Dolar 32,5148
Euro 34,6923
Altın 2.491,71
BİST 9.548,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 24°C
Az Bulutlu
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Çar 20°C
Per 18°C
Cum 16°C
Cts 18°C

BAHÇELI: BAŞBAKANIN AYAĞI YERDEN KESILMIŞ

BAHÇELI: BAŞBAKANIN AYAĞI YERDEN KESILMIŞ
13/02/2014 16:27
A+
A-

Bahçeli: “Bazıları var sandık yerine sokağı tercih ediyor, bazıları var dava arkadaşımızı, kardeşlerimizi, ülkücülerimizi sokağa çekmek istiyor, her türlü iftira, provokasyonlar yapılıyor”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ülkücülerin sokağa çekilmek istendiğini, her türlü iftira, provokasyonların yapıldığını öne sürerek, “Benim dava arkadaşım, genç kardeşlerime söylüyorum, sokakta hiçbir şart altında işiniz, gücünüz olmayacak, sokak karanlıktır, sokak kirlidir, sokak kanlıdır, sokak dibi görülmeyen bir kuyudur. Orada işiniz yok, iradeniz var, iradenizi kullanacak yeriniz, sandıktır. Yani çözüm, sokakta değil demokrasi içerisindedir”dedi.

Bahçeli, partisinin Kırıkkale seçim bürosunun açılışında yaptığı konuşmada, Kırıkkale Belediye Başkan adayı Mustafa Pekdoğan’ın tekrar Kırıkkale’ye belediye başkanı olarak geleceğini belirterek, 30 Mart seçimlerinde MHP’nin bir mühür daha vurarak ve arkasından da 1 Nisan’da da Adalet ve Kalkınma Partisi’ne 1 Nisan şakası yapacağını kaydetti.

30 Mart’ta yapılacak olan Mahalli İdareler Seçiminin çok daha anlam yüklü olarak gerçekleştirileceğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:

“Sadece belediye başkanını, belediye meclis üyelerini, il genel meclis üyelerimizi seçmekle kalmayacak, Türkiye’nin 2014-2015 yıllarında siyaseten geleceğini belirleyecek önemli olayları da gerçekleştirecektir. Bunun ilk adımı 30 Mart 2014 Pazar günü Mahalli İdareler seçimidir. İkincisi, 28 Ağustos 2014’de Türkiye’de ilk defa Cumhurbaşkanının halk tarafından seçileceği önemli bir gün vardır. Üçüncüsü ise 2015 yılında 12 Haziran’dan evvel 25. dönem milletvekilliği seçimleridir. Demek ki milli irade olarak, bu milletin aziz evlatları olarak, önümüzde 3 aşamalı geleceğimizi belirleyecek bir süreç var. Bu üç aşamalı süreci iyi değerlendirmeliyiz. Ne yapmamız gerektiğini iyi tartışmalıyız. Herkesi dinlemeliyiz, herkesin görüşüne müracaat etmeliyiz ve bu görüşlerin ardından fikirlerinizi öz ve özet haline getirmek suretiyle siyasi tercihinizi ortaya koymanız gerekmektedir. Bunun içinde sandığa gitmek, sandığa giderken hiçbir mazereti ileri sürmeden kiminiz varsa, kiminle beraber gidecekseniz, o insanlarla beraber sandığa gitmek ve 30 Mart’ta Türkiye’nin geleceğini şekillendiren olaylar zincirinde ilk aşamayı gerçekleştirmeniz gerekiyor.”

-“11 yılı heba etmiştir”

Bahçeli, Türkiye’nin 11 yıldan bu yana Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yönetildiğini, AK Parti’nin 11 yıllık yönetim sürecinin yakın siyasi tarihte hiçbir siyasi partiye de nasip olmadığını bildirdi.

