BOZDAĞ: “YARGIYA GÜVENİ SİYASİLER ZEDELEMİYOR DEDİ!”

Adalet Bakanı Bozdağ, “Yargıya güveni siyasiler zedelemiyor. ” dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Yargıya güveni siyasiler zedelemiyor, yargıya, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına siyasiler gölge düşürmüyor. Giydikleri cübbeyi inandıkları ideolojinin veya cemaatin veya grubun, anlayışın emrine tahsis eden, bağımsızlık ve tarafsızlığı anlamamış, içine sindirememiş bazı sayıları az da olsa yargı görevi yapanların bu noktada yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşürdüğünü görüyorum” dedi.

Bozdağ, AK Parti’ye gelişinde gazetecilerin HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici’nin açıklamalarına ve gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Hamsici’nin açıklamaları gibi konulara cevap vermekten hoşlanmadığını vurgulayan Bozdağ, HSYK adına basın açıklaması yapma yetkisinin kurul başkanına ait olduğunu ve Hamsici’nin açıklamalarının şahsi görüşünü dile getirmekten ibaret olduğunu söyledi.

Bozdağ, Hamsici’nin daha önce de “korsan” açıklama yaptığını ifade ederek, “Bu da öyledir, açıklamaya baktığınızda bazı mesajlar içeriyor, bu mesajları hangi kesimlere verdiğini zaten okuyanlar çok net şekilde anlıyor. Bizim itirazımız da bunadır. HSYK, bir tarafa mesaj verip, diğer tarafa tavır alan bir kurul değil, yargının bağımsız, tarafsız hukuk devletinin ilke gereklerine uygun çalışmasının sigortasıdır” dedi.

HSYK 3. Dairesinin de vatandaşların yargıyla ilgili şikayetleri alan, değerlendiren yer olduğuna dikkati çeken Bozdağ, “HSYK’nın ne yapması gerekir? Anayasa ve yasa çerçevesinde kendine verilmiş görevin gereğini ifa etmesi gerekir. Bizim söylediğimiz HSYK’nın 3. Dairesinin, Anayasa’nın çizdiği sınırlar içerisinde görevlerini yerine getirmesidir. Bu noktada görevini yerine getirdiği zaman kimse itiraz etmez” diye konuştu.

Bakan Bozdağ, Ergenekon davasında gerekçeli kararın yazılmaması nedeniyle hakimler hakkında defalarca şikayetler olduğunu, ancak hiçbirine inceleme izni verilmediğini belirterek, HSYK’nın şikayetler üzerine gerekeni yapmış olması halinde gerekçeli kararların bu kadar uzun sürede yazılmayacağını söyledi.

Bazı savcıların ana muhalefet partisinin açıklamalarından daha ileride açıklamalar yaptığını vurgulayan Bozdağ, şöyle konuştu:

“Sanki üzerilerinde yargı cübbesi, tarafsız ve bağımsız yargı cübbesi değil de bir kin ve nefret cephesinin cübbesi var ve onun talimatıyla konuşuyor gibi çok açık, net konuşuyorlar. Yargıya güveni siyasiler zedelemiyor, yargıya, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına siyasiler gölge düşürmüyor. Giydikleri cübbeyi inandıkları ideolojinin veya cemaatin veya grubun, anlayışın emrine tahsis eden, bağımsızlık ve tarafsızlığı anlamamış, içine sindirememiş bazı sayıları az da olsa yargı görevi yapanların bu noktada yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşürdüğünü görüyorum.

