BÖLÜCÜLÜĞÜ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ GÖREN CHP ZİHNİYETİ!

Osman Baydemir zavallısı yine bölücülükle, terör diliyle gündem oldu. CHP ise bölücülere destek gündemine devam etti. Değişen bir şey yok yani…

Osman Baydemir, meclis kürsüsünden kendini “Kürdistan milletvekili” olarak tanıttı. TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı “Kürdistan neresi Osman Baydemir” diye tepki gösterince, Osman Baydemir “Kürdistan burası” diye kalbini gösterdi.

Osman Baydemir, bölücülüğün nursuzluğunu, şeytanlığını suratına yansıtmış bir zavallıdır. Bu zavallı 2008 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı iken KCK’nın kurduğu sözde mahkemelerde, belediyede çalışan temizlik işçisi tarafından “PKK’ya tam hizmet veremediği” için sorgulanmıştı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı, belediyede çalışan “temizlikçi” tarafından sorgulanıyor. Bu rezaleti yaşamış Osman Baydemir “Ben Kürdistan milletvekiliyim” diyor.

Belediye Başkanı sıfatını taşırken, belediye başkanlığı yapamamış, emrindeki temizlikçi tarafından sorguya çekilmiş zavallı meclis kürsülerinden “Ben Kürdistan milletvekiliyim” diye siyasi soytarılıklar yapıyor.

Osman Baydemir, PKK’nın eline düşmüş ve kendini ispat için bu tür siyasi soytarılıklar yapacaktır. Bunda şaşırılacak bir şey yoktur.

Burada şaşırdığımız Atatürk’ün kurduğu CHP’nin içine düştüğü rezil manzaradır.

CHP, PKK’nin çizgisine getirilmiş ve ısrarla bu çizgide sabitlenmek istenmektedir.

Birisi bölücülük adına “Ben Kürdistan milletvekiliyim” diyerek siyasi soytarılık yapıyor. CHP’de buna alkış tutuyor.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Osman Baydemir’in bu ifadelerini “kürsü dokunulmazlığı” kapsamında gördüklerini söyleyerek “Bir parlamentoda en aykırı, en şoke edici fikirlerin dahi dinlenilebilmesi ve tahammül edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu bir demokratik olgunluk meselesidir” açıklamasını yaparak, bir nevi Osman Baydemir’in düşüncesini sahiplenmiştir.

Zaten CHP’nin HDP’den farkı nedir ki?

Beraber miting yapan, beraber terörist cenazesi karşılayan, beraber terörist sahiplenmek için yürüyen CHP-HDP ikilisi artık tek vücut olmuştur.

CHP içindeki Atatürkçüler, vatanseverler bu ihanetlere nasıl katlanmaktadır?

CHP’nin PKK’nın çizgisine getirilmesine niçin ses çıkarmamaktadır?

CHP’nin HDP-PKK aşkı nedendir?

Bu aşk doğal mı yoksa küresel güçlerin dayatması mıdır?

7 Haziran seçimlerinden önce başlayan bu aşk büyüdükçe büyüyor. Bu aşkın nasıl şehvetli olduğunu her gün sözleriyle, eylemleriyle gösteriyorlar.

Özgür Özel’in “Ben Kürdistan milletvekiliyim” diyen Osman Baydemir’i ifade özgürlüğü içinde değerlendirmesi CHP’nin artık siyaset borsasında PKK’nın büyük partisi olmasını tescillemiştir.

MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta’nın “Milliyetçi Hareket Partisinin desteği devletin, milletin birliğine, bekasınadır, bunu hiçbir şeyle, hiç kimse ilişkilendirmesin. Köşeye sıkışıp PKK’ya, onun Meclisteki temsilcisi HDP’ye tavır takınamayanlar başka suçlamalarda bulunmasınlar, önce kendi tavırlarına baksınlar. Çok net bir şekilde burada kürdistan ifadesi kullanılıyor ve ‘Ben kürdistan temsilcisiyim.’ diyor, CHP buna tavır takınamıyor, ondan sonra başka yerleri karıştırıyor. Burada kimse PKK ağzıyla konuşmasın” sözleriyle CHP’li Özgür Özel’e haddini bildirmesi, CHP-HDP birlikteliğinin de tartışmasız bir gerçek olduğunu ortaya koymuştur. Sayın Erhan Usta, ustalıkla CHP-HDP aşkını tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir.

Son 4 yılın siyasi gelişmelerine baktığımızda CHP’nin PKK’nın büyük partisi, HDP’nin ise küçük partisi olma konusunda artık hiçbir şüphenin kalmadığı ortadadır.

Bölücü birisi “Ben Kürdistan milletvekiliyim” diyor CHP destek veriyor.

CHP’liler bu manzaraya aval aval bakıyor.

Bir de bunlar utanmadan MHP’ye saldırıyor.

Utanma kalmayınca böyle oluyor işte…

YILDIRAY ÇİÇEK