Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Yağmurlu
İstanbul
13°C
Yağmurlu
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 21°C
Sal 23°C

BOZYEL: VATANSEVERLIĞIN UZAĞINDAN BILE GEÇMEMIŞ OLAN KIBAR FEYZO

BOZYEL: VATANSEVERLIĞIN UZAĞINDAN BILE GEÇMEMIŞ OLAN KIBAR FEYZO
13/12/2013 22:55
A+
A-

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Abbas Bozyel,”Her dönem de yamanmadığı kapı, yalamadığı yal kalmayan Kibar Feyzo şimdi de, güya aleyhinde olduğu, gerçekte ise kapalı kapılar ardında emel ve hedef birlikteliği yaptığı AKP’nin verdiği emirlere harfiyen uyarak, Türk milliyetçilerine, onların siyasi karargâhı Milliyetçi Hareket Partisi’ne ve lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye teneke gürültüsü yapmaktadır. Vatanseverliğin uzağından bile geçmemiş olan Kibar Feyzo, yamağı olduğu iktidarla birlikte, Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve siyasi mücadelesini hedef alan çirkin bir üslupla, düşman bir tutumla çirkeflik yaymaktadır.”dedi.

Bozyel’in açıklaması şu şekilde:

 

Milli mücadele yıllarında, ülkemiz dört bir yandan kuşatılmışken, yalnızca Türk milliyetçilerinin, istiklale ve vatanın kurtuluşuna inandığını ve bu uğurda mücadele verdiğini, biraz tarih okuyan, biraz da milli vicdan sahibi herkes itiraf edecektir.

Yakın tarihimizin bu karanlık dönemlerinde, mandacı idarecilerin İstanbul soytarısı olup, mürekkebinden ihanet damlayan sözde yazar ve çizer güruh da, yazılarıyla; başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Türk milliyetçilerine hakaretler yağdırmış, işgal güçlerine ajanlık yapmayı, onlara ibrik taşımayı ve peşkir tutmayı kendilerine geçim kapısı görmüşlerdir.

Geçmişte Türk milletinin bağrına bir hançer gibi saplanmış bu bir avuç bedhahlardan birisi de hiç şüphesiz Sabahattin Ali denilen bozuk zihniyetli kişidir.

Yakın tarihimizdeki kirli yüzlerden birisi olan bu zatın takipçilerinden birisi de, günümüzde Türk Milliyetçilerine ve liderine dil uzatarak, görev aldığı çevrelere taklalar atan “Kibar Feyzo” lakaplı, Sabahattin Önkibar denilen kimsedir.

“Türkler küre-i arzdan silinmelidir” sözünün sahipleriyle aynı siyasi kulvarda koşan, her devrin çantacısı Önkibar, ihanetin gökkuşağında kendine yer açabilmek için, her aklı estiğinde; “MHP Lideri Bahçeli Türk siyasi hayatından silinmelidir” diye fitne yaymaktadır.

Beyni, kalbi ve vicdanı hadım edilmiş bu zavallı tabiidir ki, görevinin ve cibilliyetinin gereğini yerine getirmektedir.

Her dönem de yamanmadığı kapı, yalamadığı yal kalmayan Kibar Feyzo şimdi de, güya aleyhinde olduğu, gerçekte ise kapalı kapılar ardında emel ve hedef birlikteliği yaptığı AKP’nin verdiği emirlere harfiyen uyarak, Türk milliyetçilerine, onların siyasi karargâhı Milliyetçi Hareket Partisi’ne ve lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye teneke gürültüsü yapmaktadır.

Vatanseverliğin uzağından bile geçmemiş olan Kibar Feyzo, yamağı olduğu iktidarla birlikte, Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve siyasi mücadelesini hedef alan çirkin bir üslupla, düşman bir tutumla çirkeflik yaymaktadır.

Yuları çözülmüş deli danalar gibi başıboş, serserice ipini sürüyüp gezen bu kişinin şüphesiz ki;  akıl ve fikri de başka çöplüklerde gezmektedir.

Türkün ahlak anlayışında, iffetten, hayâ, edep ve adaptan uzak aşüfte tipler için kullanılan “ellenmiş-dillenmiş” deyiminin gerçek muhatabı bu zevat için, her halde bundan daha uygun bir söz olmasa gerektir.

Fitne ve fesat oklarıyla MHP’yi nişan tahtası yapmaya çalışan, Sayın Bahçeli’yi de, yalan ve iftira silahlarıyla vurmaya yeltenen devşirme zihniyetli bu kişinin kamuoyundaki bir diğer adı da, ‘Şeytan Sabo’dur.

Kuşkusuz ki Ülkücülere karşı kem gözle bakmaya yeltenenler geçmişte de oldu, şimdi de vardır ve bundan sonra da olması şaşırtıcı görülmemelidir.

Bu mihrakların; gizleseler de suratlarını yakından tanıyor,  niyetlerini iyi biliyor ve şecerelerini pekâlâ tanıyoruz.

Bizimle aynı damardan gelmeyen, acımızı-sızımızı bilmeyen, kuru soğan ve ekmeğe talim etmemiş, evlat-kardeş acısı tatmamış, karakollarda hakarete uğramamış, coplanmamış, hapishanelerde çile ve ömür tüketmemiş bu gibileri elbette ki tanıyoruz.

Zira biz şehitlerimize ağıtlar yakarken; onlar bizi “katillikle” suçlamıştır.

Biz şehit cenazelerinin ardı sıra giderken; onlar heva ve heveslerinin peşinden gitmişler, ihanetin kollarında büyümüş, fırsatçılığın peşinden koşturmuşlardır.

Biz vatana ‘yar’ derken ve yar uğrunda ölümle peşinen anlaşmışken; onlar şehvet ve şeytanın emrinde “cepçilik yapmış, sefil hayatın figüranlığına talip olmuşlardır.”

Neticeten, günümüzün Sabahattin Ali’sine ve onun gibilere hatırlatmak isteriz ki;

Ülkücülük; Sabahattin Ali’nin sütkardeşi, Sait Molla’nın sarığı, Ali Kemal’in kabir taşı olan Sabahattin Önkibar gibi, onun bunun maşası olmuş, ahlak, haysiyet ve milli vicdandan uzak kişilerin yolu değildir.

Ülkücülük; mayası katıksız, kimliği ve sicili lekesiz,  hamuru ekşimemiş ve güzel ahlak mücadelesi veren temiz ve erdemli insanların yoludur.

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli de bu yiğit ve asil kadroların başında, ismi şerefle müsemma büyük bir devlet, siyaset ve dava adamıdır.

Şüphesiz tarih şahadet etmektedir ki, herkesin gerçek kişiliği ve bağlantıları mutlaka bir gün ortaya çıkacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki bu kutlu ocağın ateşini söndürmek isteyenlere karşı Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in sabrı zorlanmamalıdır.

Çünkü ülkücülük; ilkesine, ülkesine ve ülküsüne dil uzatanların da, küçük dillerini yutturacak kadar gözü kara bir harekettir.