BAŞBAKANIN B PLANI C PLANI VE PKK;

Bugün adına çözüm süreci dediğimiz, defalarca isim ve muhteva değiştiren milletimizin çözülme sürecinin geldiği nokta hazindir.

Başbakanın ve hükümet üyelerinin defalarca keramet gibi gösterdikleri bu safsata, terör örgütüne, lider kadrolarına ve bebek katili “İmralı” canisine af yolu açan sinsi bir yol haritasıdır.

Hükümetin suçluları ve katilleri affetme gayretine Milliyetçi Hareket Partisinin haklı itirazları, milletimizin bin yıllık kardeşliğine yapılan kast ve adaletin mahkûm ettiklerine siyasetin “AKP” tahliyeleri, bunun ardından çıkan sonuçlar MHP yi haklı çıkartmış, AKP yi ise telaşlandırmıştır.

Emniyet güçlerinin pasifize edilmesi terör örgütünü, hem mühimmat hem de insan kaynakları açısından güçlendirmiş, bir kısım yerleşim alanlarında haraç toplayacak, yol kesecek kadar küstahlaştırmış, devleti tehdit edecek kadar ileri götürmüştür.

Bütün bunlara rağmen, başbakan ve kabinesinden ısrarla “çözüm!” sürecinin iyiye doğru gittiği ifade edilmektedir.

Teröristlerin; yol kesip haraç toplamalarına seyirci kalan AKP iktidarı, aynı sessizliğini dağa kaçırılan çocuklar içinde sürdürmeleri akıllardaki soru işaretini artırmaktadır.

Uzun bir sessizlikten sonra Başbakanın B ve C planlarımız vardır tehdidi terör örgütü tarafından ciddiye alınmamışa benziyor.

Başbakanın tehdidi Nasrettin hoca fıkrası gibi;

“Hoca pazarda eşeğini kaybeder, arar araştırır bulamaz, akşam köye gidecek vakit daralmıştır. Sesini yükseltir ve bağırır;

 Ey ahali, size yarım saat müsaade, ya eşeğimi bulursunuz, ya da büyük dedemin yaptığının aynını yaparım.

Bu tehdit karşısında kasabalı telaşlanır, “acaba büyük dedesi ne yapmıştı?”

Korku ve telaş içerisinde kısa zamanda eşeği bulur hocaya teslim ederler, hoca gönül rahatlığıyla köyüne dönmek üzeredir, meraklı kasabalıdan birisi cesaretini toplar ve sorar; hocam büyük deden ne yapmıştı?  Hoca; köye yürüyerek gitmişti der.”

Başbakanın PKK ya tehdidi hocanın tehdidine benziyor.

Sayın Bahçelinin dediği gibi, fostur, boştur.