Zekeriya Öz’ün açıklamalarına baksınlar, İstanbul’da bir ağır ceza reisi Mehmet Karababa, isim de veriyorum. Soruşturma yapan ve soruşturma süreçlerinde karar veren hakimlerle ilgili tehdit yapıyor. İşte diyor ‘Ekim’de seçim olacak, seçimden sonra neler olacak’. ‘Yarın HSYK seçimi olacak, ey bu işleri yapanlar HSYK seçiminin sonrasını da düşünün, ondan sonra her şey tersine dönecek’ dendiği zaman HSYK’nın 3. Dairesinin bir talimata gereği yok, yasa gereği re’sen hareket etmesi, ‘gel bakalım, sen kimi tehdit ediyorsun’ demesi lazım. Bizim söylediğimiz; HSYK’nın sigorta görevini sağlıklı biçimde yapmasıdır. Hukukun sigortasıdır HSYK, hukuk devletinin sigortasıdır, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının sigortasıdır. Sayın Hamsici’nin korsan bildirisi, her ne kadar hukuk devleti, erkler ayrılığına atıflar yapsa bile, HSYK’nın 3. Dairesinin nasıl bir taraf pozisyonu ortaya koyduğunu açık bir şekilde ortaya koyuyor ve bu korsan açıklamayla bazı soruşturma yapanlara da aba altından sopa gösteriliyor. Benim tam da itiraz ettiğim budur, HSYK kimseye sopa göstermez, hukukun gereği neyse onu yapar, kimseyi de himaye etmez. Anayasa ve yasaların gereği neyse onu yapar, bizim dileğimiz de odur. HSYK’nın hukukumuza, yargımızın bağımsız ve tarafsız işleyişine sahip çıkmasıdır.”

Bekir Bozdağ, bugün emniyette başlayan operasyona ilişkin bir soru üzerine de yargı süreçlerine ilişkin değerlendirme yapmayı doğru bulmadığını söyledi. Türkiye’de bazı çevrelerce bir algı operasyonu yapıldığına dikkati çeken Bozdağ, “Algı operasyonlarıyla yargılama faaliyetlerini etkilemek doğru değil. Geçmişte de biz bunu yaşadık, bir sürü hadise oldu, Ergenekon oldu, 17 Aralık, 25 Aralık, pek çok Türkiye’de gündeme gelen soruşturmalarda biz bunu görüyoruz. Onun için diyoruz ki; bırakın soruşturma hukuka uygun şekilde işlesin ve işleyen soruşturma zaten gerçeği sonunda ortaya çıkaracaktır, hepimiz onun sonuçlarını bekleyelim diyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Bozdağ, paralel yapıya ilişkin operasyonun yargı mensuplarına uzanıp uzanmayacağı sorusuna da hakim ve savcıların soruşturma ve kovuşturma usullerinin, diğer kamu görevlilerinden farklı olacağı yanıtını verdi.

“HSYK’nın bir blokaj uyguladığını söylüyorsunuz, bu soruşturma eğer planlanıyorsa nasıl gerçekleştirilecek” şeklindeki soruyu ise Bozdağ,  “Bizim bir planlamamız yok yani, o bizimle bir alakası yok bunların, yani soruşturma vesaire varsa bunlarla ilgili yetkili ve görevli olanlar gereğini yapar, siyaset kurumu yapmaz” diye konuştu.

Bozdağ, Bir başka gazetecinin gelişmelerin HSYK seçimlerine nasıl yansıyacağı ve HSYK seçimleri için ciddi bir mücadele olduğu, bazı bloklar oluşturulduğu hatırlatılarak, “Gerçekten var mı böyle bloklar, bugünkü toplantı ona ilişkin bir toplantı mı” şeklindeki sorusuna, “Bugünkü toplantı onunla alakası yok, bizim bakanlık çalışmalarımızla ilgili hukukçu milletvekillerimizi bilgilendireceğiz” yanıtını verdi.

“Ben HSYK Başkanı, Adalet Bakanı olarak hakim ve savcılarımızın ‘şucu, bucu’ diye ayrılmasını, yaftalanmasını, isimlendirilmesini işin doğrusu çok yanlış görüyorum ve bundan da fevkalade rahatsızım. Yani bir kısım hakimimizin falan gruptan, bir kısım hakimimizin savcımızın filandan bir kısmının şuradan buradan algılanmasına rahatsız oluyorum. Yani şimdi ‘yargının içerisinde Fethullah Gülen’e bağlı şu kadar hakim ve savcı’ ifadelerini duydukça ondan üzülüyorum. Neden üzülüyorum, bu yargı  sadece milletin yargısıdır. Anayasa ve hukuka, kanuna, vicdanına bağlı olmalıdır. Bunun dışında hiçbir kimseye bağlı olmamalıdır.”

