Dolar 32,4550
Euro 34,8072
Altın 2.447,60
BİST 9.890,38
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 18°C

Çakıcı’dan Adelet Bakanına mektup:”Alaattin Çakıcı vatan hainimiydi”

Çakıcı’dan Adelet Bakanına mektup:”Alaattin Çakıcı vatan hainimiydi”
23/11/2017 15:08 | Son Güncellenme: 23/11/2017 15:31
A+
A-

Çakıcı’dan Adelet Bakanına mektup: ‘Alaattin Çakıcı vatan hainimiydi’

Çakıcı: Burada 1100 tane Fetöcü vatan haini yatarken 300 infaz koruma memuru, 300 jandarma, 100 de kapıda bekleyen tam techizatlı özel harekat müdahale timi Alaattin Çakıcı vatan hainimiydi Enis Yavuz Yıldırım bunları buraya yönlendiriyor. DEDİ.

Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde yatmakta olan Alaattin Çakıcı önemli açıklamalarda bulundu.

SAYIN KAMUOYU VE ADALET BAKANLIĞI’NA SAYGILARIMLA ARZ EDERİM

Sayın Adalet Bakanım 21.11.2017 tarihli UYAP üzerinden size bir dilekçe gönderdim.

UYAP’a kaydedilmiştir. Bu dilekçeyi şu anda sizinle ve kamuoyuyla paylaşıyorum.

Dilekçenin sayın Enis Yavuz Yıldırım’ın göndermiş olduğu 16.06.2017 tarihli dilekçe bu dilekçe bana okutulmadan haber verilmeden UYAP kayıtlı iki sayfalık dilekçemde belirttiğim gibi hangi şartlarda hangi rahatsızlıklarımdan dolayı hangi illerden doktor ve müdür cezaevi idaresi tarafından şahsıma verildiği tüm UYAP kayıtlarında bellidir.

Bu hapishaneye girerken evraklarım ile beraber girip şahsıma X-Ray kontrolünden sonra verildiler.

Daha sonra bistüriyi teslim tesellüm belgesi olmadan kendilerine verdim. Lazım olunca bana verilmesi kaydı ile birisi bende diğerini kendilerine teslim ettim.

İhtiyaç hissedilince Enis Yavuz Yıldırım’ın dışında üst düzey bir yetkilinin emriyle Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısının bilgisi dahilinde tutanak ile bana teslim edildi.

Daha sonra idare 05.09.2017 tarihinde 4 kişinin imzaladığı kurul raporuyla UYAP kayıtlı doktor raporları ve kurum idaresi kararıyla kendisine verilen yukarıda adı geçen materyalleri cezasının infaz süresinde değişik yerlerden aldığı doktor raporlarına binaen odasında ve yanında bulunmasına karar verilmiştir.

Şu anda sizinle paylaşmış olduğum raporun altında, rapora yanlış yazılan materyalin odamdaki aramada ‘Aşan’ marka değil ‘Adaşlar’ olduğu görülmüştür.

11.09.2017’de UYAP’a işlenerek aslı gibidir diye raporun altına el yazısı ile işlenmiştir. Kurum müdürlerinden birisinin imzası da göndereceğim raporda bellidir. Bir sefer başta kurum birinci müdürü Şükrü Ballı ve ikinci müdür Halit Bey yasal olmayan Enis Yavuz Yıldırım’ın emrini uygulayarak 05.09.2017’de kurul raporu vermiştir.

Yine kurum birinci müdürü Enis Yavuz Yıldırım’ın emriyle İç İşleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu ile dümen ederek bu cezaevine 300 asker, 100 polis özel harekat timi hapishaneye şahsım adına girdiler.

Daha evvel bistürülerimin değiştirilmesi için getirilen 2 bistüriyi eskilerini idareye vermek için avukat görüşünden sonra vereceğim an içeri girdiler. Kurul raporu gerekli hastaneye gidelim deyince hastalıklarımdan dolayı rahatsız olduğum için gidemeyeceğim dedim.

Bilerek iki tane bistüriyi avukat görüş odasına kamera kayıtlarının önünde iki yetkiliye buyurun alın ama imza vermem teslim tesellüm belgesi olmadan fazla olan iade edeceğim ikisini verdim. Odama o arada giriyorlar yüzü maskeli onlarca Robocop giriyor.

Kamera kayıtlarında bellidir. Diğer içeride bulunanları alıyorlar. Sonra yanlışlıkla oldu deyip şahsıma iade ettiler. Değiştirmek istedikleri bistüriler o gün üzerimde olduğu için ben fazlalıkları görevlilere verdim. Sonradan bende olanları köreldikleri için idaredeki yetkili baş efendiye verdim. Yenilerini getirdiler.

Ayaklarımdaki nasırları kesip revirde doktorun huzurunda odamda bana verilmesi için getiren yetkiliye verdim.

Tutanak ile doktor beyi de şahit tuttum. Sayın Bakanım, Enis Yavuz Yıldırım ile mahkemelerim halen devam etmektedir. Her gittiğim yerde her türlü sıkıntılar çıktı. Metazori kolumda serum varken Bolu’da il müdürlüğü ve devlet hastanesine baskı kurarak buraya getirildim.

Evet bu şehirde daha evvel rahatsızlığımdan dolayı kurul raporu ile buranın havasının bana iyi geldiği Hacılar F-Tipinde yatarak sıhhatime kavuştum.

O günkü kamera kayıtlarında bellidir.

Burada 1100 tane Fetöcü vatan haini yatarken 300 infaz koruma memuru, 300 jandarma, 100 de kapıda bekleyen tam techizatlı özel harekat müdahale timi Alaattin Çakıcı vatan hainimiydi Enis Yavuz Yıldırım bunları buraya yönlendiriyor.

Sadece sizin ve kamuoyunun doğruları bilmesi için ve de Enis Yavuz Yıldırım’a Bolu’da hastanede iken ziyaretime gelen Cumhurbaşkanlığı 2 uluslar arası ziyaretlerinde eşlik eden Sayın Milletvekiline diyorlar ki “Alaattin Çakıcı’dan dolayı çocuklarımız, eşlerimiz sokağa çıkamıyor.”

Sayın Milletvekilinin cevabı “Alaattin Çakıcı’nın kadınla çocukla bir işi olmaz. Ama sen ona yanlış yapıyorsan senle işi olur diye cevap verdi.

Bu milletvekili halen TBMM’de Milletvekilidir. Enis Yavuz Yıldırım’ın memleketinden yiğit çıkar.

Bu kişinin Fetöcü mü, Türk düşmanı mı, bir etnik gruba mı mensup bu kin, bu nefret sebebi ne?

Edirne’de yaşadığım şu anda Fetö’den tutuklu bulunan davayı kapatmak isteyen savcı ile yönlendirenin bu olduğu inancı içerisindeyim.

Her yazdığım yazının sonunda Edirne’de yattığım zaman bu baskılar Sayın Cumhurbaşkanı’nın emriyle yapılıyor deyince bunları mahkemede dile getirdim.

Fetöcü savcıyı koruyan bir genel müdür Enis Yavuz Yıldırım’ın da Fetöcü olup olmadığı araştırılmalıdır. Onun döneminde genel müdürlüğe bir sürü Fetöcü alındığı biliniyor.

Şahsınıza ve kamuoyuna saygılarımla arz ederim.