Dolar 32,3717
Euro 34,9902
Altın 2.326,00
BİST 9.097,13
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 19°C

BAHÇELI: SENIN IKTIDARIN DA KOMPLODUR

A+
A-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bana komplo, montaj yapılıyor’ diyor. Sayın Başbakan, bu nasıl komplodur, nasıl montajdır. Bakanın, dışarıdan ısmarlama bir bakan mıdır ki sana komplo için hataya düşmüş olsun?” dedi.

Bahçeli, Mut ilçesinde Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Mersin’de etnik köken ve mezhep ayrımı olmaksızın herkese eşit mesafede hizmet edeceklerini söyledi.

30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin ilk adım olacağını, 28 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacağını, 2015’te de genel seçimlerin olacağını anlatan Bahçeli, üç seçimin, Türkiye’nin siyasetini belirleyeceğini, kaderini tayin edeceğini vurguladı.

Üç seçimi, Türk milletinin önüne çıkmış tarihi fırsat olarak değerlendiren Bahçeli, “Eğer bu üç siyasi olayı bir doğru üzerinde değerlendirerek yorumlarsak bu, Türkiyemizin geleceğini aydınlatacak ve bir anlamda da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 11 yıllık saltanatına son verecektir” dedi.

Bahçeli, AK Parti’nin 11 yıldır ülkeyi yönettiğini, yasama ve yürütme gücünü elinde bulundurduğunu ifade ederek, ülkede kaos, kamplaşma, kutuplaşma ve iç çatışmaya zemin hazırlayan davranış sergilendiğini iddia etti.

Tek başına iktidar olan partinin, sorunları çözmek yerine ötelediğini ileri süren Bahçeli, “Cumhuriyetin 90 yılını sorguluyor, milli ve manevi değerleri tahrip ediyor, Türkiye’nin üniter, milli devlet ve toprak bütünlüğünü sarsan bir demokratik açılım zırvasıyla Türkiye’de PKK’nın siyasallaşmasına ve onun cesaretlenmesine yol açıyor ama Türkiye’nin, esnafın, çiftçinin hiçbir meselesiyle uğraşmıyor” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Mersin’de bir çiftçi arasında önceki yıllarda geçen bir olayı anlatan Bahçeli, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sen bir yörük anasına hakaret edemezsin. Bunun hesabını bir gün vereceksin, kimseyi küçümseme hakkına sahip değilsin. Artık yasamada ve yürütmede olan gücü şımartıyor, şaşırtıyor, yoldan çıkartıyor Başbakan’ı. Yargıyı kavramak, yargıyı siyasallaştırmak, yargıyı AKP’leştirmeyi tercih ediyor” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın, “Ben istediğimi yaparım” dediğini öne süren Bahçeli, “Twitter mı, yasaklarım bunu’ diyor. ‘Dünya bana karşı çıkacakmış, çıkarsa çıksın’ diyor. Kendine babayiğitlik taslayarak, Türk milletinin etrafında toplanacağını zannediyor. Başka türlü konularda da bu böyle” ifadesini kullandı.

Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele etmek yerine, bunları inkar ettiğini savunarak, şöyle devam etti:

“Bana komplo, montaj yapılıyor’ diyor. Sayın Başbakan, bu nasıl komplodur, nasıl montajdır. Bakanın, dışarıdan ısmarlama bir bakan mıdır ki sana komplo için hataya düşmüş olsun? Genel müdürü kim tayin etti ki genel müdür, ayakkabı kutusunda 4,5 milyon dolar parayı saklıyor? İran’dan gelen zavallı bir şarlatan, 29 yaşındaki bir uşak, senin bakanını ve dört tane çocuğunu nasıl avucunun içine alıyor ki rüşvetle, suistimalle aldatıp, her şeyini yaptırıyor? Bunlar nasıl komplodur? Eğer bunların alayına komplo diyorsan senin iktidarın da komplodur. Senin, iktidar olduğundan haberin yoktur. Şimdi yolsuzluk ve rüşvetle mücadeleden çekiniyor.”

Bahçeli, konuşması sırasında bazı partililerin, “Sayın deme” diye bağırması üzerine, “Biz Türkmeniz, bizde edep var. Biz, devletin Başbakanına ‘sayın’ deriz. Onun için vazgeç sen öyle ağızdan” dedi.

Siyasi iktidarın “yalan lobisi” oluşturduğunu savunan Bahçeli, şunları söyledi:

“Bir çalan lobisi oluşturmuş, içinde oğlu da var, her şeyi yapıyor. Bir de talan lobisi oluşturmuş, dağda, bayırda 2B’de ne varsa yakınlarına peşkeş çekiyor. Böyle bir iktidarın artık sonu gelmiştir. Bu iktidarda Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasal ömrü tükenmiştir ve bu seçimlerde belediye başkanlığı seçilecektir ama milletimiz, kendilerini uyararak önemli bir kayba uğratacak ve arkasında da gelişecek siyasi olaylar çerçevesinde millet diyecek ki, ‘Artık yeter, yüzde 51 ile geldin, yüzde 51 ile haydi güle güle’ diyecek. Bunu başarmak lazım.”