Türkiye’de tek başına iktidarlar, koalisyonlar olduğunu ancak TBMM’de 326’yı bulan bir sayısal çoğunluk, onunla birlikte tek başına iktidar olan partinin yakın bir tarihte görülmediğini belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Adalet ve Kalkınma Partisi milletimizin kendisine vermiş olduğu, bu tarihi fırsatı iyi değerlendirememiştir. 11 yılı heba etmiştir. Ancak bu uygulamalar esnasında bazı konular vardır ki bunları bilmemiz gerekiyor. 11 yılın bir fotoğrafını çektiğimiz zaman bu fotoğrafın kareleri içerisinde hangi sosyal ve siyasi olaylar var onu hatırlamakta yarar vardır. 11 yıllık süreç içerisinde en başta bu fotoğrafta işsizlik görülüyor. Aynı zamanda açlık var, adaletsizlik, asayişsizlik ve ahlaksızlık var. Fotoğrafın bir tarafına baktığınız vakit, orada yokluk, yoksulluk, yozlaşma ve yabancılaşma var. Adalet ve Kalkınma Partisi işte budur. Bu iktidar, Adalet ve Kalkınma Partisine oy vermiş kardeşlerime soruyorum, ekonomik sıkıntılar içerisinde, yaşanan siyasi krizler eşliğinde dara, bunalıma düştünüz, bir kurtarıcı aradınız, 2002 yılı Kasımı’nda yapılmış olan bir seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi’ne çok büyük bir destek verdiniz. Destek verişinizin sebebi kendinize göre bu dardan kurtulmak, daha huzurlu, güvenli, çoluğu, çocuğu ile yaşamayı arzulayan insanlar olarak bu davranışı ortaya koydunuz. O kadar siyasi parti varken, bir buçuk yıl önce kurulmuş bir partiye büyük yığınak yaptınız, aradan 11 yıl geçti memleketin genelinde biraz önce söylediklerimin hepsi halen var. Ama AK Partili olarak bir de sen düşün. Yoksulluğunu giderebildin mi? Kızını ve oğluna eğitimini yaptırdıktan sonra bir iş bulabildin mi? Sağlık, eğitim sorunlarını tamamen çözebildin mi? O zaman 11 yıl senin için ne olmuştur. Adalet ve Kalkınma Partisine verdiğin oylar sana ne olarak dönmüştür? İşte şimdi bu konuları öncelikle Adalet ve Kalkınma Partisine oy vermiş kardeşlerim düşünmek mecburiyetindedir.”

– “Başbakanın ayağı yerden kesilmiş”

Başbakan Erdoğan’ın yanlış bir yola girdiğini iddia eden Bahçeli, partisinin içerisinde 3-5 milletvekili ve danışmanı ile her türlü politikayı üretmeye çalıştığını, uygulamalarda görüldüğü gibi Recep Tayyip Erdoğan’ın tükendiğini, bittiğini öne sürdü.

Bahçeli, Başbakana “sen her şeyi çok iyi yapıyorsun” dendiğini, bazı sıfatlar verildiğini belirterek, şunları söyledi:

“Başbakan diyorlar ‘sen hattızatında başbakan değil, devlet başkanı olman lazım’ diyor o da etkileniyor, başkanlık sistemini getirmeye kalkıyor veya kimisi sultan diyor, kimisi başka şeyler söylüyor. Hele, hele son günlerde Başbakana takılan sıfatların haddi, hesabı yok. Başbakanın ayağı yerden kesilmiş, zaten ya havada ya da havaalanında. Uçmaya da her an hazır. O sebepten dolayı Başbakan kendisine oy vermiş olan kardeşlerini unutmuş, sıkıştığı anda herkesi eleştirirken, ‘milli iradenin yüzde 51’i ile geldik, biz her şeyi yaparız’ diyor. Yüzde 49’u yok farz ediyor ama bu rüzgar kendisini o kadar etkilemiş ki şimdi başbakan olmanın ötesinde son günlerdeki olaylarla baş kesen olmuş. Şimdi ise cumhurbaşkanlığını düşünmesi sebebi ile de onu garanti altına alabilecek uygulamalara geçmiş, yani diktatör olmanın hevesine kapılmış.”

