BAŞKENT ANKARA ‘HAREKETE GEÇIYOR!

30 Mart 2014 yerel seçimleri yaklaştıkça Türkiye’nin her yerinde büyük heyecan ve hareketlilik yaşanmaktadır. Bu heyecan ve hareketliliğin en büyüğü ise Ankara’da yaşanmaktadır. Ankara halkını heyecanlandıran en büyük duygu ve düşünce de İ.Melih Gökçek’ten kurtulma şansıdır.

AKP, Büyükşehir Belediye Başkanından başka her şeye benzeyen İ.Melih Gökçek’i tekrar aday yaparak seçime girme kararı aldı.

“Twitter Büyükşehir Belediye Başkanı” sıfatını mesaisinin büyük bölümünü twitter başında harcayarak hak eden İ.Melih Gökçek, bir önceki seçimlere göre adaylığı fazla süründürülmeden elde etti. Öbür seçimlerde resmen “Aday yapılacak-yapılmayacak” şeklinde papatya fallarına muhatap edilen İ. Melih Gökçek, Gezi olaylarındaki yüksek performansından (!) ve kara/gri propagandalar konusunda Başbakan Erdoğan’ın yanında yardımcı oyuncu rolünden dolayı aday yapılma konusunda bu sefer fazla zorlanmadı… “Belediyenin önündeki fıskiyeyi kim kırdı?” sorusunun cevabını da bulursa AKP Genel Başkanı olmaya kadar yolu vardır.

İ. Melih Gökçek bu sefer çok zorlanacak ve seçimleri kaybedecektir. Çünkü karşısında Ankaralı olan ve Ankara halkıyla yıllardır bütünleşen bir isim vardır. Çünkü karşısında vizyonunu zekasıyla sunan birisi var. Çünkü karşısında duruşu güven veren, özgüveni cesaret veren, konuşması umut veren birisi vardır. Çünkü karşısında insanlık erdemini ve faziletini hayat felsefesi olarak yaşayan ve yaşatan birisi vardır. Çünkü karşısında efendiliği asaleti olmuş, nezaketi silahı olmuş, karakteri zırhı olmuş, bilgi-birikimi kurşunu olmuş birisi vardır…

Sayın Mevlüt Karakaya’nın ise zaferi kolay olacaktır. Çünkü karşısında Ankara’da toplu taşıma güzergahlarını en zaman kaybettiren yoldan belirleyerek Ankaralının ömründen ömür çalan İ. Melih Gökçek vardır. Çünkü karşısında “Şu dünyadan göçmeden bir dikili ağacımız olsun.” demek yerine, “Bozkırın ortasında dikili taş binalarımız olsun.” diyerek Ankara’yı gökdelenler şehri haline getirip gökleri isyan ettiren İ. Melih Gökçek vardır. Çünkü karşısında ne olduğunu asla açıklayamadığı ucube demir yığınları inşa ederek milletin parasını çarçur eden İ. Melih Gökçek vardır. Çünkü karşısında hiç kimseye, hiçbir şeye saygısı olmayan, kıymet bilmeyen İ. Melih Gökçek vardır.

Ankara’da bu sefer Ankaralı kazanacaktır.

O kazanacak isim de MHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Mevlüt Karakaya olacaktır.

Yıllardır Ankara’nın siyasetinde, bürokrasisinde, eğitiminde, öğretiminde başarılı bir çizgisi ve hizmet tecrübesi olan Prof. Dr. Mevlüt Karakaya Ankara’nın has ve öz evladıdır. İşte o yüzden (An)Kara(Kaya) bütünleşmesi kendiliğinden oluşmuştur.

Yıllardır Ankara’yı karış karış gezen, Ankara halkıyla dertleşen, yeri geldiğinde sevinçlerine ortak olan, onlara ümit saçan, hizmet vaat eden, Ankaralının hakkını teslim edeceğinin sözünü vere Prof. Dr. Mevlüt Karakaya seçimlerin en güçlü adayıdır. Başkent Ankara’ya hak ettiği seviyeyi, ölçüyü ve kaliteyi getirecek bir isimdir.

İmanı, vicdanı ve aklı olan biri, İ.Melih Gökçek ile Prof. Dr. Mevlüt Karakaya’yı bir tutabilir mi?

O yüzden Hz. Ali’nin “İyi ve kötü insana aynı değeri vermek doğru değildir, bu suretle birincisini iyilikten soğutur, ikincisini kötülük yolunda cesaretlendirirsin.” sözü Ankara halkının safını seçmesinde yol gösterici ve anlam yükleyici olmalıdır.

İ.Melih Gökçek sırf Ankara’ya değil, Türkiye’ye de yük olan bir isimdir. Hazineye en borçlu belediyelerin başında Ankara Büyükşehir Belediyesi gelmektedir. Ara sıra AKP’nin Bakanlar Kurulu kararıyla sildiği borçları da halkın sırtına yüklenmektedir.

İ. Melih Gökçek bu seçimlerde Türkiye’nin ve Ankara’nın hakkı, hukuku ve kurtuluşu için gitmelidir. Zaten gidecektir! Görüşü ne olursa olsun Ankara halkı, bunun için karşısındaki en güçlü aday olan Prof. Dr. Mevlüt Karakaya etrafında birleşecek ve bütünleşecektir.

MHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Mevlüt Karakaya bunun farkında ve bilincinde olduğu için “Ben de diyorum ki ‘Ben Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olacağım, ben gelmezsem Melih Gökçek gelecek.’ Onun için Ankaralılardan yetki istiyorum. Beni belediye başkanı yapacak oy, 1 oy. Onun için herkesin oyu benim için çok kıymetli. 1 kişinin oyu ile kazanacağım ama o 1 kişi oy veren herkes olacaktır.” açıklamasını yapmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sevgili milletimizin bütün bir düşmanlık dünyasına karşı, sonu zaferle başardığı Bağımsızlık Mücadelesi tarihinde Ankara ismi, en saygın yeri koruyacaktır.” 1922 (Atatürk’ün T.T.B.IV, s.466) sözündeki anlamı ve mesajı yaşatma zamanı şimdi değilse ne zamandır?

Ankara, Türk milletinin başkentidir, kalbidir, yüreğidir. Bu ülkeyi, Türk milletini “İlla başına ‘Türk’ kavramı gelecek veya ‘Türk’ ifadesi gelecek diyorlar. Kardeşim sen ‘illa Türk milleti’ olarak diye dayatırsan, öbürü de bilmem ne milleti der.” şeklindeki sözlerle yok sayan bir Başbakan yönetmektedir. Bu zihniyetin geldiği son nokta “Türk diye bir ırk yoktur.” olmuştur.

Bu AKP zihniyetin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamında oturan temsilcisi bu seçimlerde dersini almazsa ne zaman alacaktır?

O halde ayağa kalk Ankara…

O halde harekete geç Ankara…

O halde (An)Kara(Kaya) Başkanı seç !

Ankara’nın zaferine bir oy kalmıştır.

O oy, senin oyundur!

YILDIRAY ÇİÇEK/ ORTADOĞU