ÇAKICI, ERDOĞAN’A NEYİN SÖZÜNÜ VERDİ? ERDOĞAN HANGİ SÖZÜNDE DURMADI?

Alaattin ÇAKICI, Uyap üzerinden açıklama yaptı….

Çakıcı’nın açıklamasında en dikkat çeken bölüm sözümde duramdım bölümü oldu. Çakıcı tahriklere dayanamadıgını vurguladı… Ama burda asıl merak edilen soru tahrikler neydi? ÇAKICI’YA ERDOĞAN TARAFINDAN BİR SÖZMÜ VERİLDİ?

Alaattin ÇAKICI’nın mektubu şu şekilde;

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’na Beştepe/Ankara Sayın cumhurbaşkanı makamına size yıllardır yazı yazmaktayım ve belgeleriyle her yattığım hapishanede bana problem yarattın emrinle her ilin hastane ve araştırma hastanelerine defalarca sevk edildiğimde bazen kolumdan hava vermek istediler engel oldum, bazen ellerim kelepçeli damar damar yolu açtılar sıkı bağlanan kelepçe şah damarına baskı yapar damar yolu da şah damarının devamından açılır o damarın biri kalbe diğeri beyne gider.Serum yerine serum hortumundan 80 cm kan fışkırdı başımdaki görevli doktorun ikazına rağmen dediğini yapmak istedi bende ağzımı bozarak damar yolundaki iğneyi çıkardılar.Bu olay iki defa İzmit Devlet Hastanesi’nde gerçekleşti.Kocaeli Tıp Fakültesi’ne KOAH hastalığım nedeniyle sıcak hava almaya gitmiştim, aynı anda kalp grafiğim çekiliyordu.Hiç tanımadığım bir hemşire içeri girip lütfen ağzını açar mısın deyip bir tablet koydu ve dışarı çıktı.40 saniye içerisinde makine acil çağrıyı yapmaya başladı.Makinede nabzım 138 tansiyon 240-140’a çıktı.Ağzımdaki tableti tükürünce bağlı bulunduğum cihazın bir anda sesi sustu,kalp atışı 90’a indi,tansiyonum 140-120’ye indi.Başımda bulunan o günkü binbaşı Fatih Üstündağ şu anda albay olabilir inançlı ve dini bütün biri olduğu için isyan etti.Her türlü sıhhatimle oynadıkları için “Yeter yahu bu kadar da olmaz bu adam mahkum olabilir neticede insan” dedi. İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde kolumdan hava vermeye çalıştılar eline yapıştım aldım herkese ağzımı bozdum ağzımı bozarken sende nasibini aldın.Yüzlerce insan bu işe şahit kameralarda da bellidir.Damar yolunu görevli hemşireye çıkar dedim, başhekim karar verir deyince ağzımı bozdum sonrasında çıkardılar. Daha evvel Kandıra’ya barış süreci içerisinde benim için silah soktunuz polisin dinlemesine takıldığı için silahlar içeri giremedi, kişiler itiraf ettiler.Bana hazırladığınız suikaste utanmadan KCK’lıları kullandın.İzmir 1 No’lu F Tipi Cezaevi’ne sürdürdünüz, orada bana her türlü baskıyı yaptırdın,senin emrinle idare beni börekle zehirledi.Bütün blok şahit.Zehirler eskisi gibi etki göstermiyor 3 gün içerisinde belki aylar içerisinde iki gece akşam 20:30’dan sonra sabah 5:30’a kadar vücudum zehri dışarı attı.Tüm bloktaki mahkumlar ayaktaydı.Bu konuyu bazı mahkemelerde dile getirmiştim, sonradan cezaevi müdürü vuruldu elinden, boynundan ve sağ meme koltuk altını delip geçti, ben bu konuda yargılandım 12 hastalığım olmasına rağmen kronik KOAH hastasıyım Adana F Tipi’ne beni sürdürttün.Nem oranı yıllık %80’in üstünde yaz,kış çok sıcak.Oradan 2 rapor aldım Adana Devlet Araştırma Hastanesi’nden 12 hastalıkla ilgili 14 doktor 1 başhekim imzalı %40 – %45 ‘in üstünde yatamaz, düşük düzeyde nem oranı olan bir ilde yatabilir diye karar verdiler.Ama siz kabul etmediniz, ikinci bir rapoor istediniz aynı hastane aynı şekilde raporu tasdik ederek bize gönderdi yine de 2 ay beni beklettiniz. Kaldığım 10 ay içerisinde yaşantımdan bilmediğiniz bir şey vardı.10 yaşımdan bu yana her türlü sporu amatör düzeyin çok üstünde spor yaptığımı bilmiyordunuz.Her gün 5 saat spor yaparak o nemin altında dünyayı 2 buçuk defa dolaştım vücudumun biyolojik yapısı Ekvator bölgesinde dolaştığım için sıcak ve neme dayanıklı olduğumu bilmiyordunuz.Vücudumun ısısı yaz kış soğuk ev ile banyo yaptığım için her coğrafyadaki soğuk iklime dayanıklıdır.Yalnız