Dolar 32,5065
Euro 34,9601
Altın 2.434,93
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 17°C
Pts 18°C

BAHÇELİ: MHP Türk Milletinin Şahdamarı, Türkiye’nin Umut Hazinesidir

BAHÇELİ: MHP Türk Milletinin Şahdamarı, Türkiye’nin Umut Hazinesidir
20/01/2015 17:14
A+
A-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu’na başkanlık yapmasını eleştiren Bahçeli, “Erdoğan resmen saray darbesi yapmıştır. Allah hiç kimseyi Sayın Ahmet Davutoğlu’nun durumuna düşürmesin” dedi. Esanafın haline değindi ve MHP esnafın, memurun,işçinin yanındadır vurgusu yaptı.

 

İşte Bahçeli’nin öne çıkan satır başları:

Esnaf ve sanatkarlar milli birliğimizin, kardeşliğimizin, toplumsal ahlak ve adalet ölçülerinin manevi kalkanı, emniyet duvarlarıdır.

Esnaflık ahi geleneğinin, ahi kültürünün, ahi felsefesinin yaşayan ve yaşatılması gereken yüksek bir değeridir.

Anadolu’nun vatanlaşmasında ahiliğin paha biçilmez bir pay ve katkısı vardır.

Ahilik doğrulukla içiçe geçmiştir.

Son yurdumuzun bağrında gül goncası gibi açarak; sanat, ticaret ve meslek sahibi olan ahilerin, olgun, ahlaklı, merhametli, iyiliksever ve her tavırlarında güvenilir olması vazgeçilmez bir kuraldır.

Sözünde durma ahilikten esnaf ve sanatkarlarımıza miras kalan tarihi bir ahlak ve terbiye kaidesidir.

Ecdadımız farklı sanat ve mesleklerin sırlarını öğrenirken, ahlaki esaslarla da bezenmiş; yani sa­natın incelikleri, ahlakın ilkeleriyle eşzamanlı, eşanlı kazanılmıştır.

Horasan’dan gelip Ahiliğin pirliğini üstlenen Ahi Evren’in mesajlarından, deyiş ve sözlerinden, Türk milletinin sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel düzenine verdiği muazzam destekten çıkardığımız sonuç da budur.

Bugün her esnaf kardeşimiz Ahi Evren’in bize emanetidir.

Her esnaf kardeşimiz binlerce yıllık Türk tarihinin özü, ruhu, iftihar yüzüdür.

Milli ahlak, milli şuur ve milli kimlik konusunda yeri dolmaz hizmetleri geçen, milli duyguyu kamçılayarak, sosyal ve ekonomik ilişkilere manevi değer aşılayan, dahası huzur ve esenliği vaaz eden Hacı Bektaş Veli Ahiliğin duası, irşat makamıdır.

Esnaflarımız böyle bir manevi geçmişi vicdanlarında taşıyarak var olagelmişlerdir.

Esnaf ve sanatkarlarımızın yardımseverliği, misafirperverliği, dayanışma ve cömertliği baş tacı yapmaları Ahi kültürünün hala varlığına işarettir.

Ahi geleneğine sıkı sıkıya bağlı olan esnaflarımız, tıpkı yaşanmış binlerce yılda görüldüğü gibi, şu üç şeyi hep açık, bir diğer üç şeyi de hep kapalı tutmuşlardır:

Nitekim;

Yoksullara ve düşkünlere yardım için eli açık olmak,

Konuklar ve yolda kalmışlar için kapıyı açık bırakmak,

Açları doyurmak için sofrayı açık tutmak lazımdır.

Kapalı olanlar ise;

Kimsenin ayıbını görmemek, kimseye kötü gözle bakmamak için gözü bağlı olmak,

Kimsenin namus, haysiyet ve onuruna kötülük etmemek için beli bağlı olmak,

Kimseye kötü söylememek, kimse hakkında iftira etmemek, dedikodu yapmamak için dili bağlı olmaktır.

İşte Ahilik budur, esnaf ve sanatkârlarımız böylesi muhteşem ve insanüstü özelliklere sahip olmuşlardır.

Alçakgönüllü olmak bir esnaf mizacıdır.

Erdemli davranmak bir esnaf karakteridir.

Ahilik Türk milletine alın teri ile geçinme, başı dik, özgüvenli ve minnetsiz yaşama şuuru kazandırmış, böylelikle muazzam ismini tarihe altın harflerle yazdırmasına dayanak olmuştur.

Ve gerek Osman Gazi’nin, gerekse de Murat Hüdavendigar’ın Ahiliğe uygun olarak kılıç kuşanması İmparatorluğumuzun sağlam bir zemine bina edildiğini göstermiştir.

Ahiler sayesinde güven hakim olmuş, milli ve manevi terbiye ekonomik ilişkilerin göbeğine yerleşmiştir.

Bu itibarla esnaf ve sanatkârlarımız bizim için çok anlamlar ihtiva etmektedir.

Terzi sadece elbise dikip, sökük ve yırtık yamamıştır. Aynı zamanda bulunduğu ve çalıştığı semtin manevi dengesi haline gelmiştir.

Manav sadece sebze ve meyve satmamıştır. Aynı zamanda fakiri kollamış, ihtiyaç sahiplerini gözetmiş, hayır ve hasenat merkezi olmuştur.

Bakkal denilince akla; sıcak ekmek, taze süt, gazete, gıda ürünleri gelmemiştir. Dokunan el, hatır soran dil, para yoksa da ‘sonra alırız’ diyen şefkat dolu sesleniştir bakkal.

Sabahları sıcacık çorbasıyla yalnızca mideyi değil, ruhu da ısıtan lokantacı esnafımız,

Etin pahalı olmasını içten tebessümüyle, veresiye defterini ardına kadar açarak hafifleten; gösterdiği alicenaplıkla gönülleri kazanan kasaplarımız,

Muhabbet ve dostlukla müşterisini karşılayıp hoşsohbet içinde saç kesen, traş eden, berber ve kuaförlerimiz,

Yolculularına sabır ve müşfiklikle yaklaşan, hoşgörü ve özlemi taşıyan dolmuş ve taksici esnafımız,

Sıcacık ekmeklerinin buram buram kokusuyla mahallesini şenlendiren ve açları doyuran fırıncı esnafımız ve daha birçok iş kolunda faaliyet gösteren esnaf kardeşlerimiz milletimizin iftiharı, itibarı, iffet bekçisidir.

Tamamen kâra çivilenen, insanı metalaştıran, duygu ve maneviyattan koparan kapitalist ekonomiye karşı esnaf ve sanatkarımız kalıcı ve köklü bir cevaptır.

İnsanı odak yapan Türk-İslam medeniyetinin bereket ve bütünlük kalesi hiç kuşkunuz olmasın ki, esnaf ve sanatkarımızdır.

Dükkanını besmeleyle açıp şükürle kapatan esnafımıza hepimiz çok şey borçluyuz.

Ya nasip diyerek hayırlı ve helal kazancın amacında olan, kısmeti için gayret gösteren bu kardeşlerimizi yalnız bırakamayız, beklentilerine sırtımızı dönemeyiz.

Esnaf ve sanatkarlarımız düzlüğe çıkmadan, memurun, işçinin, emeklinin, çiftçinin alım gücü yükselmeden ne ekonomik gelişmeden, ne de sözde arttığı iddia edilen milli gelirden hakkıyla bahsedilemeyecektir.

Tarih boyunca gazi olmuş, şehit düşmüş, Anadolu’nun Türkleşmesinde öncüler arasında yer almış esnaf ve sanatkarlarımızı, iktidarın tehdit ve çürümüş politikalarından kurtarmak bizim asli sorumluluklarımızdan birisidir.

Esnaf olmadan büyüme olmaz.

Esnaf olmadan zenginleşme, refah, bolluk hayaldir.

Esnaf olmadan huzur ve sükûnetin tamir ve tesisi de imkansızdır.

Esnaf ve sanatkarlarımızla ilgili daha detaylı teklif ve projelerimizi yeri ve zamanı geldiği vakit herkesle paylaşacağız.

