“C.B ERDOĞAN KATAR DA KONUŞTU”

Cumhurbaşbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin terör örgütü IŞİD’in petrollerini satın aldığına dair Rusya’dan gelen ithamlara tepki gösterdi.

Katar’a resmi ziyareti sırasında fahri doktora töreninde konuşan Erdoğan, şunları söyledi: “Ama şunu burada sizler huzurunda tüm dünyaya da duyurmak istiyorum. O da şudur: Özellikle DAİŞ’in petrollerini Türkiye’nin satın aldığını söylemek gibi bir iftiranın içerisine girmek, böyle bir iftirayı Türkiye’ye atma hakkına kimse sahip değildir. Türkiye, bir terör örgütünden petrol alacak kadar ahlaki değerlerini kaybetmemiştir. Çok açık ve net, Paris’te de bunu söyledim. Bu iftirayı atanlar, bunu ispat etmek durumundadır. Bunu ispat ettikleri anda ben cumhurbaşkanlığı koltuğunda bir dakika durmam. Ancak iftirayı atanların da oturdukları koltukta durmamaları gerekir. Çünkü dürüst siyaset bunu gerektirir. Biz bugüne kadar böyle geldik. Biz bugün birinci derecede; petrolümüzü, doğalgazımızı Rusya’dan alıyoruz.”

“Bizim nereden, ne aldığımız belli.” diye Erdoğan Amerikan Hazine Bakanlığı’nın açıklamasına göre Suriyeli bir Rus vatandaşının IŞİD petrolünü Suriye rejimine ve farklı ülkelere sattığını aktardı.

“İHLALLERLE İLGİLİ PUTİN’İ UYARDIM, ‘HABERİM YOK’ DEDİ”

Sınır ihlalinde bulunan Rus savaş uçağının düşürülmesini ‘üzüntü verici bir hadise’ olarak nitelendiren Erdoğan, “Türkiye, başından bu yana egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik tehditlere müsamaha gösteremeyeceği noktasında açık ve net olmuştur. Zira geçen yıl Karadeniz’de hava sahamız yine yaklaşık 15 dakika ihlal edilmiştir.” dedi.

Daha önce yaşanan ihlal olayının ardından karşı tarafı telefonla bizzat aradığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: “Dediler ki: Herhalde burada bir ihmal var, bir yanlışlık var. G20 toplantısında bizzat Sayın Putin’le bunları konuştum. Orada farklı bir yaklaşım gösterdiler. Ben bunu burada söylemeyeceğim, doğru olmaz. Ve bundan sonra olmayacağını söylediler. Ama dedim ikinci defa tekrar oldu. ‘Haberim yok’ dedi ve arkadaşlarına döndü. Ve arkadaşlarını yanımda uyardı. Bakın, bu dediklerim benim 3-4 Ekim tarihlerinde oluyor. G20’den dönüyoruz geliyoruz; ardından bu olay oluyor. Şimdi bunu anlamak mümkün değil. Çünkü her ülke, her millet hangi güce sahip olursa olsun karşıdaki millete saygı duymalıdır. Onun onuruyla oynamamalıdır. Kaldı ki biz, iki ülke (arasında) stratejik işbirliğimiz var. Bu işbirliği ile birlikte de çalışıyoruz. Bu kadar yakın ilişki içerisindeyiz.”

Rusya’nın Esed rejimine destek vermesini de eleştiren Erdoğan, “Suriye’de 400 bine yakın insanı öldüren bir zalim Esed’in, bir katil Esed’in ülkesinde sizin ne işiniz var?” diye sordu. ‘Zulme rıza zulümdür’ diyen Erdoğan, zulmedenlerle birlikte hareket edenlerin ona ortak olmuş sayılacağını kaydetti.

“RUSYA’NIN TEPKİLERİ ORANTISIZ”

Angajman kurallarının otomatik olarak uygulanması sebebiyle bu olayın yaşandığını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

“Özel olarak herhangi bir ülkeyi hedef almamız söz konusu değildir. Bizim bu hadiseyi tırmandırma amacımız kesinlikle bulunmamaktadır. Diplomasi ve diyalog kanallarının işletilerek sağduyunun galip geleceğini umuyorum. Ateşe körükle gitmek kimsenin yararına değildir. Türkiye ile Rusya, önlerinde gerçekten çok büyük işbirliği potansiyelleri olan iki ülkedir. Biz, duygusal davranmadık şu ana kadar. Bundan sonra da duygusal davranmayacağız. Biz, uluslararası diplomasi neyi gerektiriyorsa, o diplomatik dille hareket edeceğiz. Bazı konularda anlaşamasak da ilişkilerimizi ve işbirliğimizi özellikle son yıllarda gayet iyi bir şekilde ilerlettik. Bu sorunun, ne mevcut ilişkilerimize ne de potansiyelimize daha fazla zarar vermesini istemiyoruz. Rusya’nın, haklı olduğumuzu tüm dünyanın kabul ettiği bir konuda verdiği orantısız tepkileri üzüntüyle takip ediyoruz. Bu tepkilerin devam etmesi durumunda elbette biz de kendi tedbirlerimizi almak mecburiyetinde kalacağız. Bizim Rusya ile büyük gayretler sonunda tesis ettiğimiz iyi ilişkilerimizin irtifa kaybetmesine gönlümüz razı değildir. Rus tarafının da en kısa sürede aklıselime dönerek bu çizgiye geleceğine inanıyorum.”

CİHAN