Dolar 32,5649
Euro 34,9847
Altın 2.420,19
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 17°C
Paz 19°C
Pts 19°C

BAHÇELI: IŞİD, ERDOĞAN’I REİS-İ CUMHUR GÖRMEK İSTİYOR

BAHÇELI: IŞİD, ERDOĞAN’I REİS-İ CUMHUR GÖRMEK İSTİYOR
15/07/2014 18:36
A+
A-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Erdoğan’ın paralel yapı ve “bunların inine gireceğim” sözünü hatırlatarak, “o ine girdiği zaman, beni seni bulamazlar. O inde, Recep Tayyip Erdoğan veya başkaları vardır. Paralel yapıyı, Pensilvanya’yı odak olarak gösteriyor. CHP’yi ve MHP’yi de onun arkasına takıyor. İnlerine girdikleri vakit paralel yapının geçmişte MHP düşmanlığının izine rastlarsa mahcup olur. Erdoğan’ın inandırıcılığı kalmadı” dedi.

IŞİD, ERDOĞAN’I REİS-İ CUMHUR GÖRMEK İSTİYOR

Bahçeli, IŞİD’in elindeki rehinlerle ilgili olarak, “Eğer 10 Ağustos’tan evvel herhangi bir sebeple IŞİD bunları serbest bırakırsa hiç şaşırmayız. IŞİD Recep Tayyip Erdoğan’ı Türkiye’de reis-i cumhur görmek istemektedir. Barzani hem petrol payındaki mutabakatını Türkiye’ye onaylatmak, hem de 3 devletli bir Irak yapılanmasında Türkiye’nin itirazını bugünden önlemek istemektedir” dedi.

ERDOĞAN’IN HAYATINDA TÜRK MİLLETİNE YER YOK

Erdoğan’ın hayatının hiçbir parçasında Türk ve Türk milleti kavramı bulunmadığını kaydetti ve vizyon toplantısına katılan sanatçılar için, “katılan sanatçıların vizyonsuzluğudur bu. TÜSAK’ın ne maksatla kurulduğunu, değişim adı altında nasıl bir dönüşüm düşündüklerini, sanatın hangilerine yol verdiklerini kestiremeyenler Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı vizyonunu nasıl hazmedecekler, nasıl anlayacaklar. Sanatçı resmiyetle, hususiyeti ayırmasını bilen insanlar olmalı” diye konuştu.

17-15 MEVKİ ATLAR

Bahçeli, yolsuzlukları araştırma komisyonunun işe iddiaları anlamsızlaştırıp, içini boşaltmakla başladığını kaydetti. Bahçeli, “Ama bütün bunlar devletin kaydına düşmüştür ve hiçbir şey kaybolmaz. Yeri geldiğinde hatırlanır, hesabı sorulur. Velev ki, devletin imkanları ile cumhurbaşkanı oldu. O zaman 17-25 Cumhurbaşkanlığı makamı için geçerli olur. Yani 17-15 mevki atlar. Erdoğan, velev ki cumhurbaşkanı olursa hiçbir özel görüşme içerisinde bulunmayız.” dedi.

***

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Erdoğan’ın velev ki devletin imkanları ile seçilmesi durumunda, 17-25’in Cumhurbaşkanlığı makamı için geçerli olacağını söyledi. Bahçeli, Erdoğan’ın paralel yapı ve “bunların inine gireceğim” sözünü hatırlatarak, “o ine girdiği zaman, beni seni bulamazlar. O inde, Recep Tayyip Erdoğan veya başkaları vardır. Paralel yapıyı, Pensilvanya’yı odak olarak gösteriyor. CHP’yi ve MHP’yi de onun arkasına takıyor. İnlerine girdikleri vakit paralel yapının geçmişte MHP düşmanlığının izine rastlarsa mahcup olur. Erdoğan’ın inandırıcılığı kalmadı” dedi.

MHP’yi takip eden gazetecilere bir iftar yemeği veren Bahçeli, kendisine yöneltilen soruları da cevapladı. Bahçeli, Cumhurbaşkanı seçimlerinde Türk milletinin ilgisi ve teveccühünün Ekmeleddin İhsanoğlu’nun çok isabetli bir aday olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Bahçeli’nin sorulara verdiği cevaplar şöyle:

O İNDE RECEP TAYYİP ERDOĞAN VARDIR

Bu paralel yapı, paralel yapı içerisinde darbe girişimleri, vesayetten kurtulma gibi kavramlar, Tayyip Erdoğan ve onun kadrosu tarafından şuurlu bir şekilde planlanmış, seçilmiş kavramlara dayalı bir algı yönetimini ortaya koyuyor. Bu sebepten dolayı ciddiye alınacak bir tarafı yok. Paralel yapıdan kastettiği kim ise 12 yıllık iktidarının en az 11 yılında beraber olmuşlardır. ‘Bunların inine gireceğim’ diyen bir şahıs, bir Başbakan, o ine girdiği zaman, beni seni bulamazlar o inde. Burada Recep Tayyip Erdoğan veya başkaları vardır. Bir de bu kadar suçlamaya karşılık, paralel yapı diye nitelendirdikleri Gülen hareketini herhangi bir tedbir geliştirmeksizin suçlayarak masum bir sükunete düşürmüş oluyorlar. Bu iddiaları yakın bir tarihte çözebilecek kişi yok. Paralel yapı diye kastettikleri şeyin ne olduğunun ortaya çıkması, Gülen hareketi ile AKP iktidarının çok açık millet huzurundabir yüzleşmelerine, bazı olayları netleştirmelerine bağlıdır. Her iki tarafa da güven çok düşüktür. Güven sarsan olaylardan biri de Hüseyin Gülerce’nin Recep Tayyip Erdoğan’a oy vereceğini ilan etmesidir. Bu Kızılderilinin barış çubuğu mudur? Korkunun bir sonucu mudur? İkinci bir önemli husus, paralel yapıyı tanımlarken, Pensilvanya’yı odak olarak gösteriyor. CHP’yi ve MHP’yi de onun arkasına takıyor. Bu paralel yapının içerisinde eğer inlerine girdikleri vakit paralel yapının geçmişte belli sebeplerle bir MHP düşmanlığının izine rastlarsa bu mahcubiyeti nasıl ödeyecek, nasıl ortadan kaldıracak. Recep Tayyip Erdoğan’ın inandırıclığı kalmadı.

PKK’LILARI TERS KÖŞE EDECEĞİNİ ZANNEDİYOR

Bunların kendi aralarında Oslo’dan başlayarak devam eden müzakere sürecinin sonuçlandırılması noktasında aralarında anlaşmazlık olduğu anlaşılıyor. Buradan çıkan netice şudur: Demokratik açılım eğer Türkiye’de bölünmenin eşiğine gelebilecek adımlar atılıyorsa, bunun bir finalinin olması lazım. Zannediyorum Recep Tayyip Erdoğan, PKK’ya dolaylı veya dolaysız bir şekilde söylediği bir şey var. Birinci turda kendinizi temsil eden, ismi söylendiği anda PKK’nın ve onun versiyonu durumunda olan kuruluşların adamıymış gibi tanınan bir şahsiyeti aday gösterin. Bu aday sizin Türkiye’de toplam seçmen içerisinde sadece Güneydoğu’da değil, İstanbul başta olmak üzere, batıdaki yerleşim yerlerinden de destekçinizin ne kadar olduğunu ortadan çıkarsın. Bu toplam seçmen içerisindeki PKK’nın oyları olarak algılanır. PKK’nın oyları olarak algılanan bu durum, küçük bir aritmetik hesapla toplam nüfus içerisinde ilişkilendirilirse o zaman Türkiye’de şu kadar Kürt kökenli vatandaş var bunlar da PKK’ya bağlıdır, anlamı taşır. Bunun belirlenmesiyle coğrafya içerisindeki payı egemenlik dışında devlet oluşumunda ikinci unsur olan nüfus belirleme sağlanmış olacak. Bunu başarırsanız başardınız, başaramadığınız vakit ikinci turda da kalkıp bana oy vermezseniz demokratik açılımı tersine çeviririm diyor. Ters köşe diyorlardı. Zannediyorum ikinci turda PKK’dan oy almazsa bütün PKK’lıları ters köşe edecektir. Tabi bu köşeler çok tehlikeli köşeler.

BİR ÇOCUĞA CEP HARÇLIĞI OLARAK VERSEYDİ

Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yatırdığı yardım parasının iadesiyle, başbakanın nezaketsizlik hali devam ediyor. İade edeceği yerde, bir ihtiyacı olana verse daha anlamlı olur. Bir çocuğa cep harçlığı olarak verse daha iyi olurdu. İade edip de ne yapacak? Bağış sistemi ile olarak, bu halk tarafından seçilme olayının yasal düzenlemesi ciddiye alınmamış. Çok sığ bir yasal düzenleme ve bu bakımdan çok aksamalar var. Gelecek dönemlerde düzeltilmesi lazım. Çok yanlış olmuştur. Diyelim ki Recep Tayyip Erdoğan’a yüksek bir meslağ geldi. 9 bine bölsün koysun oraya. Hiç olmazsa nerden geldiğini bilelim.

TRT’Yİ KAPATMAK LAZIM

TRT AKP’nin yan kuruluşu gibi çalışıyor. TRT’nin adaylara ayırdığı süreler hiç doğru bir tavır değildir. İki eylemle TRT’yi muhatap kılmak lazımdır. Bunlardan bir tanesi, TRT’yi medya sektöründen çekip kapatmak lazım. Eğer bu mümkün olmayacak, maliyeti çok yüksek olacaksa, havuzda toplanan paraları kimlerle inşa ediyorsa, TRT’yi onlara satıp özelleştirmesi lazım. Yabancıya da gitmemesi için Mehmet Cengiz’den başlamalı.

