Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 20°C
Pts 22°C
Sal 24°C
Çar 22°C

BÜYÜKATAMAN: BU MÜCADELE ÜLKÜCÜ HAREKETİ BİTİRME PLANLARI YAPANLARIN MÜCADELESİDİR

BÜYÜKATAMAN: BU MÜCADELE ÜLKÜCÜ HAREKETİ BİTİRME PLANLARI  YAPANLARIN MÜCADELESİDİR
13/04/2016 12:56 | Son Güncellenme: 13/04/2016 13:50
A+
A-

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman yazılı bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamasında Büyükataman:

“Önceden içimize atılmış kozalar, 1 Kasım seçimleri sonrasında kabuklarını kırmış, partimize içeriden ve dışarıdan topyekûn bir taarruz başlatmıştır.
Varlığını Türk varlığına armağan eden Milliyetçi Hareket Partisini ve Ülkücüleri ölümlerle bile sindiremeyeceğini anlayanlar geçmişte olduğu gibi “truva atı”na müracaat etmişlerdir. Fakat bu oyunu kuranların bilmedikleri bir şey var ki Milliyetçi Hareket Partisi ve onun değerli temsilcileri o tarihî hadiseyi çok iyi bilmektedir.

Daha önce nasıl ki benzer oyunlarla Hareket’imize sirayet etmeye çalışanların gerçek yüzü ortaya çıktı ise bu kişiler Milliyetçi Hareket’e, Ülkücü duruşa ezelden düşman olan siyasi oluşumlarda yer aldılarsa, zaman bugün MHP’de kaos ortamı oluşturmaya heveslenenlerin gerçek yüzünü de ortaya çıkartacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi, ülkemizde kirli oyunları tezgâhlamayı alışkanlık haline getiren iç ve dış odaklara karşıdır. Bu odakların kurduğu tüm tuzakları, milletimizle paylaşma sorumluluğunu üzerinde taşıdığının da bilincindedir.

Krizleri fırsat telakki eden siyaset terzileri yine ortalığa dökülmüş, yeni senaryolarla Türk siyasetini tanzim işgüzarlığına girmişlerdir.

Milli iradeyi zimmetine geçirmeye çalışan bu milli irade dolandırıcılarına elbette karşı koymak zorundayız.

MHP hiçbir zaman oy kaygısı ile hareket etmemiştir. Oy kaygısı ile gerçekleri milletten saklayarak kuklalarla dövüşürken kuklacılara boyun eğen zihniyete daima karşı çıkmıştır ve karşı çıkmaya da devam edecektir. Anadolu’nun kaderi, Türklüğün bekası, milletimizin hayat hakları bize emanettir. Milliyetçi Hareket; millet ve devlet bekası için üzerine düşen sorumluluğun her zaman idrakinde olmuş, ülkesini ve ülküsünü canından aziz bilmiştir. Ülkücüler, Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yok edilmesine asla izin vermeyecektir.

Sosyal ve yazılı medyada köşe yazarları, dolma kalemler, satılık yorumcular çeşitli toplum mühendislikleriyle, MHP hasmı kalemşörlerle söz ve ağız birliği etmişlerdir.

Daha 7 Haziran seçimlerine gidilmeden birileri tarafından MHP seçimde başarısız olsa da kaos için uygun fırsatı bulsak anlayışı hakim olmuş, halkımızın 7 Haziran seçimlerinde MHP’ye gösterdiği teveccüh sebebiyle bu kem gözlerin hevesleri kursaklarında kalmıştır. AKP’nin CHP ile telef ettiği koalisyon sürecinin sonunda seçim kararı aldıktan sonra MHP’ye de geçerken uğramasının ardından kurulamayan koalisyon sebebiyle 1 Kasım seçimlerine gidilmesi bu güruhu yeniden heyecanlandırmıştır.
1 Kasım seçimlerinde MHP’nin başarısız olması için ter döken bu kişiler; 1 Kasım seçim sonuçları henüz netleşmeden ekranlarda, sosyal medyada sevinç çığlıkları atmaya başlamıştır. Bu arada seçim sonuçlarının oluşturduğu olumsuz ortamı da fırsat bilen mihraklar 2 Kasım sabahı imza toplama furyası başlatmış, partimiz ve dava arkadaşlarımız aylarca meşgul edilmiştir.

Daha sonra ise; AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun Türkiye’deki hukuk sistemiyle ilgili tartışmaya ilişkin olarak, “Aslında şimdiki sistem bizim daha çok işimize yarar. Yasama bizde, yürütme bizde, yargı bizde, her şey bizde.” dediği ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanlarından anayasa profesörü Burhan Kuzu’nun “Oğlan bizim, kız bizim; niye denetleyelim?” dediği bir yargı düzeninde MHP hakkında adaletli olmayan bir karar alınmıştır.

Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi 8 Nisan’da kararını açıklamış, üç kişiden oluşan kayyım heyetini atamış, sözde kurultayın önünü açmıştır.
Mahkemenin verdiği olağanüstü kurultay kararının paralel yapı yandaşlarında ve HDP’lilerde büyük bir sevince vesile olduğu görülmüştür. Paralel yapının tetikçileri ve HDP’li bazı kişiler sevinçlerini sosyal medya aracılığıyla da paylaşmışlardır.