Adana’daki son bir ayımda sürekli idrarımdan kan geldi, sürekli KOAH kaynaklı kan kustum.Her gün spor yapmama rağmen Adana F Tipi Cezaevi’nden tansiyon nabız ölçümlerimi araştır.Nabzım 120’den aşağıya düşmüyordu.Tansiyonum 180-140’tan aşağı düşmüyordu. Sayın Cumhurbaşkanlığı makamı son aylarda konuştuklarını kamuoyu önünde inkar eden,karakter erezyonuna uğramış kişilik bozukluğun ruhsal yapına taşıdığın yüz mimiklerine yansıyor.Siyasetçi yerine senden iyi bir tiyatrocu olurdu.Bazen kötü adam olurdun, bazı rollerde de amatör bir şiir söyleyen, söylerken de insanları güldüren bir komedyen profili çizerdin. Oradan Tekirdağı’na gönderildim.5 olay yaşadım hepsinde parmağın vardı.Hapishaneyi başlarına geçirdim orada beni 20 gün bekletip Edirne F Tipi Cezaevi’ndeki adli mahkumları boşalttıktan sonra bana tezgah kurdun.Devlet memuru olmayan kendi emrinle Ak Parti derin devlet görevlisini mi görevlendirdin bu olayla ilgili? Ama tüm cezaevi yetkililerinin başına geçirdim cezaevini. DHKP-C’li ile onunla işbirliği yapan gardiyano kestim her ikisinden de 5’er sene almak kaydıyla yargılanmaktayım.Hastanelere engel koydu, beni tahrik eden infaz memurunu döverek bayılttım.4 yıl da ondan yargılanmaktayım.Dövdüğüm gardiyanın müdürü vuruldu, tanımadığım ülkücü vurdu yapılan haksızlıktan dolayı.Bu cezaevine geldiğimden beri buranın yıllık nem oranı %80.Hastaneye yatırıldım fizik tedavi için başsavcı ve cezaevi müdürü baskısıyla 6 anabilim dalı başkanından imza aldılar.Bu olayı cezaevinin doktoru mahkemede hakim karşısında beyan etti.Avukat görüşlerimi dinleme cihazıyla yasadışı dinlenmektedir.Tekrar hastaneye yattım anında cumhuriyet başsavcısı ve cezaevi müdürü 8 gardiyan ve 1 başgardiyan dinleme cihazıyla avukatım ve ziyaretçilerimi dinlenmesi için geldile.Oraya tedaviye mi gelmişim sorgulamaya mı ? Kendimi taburcu ettirdim. Burada yattığım sürece Edirne’de 40’ın üzerinde son 4 ayda burnum kanadı.Hepsi revirde kayıt altındadır.05/07/2016 gecesi 10 dakika bardaktan boşanırcasına burnumdan kan aktı.Cezaevi 2. müdürü Mehmet Tiryaki telefonlarını kapatmış zaten 1. müdür Ali Haydar Ak telefonunu sürekli kapatmaktadır.7 saat geçmeden burnum yine şiddetli şekilde kanadı.Beyaz tişörtüm kan içinde oldu.Hem bu hem önceki burun kanama olaylarıyla ilgili birer başgardiyan 3’er memur tutanak tutmuştur.Kanlı peçeteler ve tişörtüm teslim edilmiştir.Yasal olarak isteğim üzerine tutanaklardan birer fotokopi bana verilmiştir. Çarşamba gecesi yine rahatsız oldum kalpten, tansiyondan,KOAH ile ilgili buharlı hava almak için TÜTF sevk edildim.Daha evvel de burun kanamalarım için kafamın tomografisini çekmişlerdi.Hastaneye gittiğimde 4 klasörlük sağlık dosyam tüm kurul raporlarım birlikte olmasına rağmen frenk usulü sakallı 95-100 kg ağırlığında bir doktor geldi hemşire kanımı aldı ilgilenmediler.Acilde almış oldukları kandan sende şeker,kolestrol,ciğerinde kist,prostatın dediler.Kendisine dedim hocam tüm raporlarım burada lütfen bakın 4.5 cm kist var karaciğerimde,2.5 cm kist böbreğimde bir ömür boyu tansiyonu ölçülecek raporum var.Kalp damarlarım kapalı kalp krizi geçirdim.Koah hastasıyım,kronik boyun bel mide fıtığımn var hocam diye sürekli ısrar etmeme rağmen bütün raporları önüne koydum beni getiren o günkü tüm personel şahittir.Buna rağmen beni tahrik ederek senin dosyanda olabilir ama testindekiyle aynı mıdır ? Ben de kızdım “Bana bak hoca efendi seni buranın başsavcısı mı cezaevi müdürü mü adalet bakanlığı mı başbakanlık makamı mı, kişiliğinde sevmediği biat ettiremediği kendisine tasmayla bağlayamadığı insanlara eziyet etmekten haz duyan Tayyip Erdoğan’dan mı emir alıyorsun ? deiyerek kendisine bir yumruk vurdum sanki hortuma tutulmuş gibi duvara çarptı sedyeye düştü sonra kaçtı sağ elmacık kemiği ya kırıldı ya çatladı.Bir müddet