkede adalet ve hukuk kalır mı?

Yabancı ülkelerin emperyalist projelerinde görev alan ve Türkiye’yi de bu projede kullandıran Başbakan zaten hukuksuzluğun ana odağında bulunmaktadır. PKK ile olan ilişkileri de zaten başlı başına suç teşkil etmektedir.

Böyle bir babada oğlunu zaten kurban olarak vermez. Bilal Erdoğan ifade vermeye gitse , Erdoğan ailesinin tüm maddi ilişkileri ve sırları deşifre olacaktır. Başbakan Erdoğan bu yüzden korkmakta ve tedirgin olmaktadır.

Sürekli “Abdestimizden şüphemiz yok” vurgusu yapan Başbakan böyle davranarak abdestinin şüpheli olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.Şüphen yoksa göndersene ifadeye oğlun Bilal’i..

Bu İstiklal mücadelesi değil ,İstik(Bilal) mücadelesi diyenler haklı çıkmıştır.

Başbakana tavsiyemiz lahmacun yiyen polisi ,eli cebinde sorgulama yapan savcıyı diline dolayarak komikliğe düşmeyi bırakıp ,her taşın altından çıkan oğluyla ilgili iddialara cevap vermelidir.

“AKP’ye dış güçler operasyon yapıyor” masalına ahmak ve aptallar dışında inanan çıkmayacaktır. Ama AKP’nin hırsızlığa ,yolsuzluğa ve rüşvete nasıl sahip çıktığını en ahmak ve aptal adam dahi inanmaktadır.

İslamcı etiketiyle gezen iktidarın içine düştüğü hal gerçekten hazinli bir durumdur.

Tarihte hiçbir Başbakan ülkenin çivisini bu şekilde çıkarıp , kendisi de bu kadar hazin bir duruma düşmemişti. Recep Tayyip Erdoğan’ı iyi izleyin de , bundan sonra ibretlik siyasi öykü kahramanı olarak yeni nesillere anlatırsınız.

YILDIRAY ÇİÇEK/ ORTADOĞU