Dolar 32,3767
Euro 34,9830
Altın 2.326,16
BİST 9.075,39
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 19°C

BAHÇELİ: “FİKREN VE ZİKREN BİTPPAZARINA DÜŞMÜŞLERİN YENİ SÖYLEMİ”

A+
A-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli twitter hesabından açıklamalarda bulundu.

Siyasette son günlerde sıkça kullanılan, özellikle AKP’lilerin dilinden düşürmediği ‘yeni’ kavramıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Tedavüle sokulan ve her derde deva olarak gösterilen yeni mefhumu kamuflajdır, kandırmadır, kılıftır, kisvedir, kireçli mantığın eseridir.” dedi.

Bahçeli’nin twitterda yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde:

Mutlaka dikkatinizi çekiyordur; şu sıralar ‘yeni’ sıfatını her kavram ve kelimenin başına iliştirmek oldukça revaçta, oldukça modadır. Sanki herkes yeni müşahidi, sanki herkes yeni müjdecisi, yeni müçtehidi, yeni müellifidir. Müktesebatında yeniye dair en ufak iz ve emare olmayan, zihnen yeninin kıyısından köşesinden geçemeyen müfsitler yeni diye alkış tutmaktadır. Ruhen, fikren ve zikren bitpazarına düşmüşlerin yeni söylemi karıncanın fil karşısında meydan okuması kadar saçmadır.

Fakat unutulan bir şey var: Hukuksuzluğun örtüsüdür yeni, ihanetin gizlendiği kovuktur yeni, işbirlikçiliğin soluklandığı sığınaktır yeni. Tedavüle sokulan ve her derde deva olarak gösterilen yeni mefhumu kamuflajdır, kandırmadır, kılıftır, kisvedir, kireçli mantığın eseridir.

Şimdi geçmişi silelim mi? Geçmişte kaldı diye inanç ve kültür kaynaklarımızdan kopalım mı? Geçmiş diye ceddimize sırt dönelim mi? Yeni değil suçlamasıyla dünümüzle yollarımızı ayıralım mı? Olgunlaşmayla, deneyimle, yüzyılların birikimiyle çatışalım mı? Bugün varsak, bugün ayaktaysak; eski devirlere kadar uzanan bir mücadelenin, mazisi onlarca asır geriye giden diri bir şuurun sayesindedir. İkbal kaygısından, koltuk ve mevki hırsından yanıp tutuşan hasis ve hırçın şahsiyetlerin yeni avuntusu ancak ve ancak yozlaşmanın izharıdır. Gerçekte yeni, yepyeni bir iradenin, dünle gelecek arasında sağlam bağlar kurma amacında olan dürüst ve ahlak kutuplarının mükafatıdır. Bana kalırsa, yeniyi milli ve manevi emanetlere karşı silah gibi kullananlar, yeniye fitne aşılayanlar bundan çok uzaktır.
Yeni; sokakta bulunmuş, tesadüfen fark edilmiş kayıp ya da çalıntı bir kavram değildir. Sürekli oluşma, sürekli gelişme, sürekli yükselme iddiasında bulunan bir millete yeni dayatması, çocukça bir saplantı değilse, ihanettir. Vicdanlarımızdaki pırıltılar her gün yenilenirken, ufkumuzdaki aydınlık devamlı umut vaat ederken yeni sıfatından medet ummak gaflettir. Kenarda duran asalet ve sadakat; kenarda tutulan soylu milli hasletler yeni komplosunu kıracak heyecan ve dirayete fazla fazla sahiptir. Merhum Ziya Paşa ne güzel de söylemiş: “İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah, yardımcısıdır doğruların Hazreti Allah.” Yine Ziya Paşa bakınız ne diyor: “Sâdıkları tahkir ile red kaide oldu Hırsızlara ikram ü inayet yeni çıktı.” “Hak söyleyen evvel dahi menfur idi, gerçi hainlere amma ki riayet yeni çıktı.” Yorum siz değerli takipçilerimin.