sonra kızarak hastaneden ayrıldım demek ki Prof. İhsan Coşkun’un güvenlik görevlilerinin yanında Tayyip Erdoğan’dan özür dile köşke çıkayım senin için konuşayım yeter ki özür dile. Ben değil ondan babam Ali’den özür dilemem diye onu tersledim.Cezaevi doktorunun mahkemede verdiği ifadede 6 anabilim dalı başkanından imza alınarak Alaattin Çakıcı tedavi edilemez diye yazdıran senmişsin.Demek ki direk TÜTF’ye emri veren senmişsin.Fiziken boyun uzun çok ufak ucuz işlerle uğraşan kişilik erezyonuna uğramış çok güçlü gözüken gücünü bir gün kaybedersen bilinçaltındaki gerçek karakterin olan bir solucandan farkın yoktur. Makamınıza saygılarımla arz eder sivil kimliğinize asla saygı duymuyorum.Boyu uzun aklı küçük sayın Rizeli Tayyip Erdoğan sana Fatih Sultan Mehmet Han Hazretlerinin bir dörtlüğünü bugünkü koşullarda ondan esinlenerek söylemek istiyorum. Teknoloji ve bilim gelişerek emperyalist sömürgeci güçlerin oluşumlarıyla küreselleşen dünya büyük bir köye dönüşmüştür.Ekonomik koşulların getirmiş olduğu dengesizliğinden kaynaklanan toplumların kültürlerini özünde erezyona uğratan ülkelerini idare ederken akıllarını kaybedenler insan oluşlarını da unutmuşlardır.Akıl ve insanlık ölürse toplum değişik etnik unsurlara bölünmeye yönelir.Ülkede sözde adalet ölürse devletin temeli şiddetli sarsıntılar geçirir.Siyasi idare yağtığı yanlıştan geri dönerse adalet kavramını rahat ve bağımsız bıraktığı sürece temeli sarsılan devletin yıkılması mümkün değildir. Makamınıza saygılarımla Not: Bu 6 sayfalık dilekçeme cezevinde geçirmiş bulunduğum rahatsızlıktan dolayı 2 adet tutanal ve evrakları ekliyorum. Aziz Türk Milleti’ne ve kamuoyuna saygılarımla arz ederim. Sayın Cumhurbaşkanım size 6 sayfalık zehir zemberek yaşadıklarımdan dolayı kaleme almıştım.Uyap üzerinden tüm sosyal medyaya yayınlatacaktım.Doktor Bahoz kod adlı Suriye vatandaşı hainin ölümünden dolayı tüm istihbarat teşkilatının tüm görev almış yiğitleri candan kutlar merkez komitenin Suriye ve Kandil kaynaklı üst düzey yöneticilerini 5-6 ay içerisinde bitirebilmeniz tüm istihbarat unsurlarından tüm silahlı kuvvetlerimizden yabancı istihbarat birimlerinin uyum içinde PKK PYD İŞİD ve buna benzer örgütleri coğrafyamıza ve ülkemizde bu lanet terörün belini kırar ve ortadoğuda, ülkemizde terör örgütlerinin silahlı unsurlarını %85 yok etmek imkansız değildir.Size yazmış olduğıum bu 7 sayfanın dışındaki 6 sayfalık dilekçemi sadece UYAP’tan size gönderiyorum.Asla sosyal medyada paylaşım olmayacak.Bu namus sözüdür.Milletimizin başarılı böyle bir günde ne askerimizin ne polisimizin ne istihbarat teşkilatımızın ne de sevinç içerisinde olan sizin üzerinizden onların motivasyonunu bozmak şerefsizliktir.Dikkat edin lütfen 6. sayfanın son bölümüne Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri’nden esinlenerek günümüzün koşullarına uyarlayarak size 8-10 satırlık dile getirdiğim cümleleri lütfen 3-5 kez okuyunuz.Sayın cumhurbaşkanım öncelikle terörün yok edilmesi uluslararası ilişkilerin düzelmesi adaletin bağımsız olması toplumun bütün etnik gruplarına yasaları ihlal etmeyip bölücülük yapmadığı sürece kalan yaşamınız süresi içerisinde hepsini kucaklayınız.7. sayfayı size yazmam bir Türk vatandaşının yapması gerekenden kaynaklanıyor.Şimdi yine kızacaksın seni hiç sevmiyorum sevmek zorunda değilim.%51 ile seçilmiş cumhurbaşkanısın.Yasama ve yürütmeyi lütfen yeni yasayla kaldırıp başkanlık sistemini getirmeyin.Başkanlık sistemine daha 40 yıl var bu ülkede siz şu anda zaten yasama ve yürütme de seçilmişler bile bürokratın bu günkü yetkilerinle zaten başkansın.Başkanlık sistemini federal yapıya bölmeden uyguluyorsun.Lütfen her gece 12’ye çeyrek kala ile 12’yi 45 geçe arası lütfen Yusuf suresini Mısırlı Abdulsamet’in sesinden dinleyiniz. Saygılarımla makamınıza arz ederim.