Yeni işyeri açacak esnaflarımızın vergi ve borç yükünü biliyor, bunun üzerinde dikkatle düşünüyor, çözüm üretiyoruz.

Şoför esnafımızın akaryakıt indirim taleplerini, araçlarını yenilerken bir kereye mahsus ÖTV ve KDV alınmasıyla ilgili beklentilerini biliyoruz.

SGK prim teşvikiyle ilgili taleplerin ve kullanılan enerji fiyatlarında indirim yapılmasıyla ilgili isteklerin farkındayız.

Düşük faizli finansman desteği ve mevcut faiz oranlarının daha da aşağılara çekilmesiyle ilgili arzuları görüyoruz.

Emekli olup da çalışmaya devam eden esnaf ve sanatkarlarımızdan kesilen yüzde 15 oranındaki Sosyal Sigorta Destek Primi’nin kaldırılmasıyla ilgili meşru sızlanmaları duyuyoruz.

Geçtiğimiz yılın Eylül ayında, esnaf ve sanatkarlarımızın yıllık aidat ve katılma borçları yeniden yapılandırılmıştı. Bunun yanında bazı prim borçlarının da yeniden yapılandırılması sağlanmıştı.

Ancak bu alandaki yetersizlik ve mağduriyetler de bitmiş değildir. Ve bu bağlamda şikayetleri de kararlı bir şekilde takip ediyoruz.

Milliyetçi Hareket Partisi aileleriyle birlikte sayıları 10 milyonu bulan esnaf kardeşlerimizin sözcüsü, tercümanı ve önşartsız destekçisidir.

‘Esnafım’ demenin tarihsel kıvancı MHP’yle tekrar canlanacaktır.

MHP esnafımızın hakkını savunmak, perişanlığını bitirmek için her hazırlığını tamamlamaktadır.

Milliyetçi Hareket, esnafın partisi, esnafın müdafaasıdır.

Milliyetçi Hareket çiftçinin, memurun, işçinin, emeklinin, dar ve orta gelirlilerin can simididir.

Milliyetçi Hareket Türk milletinin şahdamarı, tüm Türkiye’nin umut hazinesidir.

Şu an, bir yanda işini yapıp, diğer yanda bizi dinleyen esnaf kardeşim; Milliyetçi Hareket Partisi senin için vardır, senin mutluluğun için geceyi gündüze katacaktır.

Bu, ahiliğin vicdanını millet vicdanı gören Milliyetçi Hareket’in sözüdür, senedidir, açık çekidir.

Huzursa beklenen, biz varız.

Bereketse istenen, biz yaparız.

İstikrarsa aranan, biz sağlarız.

İktidarsa hedeflenen, Allah’ın izniyle biz ulaşırız ve herkes bilsin ki mutlaka ulaşacağız.

Erdoğan Davutoğlu’nun şeffaflık programını medya üzerinden eleştirmiş Başbakan’ın vidalarını sıkmıştır.

 

Erdoğan resmen saray darbesi yapmıştır.

Allah hiç kimseyi Sayın Ahmet Davutoğlu’nun durumuna düşürmesin.

Güç kaybı yaşatmasın.

Erdoğan önemli konuların kendisiyle istişare edilmediğinden yakınmıştır.

Davutoğlu istemeden de olsa uysal bir maske taşınmıştır.

62. hükümet tam anlamıyla mevta olmuştur.

Beştepe vesayetinin basamaklarından derin mahsene inmiştir.

Erdoğan dün bakanlar kuruluna başkanlık ederek ipleri tamamen eline almıştır.

 

Erdoğan’ın yanı başında oturan Davutoğlu’nun yüzü asılmıştır.

Erdoğan tek adam olmak için son kozlarını oynamaktadır.

Osmanlı nedir diye sorsanız iki kelime söyleyemeyenler başkanlık falı açmaktadır.

Ahlaksızlar 7 Haziran’da sokağa bile çıkamayacaklardır.

Bu oyunlar 7 Haziran’da sona erecektir.

Türkiye 7 Haziran’da hem AKP hem de PKK’dan kurtulacaktır.

Erdoğan’ın başkanlık hayalleri sona erecektir.