Dolar 32,6067
Euro 34,7737
Altın 2.490,71
BİST 9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cum 15°C
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 20°C

“CEZAEVİNİ MEDRESE-İ YUSUFİYE OLARAK GÖRDÜK”

“CEZAEVİNİ MEDRESE-İ YUSUFİYE OLARAK GÖRDÜK”
29/09/2014 18:50
A+
A-

Okan: Cezaevi hayatını Medrese-i Yusufiye olarak gördük

İzmir’de hükümete yakın bir gazetenin kupürüyle yapılan operasyonda tutuklanan Batman eski İl Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan ve Komiser Mustafa Edip Çakmak, cezaevinden çıktı. Buca Kırıklar F Tipi Cezaevi’nden çıkışta, ‘Yiğitler buruda hırsızlar nerede’, ‘Türkiye sizinle gurur duyuyor’ sloganlarıyla karşılanan Emniyet Müdürü Okan, “Zihniyet olarak mücadeleci bir adamım. Geçmişte bu tür mücadelelerde sıkıntı çekenlerin hayatını okuduğumuz için cezaevi hayatını, ‘Medrese-i Yusufiye’ olarak görüyorduk. Haliyle oraya girer girmez daha ilk günden Allah’a şükür o isme yakışır şekilde bir 40 gün yaşadık.” dedi. Geçen cuma günü de dokuz polisin tahliye edilmesiyle birlikte kupür davasında tutuklu kalmadı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hükümete yakın bir gazetenin kupürünü ihbar kabul ederek 19 Ağustos 2014 tarihinde yaptığı operasyonda, suç örgütü suçlamasıyla 32 polis gözaltına alınarak savcılık sorgusunun ardından Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilmiş, 11 polis tutuklanmıştı. Savcı Okan Bato tarafından hazırlanan iddianameyi kabul eden 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılan tutukluluk itirazları reddedilmişti. Ardından bir üst mahkeme olan 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz edilmişti. 10. Ağır Ceza Mahkemesi, cuma günü tutukluluğuna itiraz edilen, aralarında Ramazan Karakayalı ve Taner Aydın’ın da bulunduğu dokuz kişi hakkında tahliye kararı vermişti. Mahkeme, tahliyelerle ilgili dokuz sayfalık gerekçeli kararında, tutuklamalara gerekçe olan suçlamalarla ilgili değil somut delil, olgu dahi bulunmadığına vurgu yaparak, polisler hakkındaki örgüt suçlamasını “hukuki garabet” olarak değerlendirmişti. Dilekçeleri mahkemeye geç ulaştığı için Okan ve Çakmak’ın tutukluluk değerlendirilmesi yapılamamış, bu sebeple karar çıkmamıştı. İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi, bugün yaptığı değerlendirmede kupür davasında tutukla kalan Okan ve Çakmak’ın da tahliyelerine karar verdi.

Buca Kırıklar F Tipi Cezaevi’nde 22 Ağustos’tan beri tutuklu bulunan Emniyet Müdürü Okan ve Çakmak, ‘Yiğitler buruda hırsızlar nerede’, ‘Türkiye sizinle gurur duyuyor’ sloganlarıyla cezaevinden çıktı. İki emniyet mensubunu, aileleri, yakınları, cuma günü tahliye olan meslektaşları ile çok sayıda vatandaş karşıladı. Çıkışta kendisini bekleyenlerle duygularını anlatan Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan, yaklaşık 40 gün içeride kaldığını hatırlatarak, “Zihniyet olarak mücadeleci bir adamım. Geçmişte bu tür mücadelelerde sıkıntı çekenlerin hayatını okuduğumuz için cezaevi hayatını, ‘Medrese-i Yusufiye’ olarak görüyorduk. Haliyle oraya girer girmez daha ilk günden Allah’a şükür, o isme yakışır şekilde bir 40 gün yaşadık, sıkıntı olmadı. Hatta çıkarken iyi ki en son ikimiz kaldık dedik. Güzel değerlendirdik, hiç kimseye kırgınlık yok.” dedi. 17 ve 25 Aralık süreçlerinin olması halinde, ‘Biz burada olmayacaktık’ diyen Okan, kendilerine yapılanı bir siyasi öç alma, kumpas olarak değerlendirdi. İzmir’de 14 yıl meslektaşlarıyla ağabey, kardeş, arkadaş gibi çalıştığını belirten Okan, “Belki onlara karşı Terör’de olsun, bazı muamelelerde istediğimiz yakınlığı göremedik. Demek ki bizden tarafa samimiyet içtenlik varken onlardan tarafa aynı şey yokmuş. Onlara da hakkımızı helal ediyoruz. Kimseye kırgınlık kızgınlık yok. Bu bir siyasi dava diyorlar ama ben siyasi görmüyorum sadece öç almaydı. Ben İzmir’den İstihbarat Daire Başkanlığı’na gitmiştim, sadece bir sene çalıştım. Kumpasın ne olduğunu o dönemde gördük. Ankara’da da bir soruşturmam var, o soruşturmada mahkemeye intikal ettirecek olurlarsa orada da hakimlere savcılara gerekli bilgileri veririz. İnşallah Cenab–ı Allah yattığımız bu süreyi günahlarımızın dökülmesine vesile kılar.” diye konuştu. Soruşturmanın başladığı dönemde teslim olmaya gittiğinde aynı şekilde hislerine tercüman olacak şekilde bir şeyler söylediğini fakat bununla ilgili Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde çalışan arkadaşlarının iddianameye koyacak şekilde tutanak tuttuğunu hatırlatan Okan, “Onu yayımlayan bazı gazete ve televizyon kanallarını da örgüt gibi lanse etmişler Allah razı olsun. Şimdi bunu da yapacaklar. Bu basın açıklaması değil hislerimizi yansıtmaktır. Buraya gelen basın mensuplarına teşekkür ederiz, hak etmediğimiz halde destek vermeye geldikleri için.” diyerek hislerini ifade etti.