“Savcılar, cumhuriyet savcısı, yargı görevi yapanlar millet adına karar verenlerdir” ifadesini kullanan Bozdağ, “Bunların başka yerlere bağlılıkla hareket ettiğini birilerinin söylemesi kabul edilebilir bir durum değildir. Ancak maalesef böyle bir toplumda kabul de var. Onun için bu kabulleri ortadan kaldıracak, yargının üzerindeki Fethullah Gülen gölgesini veyahut da bir tarikatın, bir ideolojinin, bir siyasetin gölgesini kaldıracak olan şey anayasa ve yasalarda yapılacak değişiklikler değildir. Biz ne değişiklik yaparsak yapalım bunu başarma şansımız gözükmüyor. Ama bunu yargıda görev yapan hakim ve savcılar kaldırabilir. Onlar adli işlemlerle kaldırabilir, verdikleri adil kararlarla kaldırılabilir. Tabii HSYK seçimlerinde bu tür hesap kitap yapanlara sandıkta verecekleri doğru cevapla kaldırabilirler. Ben bu noktada bütün meseleye noktayı görev yapan hakim ve savcılarımızın koyacağına inanıyorum. Onun sonucunu zaten hep beraber göreceğiz” diye konuştu.

TBMM’nin çalışma takvimine yönelik bir soru üzerine ise Bozdağ, “Şu anda Meclisle ilgili şeyleri takip edemedim, basında gördüm ama doğru mu değil mi onu teyit edemedim” dedi.

Bozdağ, TBMM’de dün yaşanan gerginlikle ilgili değerlendirmelerinin sorulması üzerine, kendisinin milletvekillerinin parlamento çalışmalarını iyi bilenlerden bir tanesi olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:

“Muhalefet  partilerinin hepsi bir araya geldiler bir çatı aday gösterdiler, şimdi çatı aday ‘Beni 13 parti destekliyor’ diyor ama hiçbir partinin adını vermiyor, yani kendini destekleyenleri söylemekten hicap duyuyor. Ama bakıyorsunuz ana muhalefet ve diğer muhalefetin milletvekilleri parlamentoyu  çalıştırmak ve seçim için araziye inmemek konusunda büyük bir ayak direyişleri var. Şimdi belki onlar şöyle düşünüyor olabilirler; ‘AK Parti’yi de biz Meclis’te tutuyoruz’, ama AK Parti’nin şu anda arazide yeteri kadar çalışan insanları var.”

Seçime yönelik tempolu bir şekilde çalıştıklarını dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti, “Bir yandan çatıya bir aday çıkarıyorlar öte yandan Meclis’te bu sıcakta gitmeyip gölgede oturalım diye diretiyorlar. Bence muhalefet partilerinin vekilleri araziye inmemek için Meclis’i açık tutuyorlar diye düşünüyorum. Çünkü hava sıcak araziye indiği zaman herkes soruyor ‘Nereden buldunuz bu adayı’ diye zorlanıyorlar o yüzden Meclis’i açık tutuyorlar, tutmak için diretiyorlar. Öyle düşünüyorum çünkü bu kanun komisyonda görüşüldü uzunca bir zaman her şey söylendi ve Genel Kurul’da da söylenmesi gereken her şey söylendi. Artık kanun üzerinde kimse konuşmuyor, herkes başka şeyleri söylüyor benim yorumum muhalefet partilerinin sayın milletvekilleri getirdikleri çatı adaya oy isteme gibi bir durumla karşı karşıya kalmamak için parlamentonun açık tutulması konusunda bir irade koyuyorlar. Biz de zaten açık tutulmasından  yana bir şikayetimiz yok. Türkiye’nin yapılacak çok işi var. Biz o işleri yapmaya devam edeceğiz. Parlamentonun açık tutulması her zaman milletin hayrınadır.”