– “Çözüm, sokakta değil, demokrasi içerisindedir”

İnsanların sandığa gitmeleri gerektiğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti:

“Bazıları var sandık yerine sokağı tercih ediyor, bazıları var dava arkadaşımızı, kardeşlerimizi, ülkücülerimizi sokağa çekmek istiyor, her türlü iftira, provokasyonlar yapılıyor şimdi söylüyorum, herkese söylüyorum, başta da benim dava arkadaşım genç kardeşlerime söylüyorum, sokakta hiçbir şart altında işiniz, gücünüz olmayacak, sokak karanlıktır, sokak kirlidir, sokak kanlıdır, sokak dibi görülmeyen bir kuyudur. Orada işiniz yok, iradeniz var, iradenizi kullanacak yeriniz, sandıktır. Yani çözüm, sokakta değil demokrasi içerisindedir. Demokrasinin bu manada unsuru sandıktır. Öyleyse sandığa gitmek lazım.”

DİKTATÖR OLMANIN HEVESİNE KAPILMIŞ

Öncelikle AK Parti’ye oy verenlerin düşünme mecburuyetinde olduğunu belirten Bahçeli, herkesin istediği partiye oy verebileceğini, bunun en demokratik hakkı olduğunu ancak olayları da yakından izleyerek bir vicdan muhasebesi yapılması gerektiğini ifade etti. MHP lideri Devlet Bahçeli, şöyle konuştu: “Sayın Başbakan çok yanlış bir yola girmiştir. Partisinin içerisinde 3-5 milletvekili ve danışmanı ile her türlü politikayı üretmeye çalışıyor. Ama uygulamalarda görlüyor ki Recep Tayyip Erdoğan tükeniyor, bitiyor. Ama ‘her şeyi sen çok iyi yapıyorsun’ diyorlar. Bazı sıfatlar veriyorlar, başbakan diyorlar ‘devlet başkanı olman lazım’ diyor, o da etkileniyor başkanlık sistemini getiriyor. Son günlerde takılan sıfatların haddi hesabı yok, ayağı yerden kesilmiş, ya havada, ya havaalanında uçmaya da her an hazır. O sebepten dolayı Başbakan kendisine oy vermiş kardeşlerini unutmuş, sıkıştığı anda herkesi eleştirirken, milli iradenin yüzde 51’i ile geldi, her şeyi yaparız, diyor, yüzde 49’u yok farzediyor. Rüzgar o kadar kendisini etkilemiş ki, son günlerdeki olaylarla başkesen olmuş. Ama şimdi ise Cumhurbaşkanlığını düşünmesi sebebiyle de onu garanti altına alabilecek uygulamalara geçmiş. Yani diktatör olmanın hevesine kapılmış.”

YARGIYI DA DENETİMİ ALTINA ALMAYA ÇALIŞIYOR

Anayasada demokraritk hayatımızı belirleyen kuvvetler ayrılığı olarak yasama, yürütme ve yargı olduğunu hatırlatan Bahçeli, 11 yıl içerisinde yasamanin TBMM’de yapıldığını ve orada çoğunluğunun bulunduğunu söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ‘Devletin başına devlet gelecek’ sloganları aarasında şöyle konuştu:

“Dolayısı ile yasama Recep Tayyip Erdoğan’ın egemenliği altında. O çoğunluktan dolayı hükümeti kurma hakkı var. Dolayısı ile 59, 60, 61’inci hükümetler Recep Tayyip Eroğan’ın kurdurduğu ve kurduğu hükümetlerdir. Yasama ve yürütme kendi egemenliği ve kontrolü altına girmişse, o zaman üçüncüsü olan yargıyı da denetimi altına almaya çalışıyor. Son günlerdeki yargı üzerinde yapılan tartışmalar bunu gösteriyor. Bir de dördüncü kuvvet dediğimiz basın ve medya var. Bu konu üzerinde de uzun yıllar yandaş medya, yanaşmış medyalarla kendisinie önemli bir alan oluturdu. Şimdi bu alan diktatörlüğe gitmeye bir alan.”