‘DEVLETİMİZ, MİLLETİMİZ İÇİN CANIMIZI VERİRİZ’

Tahliye olan Komiser Mustafa Edip Çakmak, tahliye olduktan annesiyle birlikte cezaevi kapısında kendisini bekleyen küçük oğlu Halil Yakup’a sarıldı. Hukuksuz herhangi bir işlem yapmamış olmalarına rağmen 40 gün boyunca cezaevinde kaldıklarını, herhangi bir kimseye küskünlüğü olmadığını ifade eden Çakmak, “Devletimiz için, vatanımız milletimiz için canımızı veririz. Yine bir fırsat geçerse aynı şekilde dosdoğru yolumuza devam ederiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.” dedi.

‘ALLAH, MEMLEKETİ DÜRÜST İNSANLARDAN AYIRMASIN’

Tahliye olan Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan’ın 28 yıl polislik yaptıktan sonra emekli olan babası Turan Okan da sevincini, “Allah memleketi dürüst insanlardan ayırmasın. Dürüstlük çok güzel bir şeydir. 28 sene Karşıyaka, Eskişehir, Batman’da halkımıza hizmet yaptım, kimseden korkmadım, çekinmedim. Dürüst çalıştım oğlum da dürüst çalıştı. Allah dürüstlerin yanındadır, dürüstlerle beraberdir. Bu ülkede dürüst olmayanlar batacaktır. Allah öbür âlemde herkesi eşit kılacak, bu âlem boş.” sözleriyle dile getirdi. Komiser Edip Çakmak’ın babası Rıza Çakmak da, “İki kelime (terör ve çete) aklıma gelince çok üzülüyorum, hem ülkem hem de bu görevdekiler adına. Bu kelimeleri bunlara bağlayan kişilere yazıklar olsun diyorum. Biz çocuklarımızı vatana millete hizmet etsin diye yetiştirdik. Biz de cebimizi doldurmaya çalışabilirdik ama biz insan yetiştirmeye, insan evladı yetiştirmeye çalıştık. Bu kelimeler bizi çok üzüyor. Bu kelimeleri bana isnat edenlere hakkımı helal etmiyorum, kabul etmiyorum, onlara iade ediyorum.” diye konuştu. Rıza Çakmak, şu an yapılan zulümlerin Gayretullah’a dokunmasından korktuğunu da dile getirdi. Baba Çakmak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da, “Cumhurun başına sesleniyorum; cumhurun başı, devletin babası anası demektir. Devletin başı kalkıp da bir çocuğu bir şey yapınca kızar azarlar, ondan sonra kucaklar. Bugünkü devletin başındaki Cumhurbaşkanı’nın da bu şekilde yapması lazım.” sözleriyle seslendi.

‘ÇİFTE BAYRAM OLDU BİZİM İÇİN’

Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan’ın eşi Nuray Okan da eşinin cezaevinden çıkmasıyla çifte bayram yaşadıklarını söyledi. Yapılan operasyonların en başından beri algı ve hukuksuz operasyonlar olduğunu belirten Nuray Çakmak, “Mutluyuz ama buruk bir mutluluk. Darısı İstanbul’daki arkadaşların başına. Sabah başka bir operasyon haberi aldık, aynı şekilde düşünüyoruz algı operasyonu, gelip geçecek bunlar. Mutluyuz, darısı diğer arkadaşlara.” dedi. Bayram öncesi eşinin cezaevinden çıkmasının çok güzel olduğunu, çifte bayram yaşadıklarını dile getiren Okan, “Şimdi hukuk varmış diyoruz, inşallah bundan sonra hep öyle güzel şekilde devam eder.” diye konuştu.

Cuma günü tahliye olan polislerden Talha Ülkümen’in babası Faruk Ülkümen de cezaevi önünde ‘Kırıklar’ isimli şiiri okudu.

 

CİHAN