Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Yağmurlu
İstanbul
13°C
Yağmurlu
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 21°C
Sal 23°C

BÖCEK NASIL BÜYÜDÜ?

BÖCEK NASIL BÜYÜDÜ?
25/12/2012 15:24
A+
A-

Başbakan Erdoğan’ın evinin altındaki çalışma ofisinden dinleme cihazlarının çıktığını açıklaması birkaç gündür siyasi gündemin en önemli meselesi haline geldi. Erdoğan’ın bu açıklamayı hangi maksatla yaptığı ayrı bir tartışma konusudur. Mağduru oynama konusunda çok mahir oldukları gibi, bir yerlere mesaj verme, daha önceki benzer olayları sıradanlaştırma ve önemsizleştirme hesapları da yapılmış olabilir. Türkiye’nin içeride ve dışarıda yaşadığı ağır ve yakıcı sorunlar karşısında gündem değiştirme argümanı olarak kullanılmış olması da AKP’nin siciline uygundur. Ancak bütün bunlar alınan olağanüstü tedbirlere ve özel güvenlik oluşturulmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının dahi takip ve dinlemelerden kurtulamadığı gerçeğini değiştirmiyor.

Cevap arayan sorular

Başbakanın en özel mekanlarına kadar girip böcek yerleştirmek sıradan insanların yapabileceği bir iş değildir. Bunlar kimlerdir? Bu cesareti ve imkanı nasıl bulabiliyorlar? Bunu ne maksatla yapmışlardır? Elde ettikleri bilgi var mıdır ve bunu nerelerde kullanıyorlar, hangi sonucu alıyorlar? Bütün bu soruların cevabı hayati önem arz ederken, aynı zamanda nasıl bir düzen kurulduğunu da acı biçimde ortaya koyuyor. Takip ve dinlemeler AKP döneminin vazgeçilmezidir. Fişlemeleri de bu çerçevede değerlendirmek gerekir ki, bunun ağır sonuçlarına çok yakın bir zamanda bütün Türkiye şahit olmuştur. AKP’nin bir milletvekili, “bir zamanlar bizi fişliyorlardı. Şimdi sıra bizde” diyebilmiştir. Kim veya kimler hakkında hangi dinlemelerin yapıldığını, hangi takiplerin sürdürüldüğünü, ne tür fişlemeler olduğunu bilmiyoruz. Ancak sonuçları ortaya çıkınca anlıyoruz.

Kendi sahiplerine musallat oluyor

Bütün kanunsuzluklar, bütün gizli oluşumlar, bütün derin yapılar bir süre sonra dönüp bizzat kendi sahiplerine musallat olur. Bu hiç değişmez bir kuraldır. Şimdi bu kuralın AKP’ye işlediğini görüyoruz. Ortadoğu Gazetesi’nin manşetinde yer alan haberin ortaya koyduğu gibi, kendi elleriyle büyüttükleri böcek, kendilerini sokmuştur. Sayın başbakanın açıklamaları bir yönüyle bu gerçeğin itirafıdır. Kendi derin yapılarını oluştururken, işin nerelere kadar gittiğinin ve kontrolden çıktığının acı biçimde dile getirilmesidir. Yağ kokarsa tuzlanır, tuz kokarsa yapacak bir şey kalmamıştır. Sayın başbakanın itirafları, tuzun koktuğunun ilanıdır.

Bizzat yol verdiler

AKP kendisinin dinlenmesine kadar giden sürece, CHP ve MHP’nin yatak odalarına girilmesine sessiz kalarak ve gereğini yapmayarak bizzat yol verdi. Tuzun kokmasına giden süreç öyle başladı. Eğer o gün aklın, vicdanın, imanın, kanunun kabul etmeyeceği bu rezilliklerin üzerine gidilseydi ve hesabı sorulsaydı, o cihazları oralara yerleştirmeye, başbakanı dinlenmesine kimse cesaret edebilir miydi? AKP bunu yapmadığı gibi, bundan siyasi kazanç elde etmeye uğraştı. Seçim meydanlarında kullanmaya kalkıştı. MHP’nin olayın kısa zamanda çözülmesine yardımcı olacak çok hayati bilgi ve belgeleri, görüntüleri, banka hesaplarını ve hesap sahiplerini ortaya koymasına rağmen en azından bugüne kadar bir sonuç alınamadı. Hiç kimse, “yargıya havale edildi. Soruşturma sürüyor” gibi bir bahanenin arkasına saklanmaya çalışmasın.. Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile ilgili bir iddia, bütün ayrıntıları ile birlikte çok kısa zamanda ortaya çıkarıldı. Bu İstenirse neler yapılabileceğinin çok çarpıcı bir örneğidir. Kaldı ki, yargının nasıl işlediğini de yaşanan örneklerden ve çok daha önemlisi bizzat sayın başbakanın sözlerinden biliyoruz.

Bütün olaylar açığa çıkarılmalı

Şimdi söz konusu olan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının dinlenmesidir. Bu görmezden gelinecek, geçiştirilecek bir şey değildir. Sayın başbakanın açıklamalarının maksadı ne olursa olsun, doğrudan devletin varlığı ve güvenliğine yönelik bir saldırı yapılmıştır. Başbakanın uzun süre canını emanet ettiği yakın güvenlik ekiplerinden şüphe etmesi ve onları değiştirme ihtiyacı duyması bile çok vahim bir gelişme olmakla beraber tehdit ve tehlikenin boyutlarını da ortaya koymaktadır. Devletin ilgili birimlerinin harekete geçtiği ve kapsamlı bir çalışma yürüttükleri anlaşılıyor. Doğrusu ve yapılması gereken budur. Olayın tüm yönleriyle araştırılması, böcekleri kimlerin yerleştirdiğinden başlayarak, ne kadar süre orada kaldığına, yapılan dinlemelerde ne tür bilgiler elde edildiğine ve bunların nasıl kullanıldığına kadar her şeyin soruşturulup açığa çıkarılması bir mecburiyettir. Buradan hareketle CHP ve MHP’ye yönelik takip, dinleme ve kayıtlar başta olmak üzere benzer bütün olayların aydınlatılması ve sorumlular hakkında gereğin yapılması da şarttır. Aksi halde devletin bazı kurumları töhmet altında kalacaktır. Elde edilen bilgi ve kayıtların nasıl kullanıldığını yaşayarak gördük. Aynı şeylerin başbakan için de olmayacağını şantaja kadar gidebilecek şekilde kullanılmayacağını kimse garanti edemez.

 

ORHAN KARATAŞ/ ORTADOĞU

ETİKETLER: