Dolar 32,3660
Euro 34,9560
Altın 2.325,42
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

BU NASIL BIR ZEKA NOKSANLIĞI, NASIL BIR ÖZÜRLÜ BAKIŞTIR?

A+
A-

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Afyonkarahisar’ın Bolvadin İlçesi’nde düzenlenen 29’uncu Kaymak ve Eber Gölü Festivali’nde konuştu.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Afyonkarahisar’ın Bolvadin İlçesi’nde düzenlenen 29’uncu Kaymak ve Eber Gölü Festivali’nde konuştu.

Bahçeli’nin konuşması şu şekilde:

Aziz Bolvadinliler,

Değerli Vatandaşlarım,

Muhterem Dava Arkadaşlarım,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

Sözlerime başlarken hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Bugün Afyonkarahisar’ın bu güzel ilçesinde, sizlerle beraber olmaktan bahtiyarlık duyuyorum.

Bir araya gelmemizi nasip eden Yüce Rabbim’e şükrediyorum.

Geleneksel hale gelen “29. Kaymak ve Eber Gölü Festivali”nin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Bu Festivali düzenleyen Bolvadin Belediye Başkanımız Sayın Nazmiye Kılçık Hanımefendi’ye ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum.

Ayrıca partimizin ilçe başkanıyla birlikte bütün dava arkadaşlarıma başarılar temenni ediyorum.

Tüm Bolvadinli kardeşlerimi kucaklıyor ve hepinize hoş geldiniz diyorum.

Muhterem Bolvadinliler,

Değerli Vatandaşlarım,

Bu Festival’i esasen buruk ve üzgün şekilde idrak ediyoruz.

İç ve dış politika alanında büyük kayıplar ve ödünler verilen bir dönemi yaşıyoruz.

Görüyor ve şahit oluyorsunuz ki, Türkiye’de işler iyi gitmiyor.

Bölgemizde sular durulmuyor.

Etrafımızda adeta kan nehri akıyor.

Zulmü pusula yapanlar insanlığa kök söktürüyorlar, vicdanları gasp ediyorlar.

Suriye’de kimyasal silah kullanan alçaklar masum çocukların kanına girmiştir.

Sarin Gazı kullanan caniler suçsuz günahsız bedenlere kıymıştır.

Bolvadin’den, Suriye’de olup bitenleri lanetliyor, artık bu ölüm ve şiddet serüvenine son verilmesini istiyorum.

Uluslararası toplum ayağa kalkmalıdır.

İnsanlık harekete geçmelidir.

Zorbalar, diktatörler, bu çağın drakulaları derhal taçlarıyla, tahtlarıyla gitmelidir.

Komşu coğrafyalarda oynanan oyunun adı Büyük Ortadoğu Projesidir.

Bu kanlı proje ölüm saçmaktadır.

Bu kanlı proje İslam toplumlarının üzerine kabus gibi çökmüştür.

Bu zalim projenin Yemen ve İtalya’dan sonraki eşbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan da sahte gözyaşları dökmektedir.

Yine duygu istismarı yapmaktadır.

Yine vicdanları kandırmanın peşindedir.

Ve iç ve dış politika alanında iflas etmişken peş peşe oy oranları açıklayarak partisinin yüzde 51’lerde olduğunu iddia etmektedir.

AKP hükümeti ekonomide yere çakılmıştır.

İşsizlik, yoksulluk, gelir dağılımındaki çarpıklık ortada olup hepinizin hanesindedir.

Dış politikada uçuruma savrulmuştur.

Başbakan ve hükümeti, Irak ve Afganistan’da 1 milyon Müslüman canından olurken, ABD’ye destek vermiş, cinayetlere ses çıkarmamıştır.

İsrail’e diklenmeler sonuç vermemiştir.

Mısır, Suriye, Lübnan, Irak, İran’la anlaşmazlıklar ve ihtilaflar aşırı bir noktaya çıkmıştır.

Hükümetin başarılı olduğu hiçbir alan yoktur.

Başlayıp da bitirdiği hiçbir iş yoktur.

Vaat edip de gerçekleştirdiği hiçbir icraat da görülmemektedir.

Her yer hüsran, her şey iflastır.

Bu şartlar altında, Başbakan Erdoğan ne yüzle, ne cüretle ve ne maksatla oy oranını yüksek göstermenin arayışındadır?

Bolvadinli kardeşlerimin buna inanacağını mı zannetmektedir.

Kurtuluş mücadelemizin iftiharı Afyonkarahisar’ın buna kanacağını mı hesaplamaktadır?

Bu kadar başarısız, bu kadar kötü, bu kadar tükenmiş bir iktidar partisini yüzde 50 seviyelerinde göstermek için bir insanının aklını kaçırmış, gerçeklere sırt dönmüş olması kâfidir.

Başbakan zora girdiğinde iki şey yapmaktadır.

Ya ağlamak için bahane bulmakta ya da sanal anketlerle algıları yönlendirmeye çalışmaktadır.

Şimdi ise AKP öyle bir zayıflamış, öyle bir gerilemenin içine düşmüştür ki, Başbakan bu ikisine de başvurmuştur.

Ancak tüm çabalar boşuna, tüm gayretler nafiledir.

Başbakan ve hükümeti için enkaz yığını olmak yakın ve mukadderdir.

AKP için son görünmüş, deniz bitmiştir.

Biliniz ki, BOP eşbaşkanı, zalimlerin yardımcısı kaybedecektir.

Bundan sonra Türk milleti istismarcılara bakmayacak, terörist hamilerine aldırmayacaktır.

AKP’yi mutlak sondan hiç kimse kurtaramayacaktır.

Muhterem Vatandaşlarım,

Bildiğiniz gibi, 30 Mart 2014 tarihinde Mahalli İdareler Seçimleri yapılacaktır.

Bu seçim Türkiye’nin en kritik seçimi olacaktır.

Ve bir siyasi partinin tercih edilmesinden de öte milli bir anlam taşıyacaktır.

Bu sandıkta, milletimizin bekası oylanacaktır.

Bu sandıkta, Türkiye’mizin geleceği belirlenecektir.

Bu sandıkta, Türk milletinin varlık hakları, güvenliği, kimliği, gelecek umudu, birlikte yaşaması değerlendirilecektir.

Bu seçimle birlikte, ya AKP ile eksik kalmış bir yıkım tamamlanacaktır.

Ya da aziz milletim ve siz değerli kardeşlerim yıkıma dur diyecek, çöküşe engel olacaktır.

AKP ile geçen 10 yıl 8 ayı aşkın bir sürede; tahrip edilmemiş hiçbir milli varlığımız, israf edilmemiş hiçbir değerimiz kalmamıştır.

Eminim üzülerek, kaygılanarak izliyorsunuzdur ki;

√ Türkiye, rehin alınmak ve içten içe göçertilmek istenmektedir.

√ Ülkemizin tüm güvenlik, tarihi, manevi, kültürel direkleri devrilmenin eşiğindedir.

√ Milli ve manevi değerlerimiz saldırı altındadır.

√ Türklük dışlanmakta, milliyetçilik çiğnenmektedir.

√ Türk millet bölünmenin, Türk vatanı parçalanmanın karanlık koyuna sürüklenmektedir.

Tehlike büyüktür, tehlike sinsidir.

Fitne her taraftadır, fitne zirvededir.

AKP, Türkiye’yi çöküşün kıyısına taşımıştır.

AKP, Türk milletini çözmenin, her alanda çökertmenin peşine düşmüştür.

Cumhuriyetimiz hiç olmadığı kadar tehdit altındadır.

Bağımsızlığımız, milli benliğimiz, milli kimliğimiz tahrip edilmektedir.

Kurucu ilkelerimiz mütecaviz emellerle hırpalanmaktadır.

AKP, işbirlikçiler, teröristler, ihanet çeteleri gözlerini Türkiye’ye dikmişler ve bu aziz vatanı yıkmak için kollarını sıvamışlardır.

√ Türk milleti ile yarım kalmış hesabı olanlar,

√ Ecdadımızın şanlı tarihinden utanç duyanlar,

√ Türk devletini asırlık emellerine engel görenler,

√ Ülkemizi ve aziz milletimizi Sevr şartlarına götürmek istemektedirler.

Tehlike her yandadır ve her yanı sarmıştır.