İŞ ADAMLARINA SALMA GÖNDERİYOR

Başbakan Erdoğan’ın ayeyhinde bir yazı varsa, ‘bunu kaldırın’ diye talimatlar verdiğini hatırlatan Bahçeli, şöyle devam etti:

“Bu mevcut televizyonlar ve medyanın kendisine sağladığı güçle yetinmiyor, işbirliği yaptığı kişilere diyor ki, atv ve Sabah diye televizyon ve gazete var, bunu almamız lazım. Onun için bir salma gönderiyor bir bakan vasıtası ile. Kime, kendi döneminde çok büyük servet kazamış olan işadamlarına. Sen diyyor 100 milyon dolar, öbürüne sen de100 milyon dolar vereceksin diyor. Bir tanesi ‘Efendim 100-150 milyon dolar ben de vereyim diyor, ama filan tarihte yapılacak ihaleden pay alayım’ diyor. Böylelikle 630 milyon dolar bir havuzun içerisinde toplanmış. Şimdi bu 630 milyon dolar nasıl verilmiş?. Veren iş adamları televizyon ve basında yer alan çok şımarık, kendisini beğenmiş bugünkü iktidarın sömürmeye karar vermiş bir iş adamı topluluğu Sayın Başbakan bu topluluğun içinden bunları alıyor. Arkasından ‘bu işadamları havuza girip de ıslanacak adamlar değil’ diyor. 630 milyon doları hangi havuza koyarsanız koyun, oradaki havuzun içindeki doların üzerine yatınca adam ıslanır mı be kardeşim, bu nasıl iş?”

Böyle bir tablornun yıllardan beri devam ettiğini söyleyen Bahçeli, 17 Aralık tarihinde 06.30- 07.30 saatleri arasında bir savcının kolluk kuvvetleri ile beraber bazı ev aramaları kararı olduğunu bildirirken şöyle dedi:

“4-5 bakanın adı, 4 tanesinin çocukları, 1 genel müdür, belediye başkanı, bürükrat ve işadamları var. Bunlar nedir, ne yapıyor dendiği sırada birisi rant, birisi imar yolsuzluğu, biri ihalelere fesat, diğeri kara para aklama, öbürü İran’dan gelmiş 29 yaşında 4 tane bakanı emrine almış bir çocuk. Şimdi böyle bir durum ortaya çıkar çıkmaz Recep Tayyip Erdoğan’da bir panik havası var. Şaşırmış, böyle bir patlamanın olmayacağını düşünerek, bu konu kendisini çok şaşırtmı., panik yaratmış. Ancak ikinci dalga bir operasyon olup, televziyonlarda gördünüz ‘bu nasıl savcı?, bildiri dağıtıyor, atın gitsin’ dediği adam, önemli araştırmanın bir savcısı. Kim bu savcı, ne yapmış, bu savcı? Eroğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ı, Yasin El Kadı, iş adamları ve büyük yoluzslukların yanında TÜRGEV denen bir vakıf, her tarafta bir şişkinlik.”

AYAKKABI KUTUSU, PARA SAYMA KASALARI

Böyle bir durum karşısında ortaya çıkanların milleti şaşkına döndürdüğünü öne süren Bahçeli, “Bir tane ayakkabı kutusu var, yeşil dolarlar gözüküyor, ayakkabı yok ortalıkta. Bazı bakan çocuklarının evine girilmiş, orada kasalar var. Hadi bir tane ufak tefek şeyleri muhafaza için bir evde bulunabilir. Ama 5 tanesinin ne işi var orada. Kasanın yanına bakıyrolar, şöyle bir para sayma makinesi var. Daha sonra da bir konuşmasında diyor ki, ‘baba bizim eve geldiler, arama yapıyorlar. Öbürü de soruyor, ‘oğlum para var mı?’. Üç beş kuruş vardı. Oğlum 3-5 kuruş olurmu diyor, Ne varsa söyle didiyor, şimdilik 1 trilyon var diyor. Türkiye, 17 Aralık’tan itibaren bugün 58 gün oldu. Bu yolsuzlukları, kutuları, Yasin El Kadı’ları, Bilal Erdoğan’ı konuşuyor” diye konuştu.