Yaşananlar; partimizce görevden el çektirilen bir il başkanının Facebook hesabından 25 Mart tarihinde paylaştığı “Az önce Hâkimler kararnamesi yayınlandı ve korktuğumuz olmadı. 12. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi görevine devam edecek. Kongre artık kaçınılmaz. Camiamıza hayırlı olsun.” mesajını akıllara getirmiştir. Bu mesaj mahkeme kararının önceden bilindiğini doğrular niteliktedir.
Mahkeme hâkiminin partimizin avukatına, kararın hazır olmadığını ve birkaç gün sonra ancak yazılabileceğini ifade etmiş olmasına rağmen, birkaç saat içerisinde kaleme alınması mümkün olmayan bir gerekçeli kararı hazırlayarak kamuoyuna açıklamış olması da oldukça manidardır.
Yaşanan gelişmeler, mahkemenin gerekçeli kararının daha önceden hazırlanmış olduğuna ve mahkemenin tarafsızlığını yitirdiğine dair kaygılarımızı artırmıştır.

Gerekçeli kararın açıklanacağı davacılar tarafından basın yayın önünde açıkça dile getirilirken mahkeme hâkimi tarafından bu gerçeğin ısrarla Milliyetçi Hareket Partisinden gizlenmeye çalışılmasının gerekçesi nedir?
Öncelikle doğru, adil, tarafsız, bağımsız olması kaydıyla hukuka hürmet ve her zaman da riayet ederiz. Bundan sonra sırayı bizim müracaatımızla Yargıtay safhası alacak, temyiz işlemi yapılacaktır.
Yargıya müdahale edenler ve birileri adına karar veren hâkimler “Ayarıyla oynadığın kantar, gün gelir seni de tartar.” sözünü akıllarından çıkarmamalıdır. Dün Türk Genelkurmayına kumpas kuranların bugün nerede olduklarını hatırlamak yeterli olacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi adaletten tamamen ayrılarak, MHP’ye kurulmak istenen kumpasın parçası olanları gün geldiğinde tek tek açıklayacaktır.

Mahkeme kararının bir diğer yönü; bize AKP ile anlaştığımızı iddia eden müfteriler, aylardır “MHP, Saray ile anlaştı; mahkemeden kesinlikle kongre kararı çıkmaz.” propagandası yapanlar şimdi ne diyecektir? En azından çıkıp özür dileyecek kadar haysiyetleri var mıdır?
Bu mücadele Ülkücülerin mücadelesi değildir. Çünkü Ülkücü iftira atmaz, Ülkücü seviyesizleşmez, Ülkücü davasının mensuplarına -aynı düşünsün ya da düşünmesin- küfretmez. Ülkücü, Ülküdaşına kumpas kurmaz. Ülkücü, davasından olmayanlarla, hele ki ülkesi üzerinde kirli emelleri olan iç ve dış mihraklarla davasının mahremi üzerinde plan yapmaz. Ülkücü, Ülkücünün kardeşi olduğunu bilir. Bu mücadele Ülkücülerle Ülkücü Hareket’i bitirme planları yapanların mücadelesidir.

Samimi Ülküdaşlarımızın bu hain tuzağa düşmemesini temenni ediyoruz. Dün MHP’de kaos çıkartmak peşine düşenlerin bazılarının bugün Ülkücü katillerinin partisinde siyaset yapmakta olduğunu unutmamalıyız. Bütün Ülküdaşlarımız, duru suyu bulandıranların yarın benzer davranışlarını gördüğünde bunların gerçek kimliğini anlayacaktır.
Gün birlik olma günüdür. Gün ülkemizin bu zor zamanlarında Milliyetçi Hareket Partisi çatısı altında birleşerek AKP’nin ülkeyi bölünmeye götüren politikalarını ve AKP’yi siyaset mezarlığına gömme günüdür. Milliyetçi Hareket Partisinin kongresi 18 Mart 2018’dir. Sözü olan Ülkücü, Türk Milliyetçilerinin lideri olmak isteyen Ülkücü bugüne kadar olduğu gibi olağan kongremizde aday olabilir. Buna kimsenin bir itirazı söz konusu değildir. ”

Milliyetçi Hareket’in kongreleri bugüne dek bir demokrasi şöleni havasında geçmiştir ve Ülkücüler, Ülküdaşlık hukukunu asla ikinci plana itmemişlerdir. Ülküdaşlarımızın, Ülkücü gelenekten zerre kadar nasiplenmeyenlerle, bu tavrın dışında hareket edip Ülküdaşlarımızı kışkırtmaya çalışanlarla her geçen gün arasına mesafe koyması sevindiricidir.
Son olarak diyoruz ki: “Bu hakimler veremez/Hükmünü bu celsenin/Hazır olun Bozkurtlar!/Hüküm sırası sizin!” dedi.