Tehlike, çözüm ve barış sözleriyle bölücü terörün muhatap hale gelmesidir.

Tehlike, İmralı canisiyle haince yürütülen müzakerelerdir.

Tehlike, Türk milletinin kardeşliğinin bozulmasıdır.

Tehlike, etnik temelli bölücü terörün taleplerini bir bir elde etmesidir.

Tehlike, İmralı canisinin pazarlıklarla örgütünü direkt yönetmesi ve sözde liderliğini meydanlarda AKP kanalıyla onaylatmasıdır.

Tehlike, bayrağın inmesi, Türklüğün tasfiyesi, vatan topraklarının peşkeş çekilmesi, milletin 36’ya ayrılmasıdır.

Başbakan Erdoğan İmralı canisinin ağına düşmüş, ağzına bakar hale gelmiştir.

Hükümet PKK’nın rüzgârına kapılmış, gönüllü olarak girdiği bölücülük girdabına ülkemizi de beraberinde çekmiştir.

Çözüm süreci isimli ihanet serüveni her şeyi gözler önüne sermiştir.

Türkiye çözümle; çökertilmek, çürütülmek istenmektedir.

Türk milleti çözümle; çözülmenin ve çıra gibi yakılmanın hedefindedir.

PKK, aldığı tavizlerle Türkiye’ye kapaklanmış ve çöreklenmiştir.

PKK, verilen sözlerle rahata ermiştir.

PKK, AKP’yle birlikte, Türkiye’yi çoraklaştırmak, milli heyecanları çölleştirmek için hızla devreye girmiştir.

AKP hükümeti PKK’yla kurduğu ittifak sayesinde milli değerlerimizi, milli dirliğimizi ve milli birliğimizi çöpe atmak için sabırsızlanmaktadır.

Başbakan’a göre İmralı canisiyle yapılan pazarlığın amacı güvendir.

Başbakan’a göre İmralı canisiyle sözde çözüm kapsamında buluşmanın amacı istikrardır, huzurdur ve refah arayışıdır.

Bu zihniyetin, canibaşından büyük beklentisi olduğu anlaşılmaktadır.

Bugüne değin sağlanamayan istikrar bir katil vasıtasıyla mı hayat bulacaktır?

Bugüne kadar tesis edilemeyen huzur, güvenlik ve refah, bizzat bunların düşmanı olan bir terör örgütü aracılığıyla mı temin edilecektir?

Başbakan, Bolvadinli kardeşimi ne zannetmektedir?

Başbakan, Bolvadinli kardeşimi bilmez, anlamaz ve görmez mi sanmaktadır?

Bu nasıl bir zeka noksanlığı, nasıl bir özürlü bakıştır?

Başbakan Erdoğan Türk milletiyle dalga geçmektedir.

Başbakan Erdoğan, Bolvadinli kardeşimin sezişini, duyuşunu ve aklını hafife almaktadır.

PKK’yla görüşmek huzur gayesine yönelik ise, bilinsin ki bu yalandır.

PKK’yla harıl harıl yürütülen pazarlıklar istikrara odaklıysa, bilinsin ki bu kandırmacadır.

İmralı canisine yüz sürme, boyun eğme ve ödün verme ahlaksızlığının bahanesi olarak güven ve refah arayışı gösteriliyorsa, bilinsin ki bu sahtekârlıktır.

Başbakan Erdoğan bu asılsız, uydurma ve boş sözleri bırakmalı ve İmralı canisine ne vaat ettiğini açıklamalıdır.

PKK’ya neleri peşkeş çektiğini itiraf etmelidir.

PKK’ya terör örgütü dahi diyemeyen bir kişinin bu ülkede Başbakanlık makamında oturması hak mıdır, reva mıdır?

Başbakan şaşırmış, hayâ sınırı geçmiştir.

Başbakan çizmeyi aşmıştır.

Başbakan sabırları taşırmıştır.

Ne dediği, ne söylediği, neden bahsettiği belirsiz olmuştur.

Başbakan hezeyan üretiminde rakip tanımamıştır.

AKP’nin PKK’yla yürüttüğü müzakerelerde asıl gaye militanların ülke dışına çıkmaları değil, bilakis Türkiye’ye iyice yerleşmeleridir.

Son beyanlardan da bu anlaşılmaktadır.