YOLSUZLUK VE RÜŞVETİ AĞZINA ALMIYOR

Bahçeli, 11 yıl iktidar olan, her gün medyaya çıkan, adaletten, hukuktan, şundan bundan bahseden sayın Başbakanın 17 Aralık sonrası düştüğü panik sonrası herkesi suçlamaya başladığın söyledi. Bahçeli, şöyle konuştu:

“Yolsuzluk ve rüşvetin üzerine gideceği yerde, ‘bana kim komplo yaptı?, bunu bulmam lazım’ diyorsun. Kalkıyorsun bilmem nerde bir havaalanı yapacak, onu, yolsuzluğun üzerini örtmeki çin herkesi suçluyor, masumiyetini anlatmaya çalışıyor. Sayın Başbakan, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin genel başkanı ve Başbakanısın. Birileri seni özetlerken partiyi kısaca AKP olarak tanımladığında yanlış söylüyorsun, partinin adı AKP değil, Ak Parti o. AKP yerine Ak demyen herkesi azarlıyor. Şimdi Ak Parti ne hale gelmiş. Kazan dibinin karasından daha fazla kara olmuş. Eğer yiğitsen, delikanlılık ayağında isen, çık milletime de ki, ‘savcıyı bütün emnieyte güçlerini seferber ediyorum, nereye dayanırsa dayansın bu yolsuzluk, rüşvein üzerine gidin’ demesi gerekiken, ağızna yolsuzluk ve rüşveti almıyor. ‘Gel Bilalilm, seninle bir karakol gidelim ifade ver’ demior. Böylelikle Türkiye’yi televizyonları kullanarak aldatma ve kandırmaya devam ediyor.”

“SOKAK DİBİ GÖRÜNMEYEN BİR KUYUDUR”

Türkiye’de 30 Mart’ta yapılacak seçimin, herkes için fırsat olacağını, milli iradenin tescil edileceğini ifade ederken, “Her türlü provakasyonlar yapıyor. Benim dava arkadaşlarıma, genç kardeşlerime söylüyorum. Sokak karanlıktır, sokak kirlidir, sokak kanlıdır, sokak dibi görümeyen bir kuyudur. Orada işiniz yok, Çözüm sokakta değil, demokrasi içresindedir, demokrasinin unsuru sandıktır. Sandığa gitmek lazım” diye konuştu.

“BUGÜNKÜ İKTİDAR ABBAS YOLCUDUR”

MHP lideri Devlet Bahçeli konuşmasının sonunda halka seslenirken, şöyle konuştu:

“Gücünüz, irade sizdeyken bir başkasının iradesiyle yönlendirmeye müsade etmeyin. Sizden bunu istiyorum. Kırıkkale’de ne kadar 18-25 grubunda olup, bugüne kadar oy kullanmayan kız ve oğlan kardeşlerimize sesleniyor. 30 Mart’ta sandığa gidin. El ele sandığa gidin, Türkiye’de çok şeyi değiştirirsiniz. Milletimizin emaneti olan gençlik, aynı zamanda Türkiye’nin de geleceğisiniz. Sandığa giderseniz, bugünkü ikdidar Abbas yolcudur sevgili kardeşlerim.”

Bahçeli, konuşmasının ardından partisinin Seçim Bürosu’nun açılışını yaptı. Bahçeli ve beraberindekiler daha sonra karayolu ile Keskin ilçesine hareket etti.

AA / DHA