Herkesin oy kullanmasını isteyerek, sandığa ve oylara sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, “Siz o gün görev orucundasınız. Akşama kadar orada olacaksınız, milliyetçi hareketin veya bugünkü siyasi iktidara oy vermeyen herhangi bir vatandaşın oyunu kimseye çaldırmayacaksınız. Böyle bir konuda hepinizi göreve çağırıyoruz. Davamız size emanettir” diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin yerel seçim kampanyası kapsamında Mersin ve ilçelerindeki turuna Mut İlçesi’nden başladı. İlçe sınırlarından partilileri tarafından karşılanan Bahçeli, Cumhuriyet Meydanı’nda halka hitap etti. Yaklaşık 6 bin kişinin katıldığı mitingde konuşan Bahçeli, Başbakan Erdoğan’a yüklendi. 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimin aslında bir başlangıç olduğunu belirten Bahçeli, “Arkasından 28 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Ondan sonra da 2015 yılı 12 Haziran’ın da milletvekilliği seçimi olacak. Bu üç seçim Türkiye’nin siyasetinin geleceğini kaderini tayin edecek. Eğer bu ülkede yaşayan insanlar kim olursa olsun hangi partinin mensubu bulunursa bulunsun önce ülkem ve milletim sonra partim diyerek Türkiye’de yaşanan olayları yorumlayıp değerlendirip ve kimin ne yapmak istediğini çok iyi anlayabildiği takdirde bu üç siyasi olay milletimiz için bir önemli bir dönem noktası olacaktır. Bu önemli bir siyasi olaydır. Türk milletinin önüne çıkmış olan bir fırsat, bir imkandır. Eğer bu iç siyasi olaylar bir doğru üzerinde değerlendirerek yorumlarsak bu Türkiye’mizin geleceğini aydınlatacak ve bir anlamıyla da AK Parti’nin 11 yıllık saltanatına son verecek. AK Parti, 11 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. Meclisteki sayısal çoğunluğu tek başına iktidar olmaya yetiyor. Yakın siyasi tarihte hiçbir siyasi partiye nasip olmayan bir şekilde yürütmede varlar dolayısıyla sayısal çoğunlukları olduğu için tek başına iktidarlar. Bunun için güç, yani yasama ve yürütme bir siyasi parti için ülkeyi yönetmede önemli bir güç olarak kabul edilir. Siyasi iktidarı elinde bulunduranlar Türkiye’nin sosyal ve ekonomik sorunları çözmede muktedir olurlar. İstediği yasayı mecliste çıkarırlar, istediği yasanın uygulanmasını kendi inisiyatifleriyle kullanırlar ve ülkemizdeki hayat standardımızı, ekonomik ve sosyal sorunlarımızı çözümü kavuşturabilecek bir imkana kavuşabilirler” diye konuştu

DESTEĞE ARTIK İHTİYACI YOK
Ak Parti’nin 11 yıllık iktidar döneminin Türkiye’ye çok şey kaybettirdiğini kaydeden Bahçeli, sözlerin şöyle sürdürdü:

“11 yıldır uygulamalarında ortaya çıkan tablo şudur. Bir defa kaos var ülkemizde. 2’nci bunalımlar yaşatmaktadır. 3’ncü kamplaşmalar, kutuplaşmalar vardır. İç çatışmaya zemin hazırlayan davranışlar vardır. Türkiye’de nüfusumuz 76 milyondur. 44 milyon insanımız yani yüzde 59’u yoksuldur. Yoksulların içerisinde yani 44 milyon vatandaşın arasında 13 milyon açlık sınırının altında kalan vardır. Türkiye’de tek başına iktidar olan bir siyasi parti bu sayısal çoğunluğuyla bu sorunları çözmeye muktedir iken sorunları ötelemiş başka işlerle uğraşmaya başlamıştır. Ne yapmak istemektedir? Cumhuriyetimizin 90 yılını sorguluyor. Milli değerlerimizin ve manevi değerlerimizi tahrip ediyor. Türkiye’nin devlet ve toprak bütünlüğünü sarsan bir demokratik açılım zırvasıyla PKK’nın siyasallaşmasına ve onun cesaretlenmesine yol açıyor. Ama Türkiye’nin sorunlarına sosyo ekonomik meselesine kimsesizin, yetimin, öksüzün, esnafın, işsizin çiftçinin hiçbir meselesiyle bırakın uğraşmayı kendisine görev olarak görmüyor. Hepimiz hatırlıyoruz, Türk siyasi tarihine geçecek bir olaydır. Bir vatandaşımız geliyor, Sayın Başbakanla görüşmek istiyor. Koruma polisleri engel teşkil ediyor. O biraz yüksek sesle ama acaba Başbakana ulaşabilir miyim diyor. Sonunda mecbur kalıyor. Başbakan gelsin bakalım diyor, yanına çağırıyor. Derdini anlatıyor. O sırada da diyor ki, ‘Sayın Başbakanım çözüm istiyoruz. Yoksa anamız ağlıyor diyor’ Böyle bir durum karşılığında bir cevap ‘Al ananı git’ diyor. Recep Tayyip Erdoğan sen bir Yörük anasına hakaret edemezsin. Bunun hesabını bir gün vereceksin. Kimseyi küçümseme hakkına sahip değilsin. Bir memur geliyor derdini anlatacak. Arkasından diyor ki size oy vermiştik. Vermeseydin diyor. Artık yasama da ve yürütmede olan gücü şımartıyor, şaşırtıyor yoldan çıkartıyor Başbakanı. Yargıyı siyasallaştırmayı tercih ediyor. Dolayısıyla 3 kuvvet olan yasamayı da kendi denetimi ve kontrolü altına almaya çalışıyor. Zaten medya yandaşıyla, yanaşmasıyla bunlara hizmet eder duruma gelmiş. Dolayısıyla sayın Başbakan bir bakıyor ki milletin kendisine vermiş olduğu desteğe artık ihtiyacı yok.”

YÜZ KARASI
Ak Parti hükümeti ve Başbakan Erdoğan’ın büyük bir yanlış içinde olduğunu iddia eden Bahçeli, sözlerini şöyle devam etti:

“Çükü bu kadar güç ve kuvvet kendi elindedir. Ben istediğimi yaparım diyor. Demokrasiyi unutuyor, otoriterleşiyor. Başbakanlığını unutuyor, benleşiyor. Arkasından da tek adamım diyor. Şimdi de diktatör olmaya hevesleniyor. Twitter mı yasaklayın bunu diyor. ‘Dünya bana karşı çıkacakmış çıkarsa çıksın’ diyor. Kendine babayiğitlik taslayarak Türk milletinin etrafında toplanacağın zannediyor. Şimdi Sayın Recep Tayyip Erdoğan öyle bir noktaya gelmiştir ki, bu da Cenabı Allah’ın büyük bir takdiridir, 17 Aralık 2013, Sayın Başbakan için bir yüz karası olaydır. Türk milleti için ise bir kara gündür. Yazıklar olsun 98 gün oldu. 17 Aralık’tan bu güne kadar. Yolsuzluk ve rüşvet ayyuka çıkmış, vatandaşlarımız her gün bunu tartışıyor. Televizyonlarda, haberlerde ve yazılı basında milletimi bunu okuyor. Sayın Başbakan yolsuzluk ve rüşvetle mücadele edeceği yerde, inkar ediyor. Bana komplo yapılıyorlar, bana montaj yapıyorlar diyor. Sayın Başbakan peki nasıl komplo olur, bu sana nasıl montajdır. Bakanın dışarıdan bir ısmarlama bakan mıdır ki sana komplo için, bu noktaya hataya düşmüş olsun. Genel Müdürü kim tayin etti ki, ayakkabı kutusunda 4,5 milyon dolar parayı saklıyor. İran’dan gelen zavallı bir şarlatan, 29 yaşındaki bir insan senin bakanını ve dört tane çocuğunu nasıl avucunun içine alıyor ki rüşvet ve suiistimal yapıp her şeyi yaptırıyor. Bunlar nasıl komplodur? O zaman bunların alayına komplo diyorsan senin iktidarın da komplodur. Şimdi rüşvet ve yolsuzlukla mücadeleden çekiniyor, korkuyor paniğe kapılmış 96 günden bu yana devletin imkanlarıyla TOKİ aracılığıyla taşıma unsurlarla mitingler yapıyor, gelene hakaret ediyor. Kimine alçak diyor, bunlar hain diyor. Bazen paralel devletten bahsediyor saldırmadığı insan yok sanki kendisi sütten çıkmış ak kaşık.”

Bahçeli, Mut’ta yaptığı konuşmanın ardından Silifke İlçesi’ne hareket etti.

 

Bahçeli, Mut ilçesindeki programının ardından Silifke’ye geçerken, Kargıcak köyünde kahvehanede bir süre dinlendi. Burada çay içen Bahçeli, yoldan geçen servisteki öğrencilerle sohbet etti.

aa-dha