Başbakan’ın militanların ancak yüzde 20’sinin çıktığını itiraf etmesi aslında bunu göstermektedir.

PKK dışarıya değil, içeriye girmenin ve kendisini emniyete almanın arayışındadır.

Başbakan Erdoğan ve hükümeti bunu teşvik etmekte, bunu desteklemektedir.

Eyalet yönetimini gündeme taşıyan Başbakan tümüyle İmralı canisinin ve örgütünün çekim alanına kapılmıştır.

Maalesef AKP, PKK’nın elinde oyuncağa dönüşmüştür.

Aziz vatandaşlarım,

Ekonomik durumunuzun perişan olduğunu biliyorum.

Bolvadin de dahil, ülkemizin dört bir yanında iflaslar ve işten çıkarmalar yaşanmaktadır.

Borçlar ödenemeyecek seviyelere yükselmiştir.

İşletmeler kapanmaktadır.

İşsizler artmıştır.

Çitçiler perişandır.

Tarım, âdeta can çekişmektedir.

Üretici yoksullaşmış ve borca batmıştır.

On yılda tarımsal kredi borcu 530 milyon liradan 30 milyar liraya çıkmıştır.

Bolvadinli çiftçinin aklında ödenmemiş senetler, evinde icra tebligatları vardır.

Ama Başbakan’a göre her şey iyidir, her şey mükemmeldir.

Başbakan’a göre Türkiye büyümektedir.

Başbakan’a göre dünya AKP’nin başarısını alkışlamaktadır.

Peki Bolvadinli kardeşlerim, sizler AKP’nin başarısını alkışlıyor musunuz? (HAYIR)

AKP’nin büyüme ve zenginlik masalına inanıyor musunuz? (HAYIR)

O halde, bu kararınızı göstereceğiniz 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerinde göstermenizi istiyorum.

İşte bu nedenlerle önümüzdeki Mahalli İdareler Seçimleri;

Ahlaksızlığa karşı erdemin seçimi olacaktır.

Vurguna ve yolsuzluğa karşı namusun seçimi olacaktır.

Yağma ve peşkeşe karşı yüksek ahlakın seçimi olacaktır.

İstismara, iftiraya, çirkefe karşı, şeref ve haysiyetin seçim olacaktır.

Bölünmeye, etnik nifaka, kargaşaya ve düşmanlığa karşı milli birliğin seçimi olacaktır.

Sömürülmeye, yabancılaşmaya karşı, milliyetçiliğin ve milli duruşun seçimi olacaktır.

Gelecek yılki seçim, buhrana sürüklenen Türkiye’nin kurtuluşu için uçurumdan bir önceki kavşaktır.

Arkasından yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve 2015 yılının Haziran ayında gerçekleşecek Milletvekilliği Genel Seçimi Türk milletinin uyanışına sahne olacaktır.

AKP, bu üç siyasi imtihanda yerle bir edilmelidir.

AKP, gitmeli ve yaptıklarının bedelini ödemelidir.

Türklüğü yok etmeye çalışan iktidara Bolvadinli kardeşimin cevabı net olmalıdır.

Milliyetçiliği ayaklar altına alıp da, PKK’yı baş tacı yapan AKP’ye Bolvadin’in vereceği acı ders kesin ve kati olmalıdır.

Bolvadin işbirlikçilerin yakasından tutmalıdır.

Bolvadin, teröristlerle müzakere masaları kuran ahlaksızlara haddini bildirmelidir.

Milliyetçi Hareket Partisi, önümüzdeki Mahalli İdareler Seçimlerinde Afyonkarahisar il merkezi ve tüm ilçe belediyelerine taliptir.

Sizlere güveniyorum.

Sizler bu milli uyanışın kaynağı olacaksınız. Beklentim budur.

Heyecanla, coşku ile burada bulunan her Bolvadin’li kardeşimi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Hepinize sağlık, başarı ve esenlikler diliyorum.

Kutladığımız Festival’in hepinize güzellikler ve hayırlar getirmesini niyaz ediyorum.

Ağzınızın tadı her daim kaymak gibi olsun.

Sağ olun, var olun, Cenab-ı Allah’a emanet olun.

Ne Mutlu Türküm Diyene.