IŞİD ERDOĞAN’I REİS-İ CUMHUR GÖRMEK İSTEMEKTE

Ortadoğu’yu çok iyi bilen, çok dostları olan ve son olaylar karşısında müdahalede bulunma cesaretini kendinde gören bir kişinin 49 başkonsolos ve ailesinin Türk vatandaşlarının Türkiye’ye getirilmemesini çok iyi düşünmek lazım. Bunların IŞİD tarafından hunharca öldürüleceği endişesine kapılarak, her türlü yayını ortadan kaldırıp sansür getirerek, tahrikleri önlediklerini iddia ediyorlar. Başbakanın bunları çok kısa süre içerisinde kurtarabilecek bir yeteneğinin olması lazım. Eğer 10 Ağustos’tan evvel herhangi bir sebeple bunları serbest bırakırsa, IŞİD Recep Tayyip Erdoğan’ı Türkiye’de reis-i cumhur görmek istediği ortaya çıkacaktır. Barzani ziyaretiyle, hem petrol payındaki mutabakatını Türkiye’ye onaylatmak, hem de 3 devletli bir Irak yapılanmasında Türkiye’nin itirazını bugünden önlemek istemektedir.

ERDOĞAN’IN LOGOSUNDAN DAHA YERLİ

Önce, Ekmeleddin ile ekmek arasında bir kavram özdeşleşmesinden yararlanılmış. Kulağa hoş geliyor. Ama esas ekmeği iki anlamda kullanmaları güzel olmuş. Birincisi fiil olarak. Onun için de sevgiyi, saygıyı, barışı ekiyor. Bir de ekmek kavgasını gündeme getirerek, herkesin ekmek sahibi olmasını istiyor. Bunun da bereket kaynağı buğdaydır. Türkiye’yi de buğday olarak göstermek suretiyle bunu sembolize ediyorlar. Ekmeleddin beyin ortaya koyduğu seçim logosu, Erdoğan’ın logosundan daha yerli.

TÜRK VE TÜRK MİLLETİ KAVRAMI YOK

(Gazze’de yapılanlara ağlıyor, Türkmenlere sesi çıkmıyor) Hayatının hiçbir parçasında ideolojik yapısının herhangi bir aşamasında veya bundan sonraki ileri hedeflerinin herhangi bir noktasında Türk ve Türk milleti kavramı yok. Böyle bir durumda niye kendisini üzsün. Gazze için, Mısır için çok üzülüyor. Böyle bir rezillik olabilir mi? Yanındaki insanların bazılarında da Türk düşmanlığı var.

AFAD GÜÇLÜKLER ÇIKARDI

(Ülkü Ocakları’nın Türkmeneline yardımı) Ülkü ocakları elde etmiş olduğu yardımları yerlerine ulaştırmıştır. Bu süreç içerisinde AFAD ve Kızılay önemli güçlükler çıkartmıştır. Sayın İsmet Büyükataman beyi hükümet nezdinde yaptıkları temaslar çok aldatıcı olmuş ve cevapsız bırakılmıştır. Bütün bunlara rağmen yardımlar yerlerine ulaştırmıştır.

ÖZEL GÖRÜŞME YAPMAM

(Meclis soruşturma komisyonu) Böyle bir sorgulamayı mümkün olduğu kadar uzatıyorlar. Anlamızlaştırıyorlar, içini boşaltıyorlar. Ama bütün bunlara rağmen, devletin kaydına düşmüş hiçbirşey unutulmaz. Yeri geldiğinde hatırlanır ve hesabı sorulur. Başbakan olarak 17-25’i sormak durumunda cumhurbaşkanı olması engellenir. Velev ki engellenmedi, devletin imkanları ile cumhurbaşkanı oldu. O zaman 17-25 Cumhurbaşkanlığı makamı için geçerli olur. Yani 17-15 mevki atlar. Erdoğan, velev ki cumhurbaşkanı olursa hiçbir özel görüşme içerisinde bulunmayız. Ama devletin ali menfaatleri söz konusu olduğu zaman resmi görüşme yapmaktan da vazgeçmeyiz. Ama inşallah öyle bir durum olmayacak.

TOPLUMSAL HUZURSUZLUKLAR ARTAR

Türkiye’deki Suriyeliler toplumsal bir sorun oluşturacaktır. İleride çok daha gerekli tedbirler bugünden alınmazsa, toplumsal huzursuzluk artar. Suriye çözülür çözülmez, bunların hepsini Türkiye’de birisini bırakmamak kaydıyla göndermemek lazım. Bir de varlık sahibi olup gelenler, ticarethane açmaya başladılar. Bu ileride çok daha büyük sıkıntılar yaratır.

SANATÇILAR BU VİZYONU NASIL HAZMEDECEK

(Vizyon toplantısındaki sanatçılar) Sanat, sanatçı, sanatçı olmayanlar arasındaki kriterlerin oluşmasına katkı sağlayan bir vizyon belgesi bu. Vizyon toplantısına katılan sanatçıların vizyonsuzluğudur bu. TÜSAK’ın ne maksatla kurulduğunu, değişim adı altında nasıl bir dönüşüm düşündüklerini, sanatın hangilerine yol verdiklerini kestiremeyenler Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı vizyonunu nasıl hazmedecekler, nasıl anlayacaklar. İçlerinde halkın sevdiği sanatçılar da var. İnsan buna acıyor. Sanatçı resmiyetle, hususiyeti ayırmasını bilen insanlar olmalı.