CHP’Lİ KOÇ’TAN, ERDOĞAN’A SİNOP YANITI

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Türkiye’nin birliğini, bütünlüğünü bozabilecek, birbirimize karşı kamplardaymış gibi hareket etmemezi teşvik edecek, her türlü siyasi davete, söyleme karşı çıkmalıyız dedi.

Koç, Nazım Hikmet Sanat ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen ”Güncel Sorunlar Işığında Türkiye’de Yerel Yönetimler” konulu sempozyumda yaptığı konuşmada, gençlerden dışa açık olmalarını, dar bir alanda sıkışıp kalmamalarını istedi.

CHP tüzüğündeki değişiklikle gençlere ve kadınlara yönelik kota getirildiğini anımsatan ve gençlere siyasete katılmalarını tavsiye eden Koç, ”Birilerinin sizi yönetmesini beklemeyin” dedi.

”Türkiye’de bugün yaşadığımız süreçlerden bir tanesi de siyaset mimarlığı” ifadesini kullanan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Yani, özünde biz olmayan, özünde bu toplumun bütün paydaşlarıyla, bütün renkleriyle, bütün kökenleriyle, bütün inanç gruplarıyla hala, hazmettirmeye çalışmayı bırakın, bir arada tutmayı bırakın, siyaset mimarlığı yoluyla şu veya bu şekilde farklılıkları öne çıkararak, siyasetin mimarisini bu şekilde kurmak isteyen gelişmeler var. Anadolu’nun zenginliğinden bahsettim. Türkiye, hepimizin evinin damı, çatısı. Türkiye Cumhuriyeti devleti. Bir tanım. Bu dünyada eğer bir coğrafya varsa o coğrafyadaki adımız bu, Türkiye. Bunun siyasi tanımı, Türkiye Cumhuriyeti devleti. Burada hangi kökenden, hangi inançtan, ne diye benim sinir uçlarımı açığa çıkararak bunları öne çıkarıp farklılaşma yaratıyorsun. Hepimiz eşit hukuku paylaşan, eşit cumhuriyet yurttaşlarıyız, bunun tanımı yapılmış. Bunun mimarisi konmuş. Şimdi farklı bir mimari Türkiye’ye empoze edilen. ‘Sen farklısın, senin inancın farklı…’ İşte siyaseti bu fay hatlarının üzerinde, Türkiye’yi kırıp dökmeden yapmak zorundayız. Bu temel sorumluluğumuz.”

-”İl tanımını içini boşaltarak, bir bölge tanımına çevirmeye çalışıyorsun”-

Türkiye’de çok ağır sorunlar olduğunu öne süren Koç, CHP’nin geçmişten bu yana yerel yönetimlerin ve yerel demokrasilerin güçlendirilmesinden yana olduğunu söyledi.

Büyükşehir Yasası’nı da eleştiren ve parti olarak bunu Anayasa Mahkemesi’ne götürdüklerini belirten Koç, ”Üzülerek söylüyorum, Anayasa Mahkemesi, başka bir karanlık tarih benim için 12 Eylül, bu sefer 1980 değil ama 2010. Yapılan referandumda getirilen yeni statüyle, hukuk çerçevesinde karar veren bir üst yargı organı olmaktan çıkartıldı, siyasi mülahazalarla karar veren bir organ haline getirildi. O yüzden, CHP’nin çok temel anayasaya aykırılık iddiaları, bu müracaatı ne şekilde bir değerlendirmeye tabi tutulur onu bilemiyorum, göreceğiz” dedi.

İl tanımının da değiştirildiğini savunan Koç, ”İller, il özel idaresi ya da il bütünü belediyesi tarafından yönetilmeye başlanırsa bu kademe bizim anayasamızda tarif edilen il özelliklerinden çıkıp, bölge özelliğine dönüşür. Ortada bir anayasa var, Türkiye’nin mülki yapısı tanımlanmış, şimdi sen il tanımını içini boşaltarak, bir bölge tanımına çevirmeye çalışıyorsun” görüşünü savundu.

-”Kin, öfke söyleminden artık uzaklaşmak zorundayız”-

Türkiye’de son günlerde ciddi bir tartışma yaşandığını belirten Koç, ”Toplumun kutuplaşarak, sinir uçları açıkta her an her yerde provokasyona açık bir toplum yapısı halindeyiz” dedi.

Tüm vatandaşları bir kez daha uyarmak istediğini ifade eden Koç, şunları kaydetti:

”Türkiye’nin birliğini, bütünlüğünü bozabilecek, birbirimize karşı kamplardaymış gibi hareket etmemezi teşvik edecek, her türlü siyasi davete, söyleme karşı çıkmalıyız. Karadeniz’de yaşanan olaylar çerçevesinde söylüyorum, sağduyumuzu korumak zorundayız. Hiç şüphesiz, siyasi partiler ve milletvekilleri, Türkiye’nin her yerinde demokratik hak ve özgürlüklerini, bu çerçevedeki etkinliklerini yapabilmeliler. Onlara karşı en ufak demokratik protesto dışında, şiddet çağrıştıran, şiddeti getiren herhangi bir eylemde bulunulması asla kabul edilemez. Ama, burada hükümetin de her türlü istihbarat dahil, bu süreçlerle ilgili güvenlik önlemlerini alma zorunluluğunun altını çizmek istiyorum. Bir olay yaşandı, ben Karadenizliyim, Samsunluyum. Bölgedeydim, sağduyu çağrısı o zaman da yaptık, Sinop da komşu ilimiz, hoş olmayan görüntüler, bunu tasvip etmek mümkün değil. Ama hemen ertesi gün, çıkıp ülkenin en yetkilisinin sayın Başbakan’ın, elinde temel bir bilgi, belge olmadan ‘o karışıklıkları CHP, MHP yaptı, şu vardı, bu vardı…’ Bunlar yangına körükle gitmektir.”

Dün parti adına açıklamada bulunduğunu ve ”CHP’lilerin burada parti adına temel bir sorumluluğu yoktur” dediğini belirten Koç, ”Belgeler sundum, akşam sayın Başbakan bana cevap veriyor, adım ‘CHP’li yetkili.’ ‘Aynaya bak kirli yüzünü görürsün’ diyor. Kin, öfke söyleminden artık uzaklaşmak zorundayız. Sayın Başbakan’ın da buna özen göstermesi lazım. Artık keskin sirke rolünü oynamaması lazım. Kin, öfke, sövgü edebiyatını siyasetten çıkarmamız gerekir. Herkesin sağduyuya ihtiyacı var. Sorumlu siyasetçilerin de ellerinde benzin bidonu ile dolaşmaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

AA