Dolar 32,5180
Euro 34,8973
Altın 2.454,80
BİST 9.882,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 18°C

Cumhurbaşkanı sanki Demirel’di

Cumhurbaşkanı sanki Demirel’di
30/10/2014 14:44
A+
A-

Tarih 26 Ekim, Türk siyasetinin bir dönemine damga vurmuş 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Isparta’da ‘demokrasi ve kalkınma’ müzesi açılışına, sayısız siyasetçi, yabancı devlet adamı katıldı. Demirel yaptığı konuşmada ‘hislendiğini’ söyleyip şöyle devam etti. “Bu kadar insanın burada bana göstermiş olduğu ilgiyi Cumhuriyet Bayramı armağanı olarak kabul ediyorum.”

Gelelim Erdoğan’ın 29 Ekim 2014’de yeni sarayının açılışını Cumhuriyet bayramına denk getirmesine. İktidarları boyunca ‘Cumhuriyet değerleri’ ile cebelleşip, Atatürk’ü ve kuruluş felsefesini unutturma gayretine giren birisi olarak 29 Ekim’de yapacağı güç gösterisinden medet umuyor.

Ne MHP, ne de CHP lideri 29 Ekim’de Erdoğan’ın yanına gitmeyecek. Saltanatını yandaşları ile yalnız kutlayacak. ‘İktidarım, muhalefeti hiçe sayarım’ mantalitesidir ki daha yaşarken yalnız kaldı. Bunu anlayıp pişmanlık duyar mı derseniz, boşa beklersiniz. Çünkü kendilerini bir şey sanıp, başkalarını toz gibi görüyorlar.

Demirel’in muhalefete gösterdiği saygı ise ilerleyen yaşına rağmen, yurt içi ve dışından gelen yüzlerce konuğunun ona sevgi gösterisinden belli oldu. Dünya dediğiniz budur işte. Yanınızda seveniniz, dostunuz yoksa hayatınız boşa geçmiş demektir.

Demirel’in konuşmasındaki şu bölümü ise Erdoğan başta olmak üzere Cumhuriyete destursuz dalanlara ithaf edelim. “Ben bu köyde doğdum. Ailem bu köyde yaşar. Bu köyden çıktım. Türkiye devletinin en yüce makamına kadar geldim. Bu hikaye İslamköy’den Çankaya’ya giden, ince uzun bir yolun hikayesi değildir sadece. Bu, Cumhuriyet’in herkese eşit koşullar sunduğunun göstergesidir. Burada bir örnek var, alın onu kullanın diyoruz.”

Anlarlar mı dersiniz? O örneği görmüşler midir? Hiç sanmıyorum.

Kendilerinden başkasını sevmiyor, onları çiğnedikçe güçleneceklerini sanıyorlar.

O yüzdendir ki, tüm şaşaaya rağmen yapa yalnızlar.

1000 odalı sarayında ilk resepsiyonunda, milli iradenin diğer yarısı orada olmayacak. Sanki Cumhurbaşkanı değil gibi.

***

TEZKERE İHLALİ VE ANAYASAL SUÇ

“Ben tekrar Hükûmeti uyarıyorum: Anayasa’nın 92’nci maddesi çok açık ve nettir ve “Türkiye Cumhuriyeti’nin silahlı kuvvetlerinin veya başka silahlı kuvvetlerin Türkiye’ye gelmesi, bulunması” diyor, “Türkiye üzerinden başka ülkeye gönderilmesi” demiyor. Bu, anayasal suçtur.

Buna dikkat etmenizi tekrar öneriyorum ve bir anayasal suç işlediğinizi söylüyorum ve Türkiye’nin gelecekteki en büyük tehlikelerinden birisinin de bu vesileyle meydana geleceğini ifade ediyorum.” (TBMM-23 Ekim 2014- Kayseri milletvekili MHP grup başkanvekili Prof.Dr. Yusuf Halaçoğlu)

***

OKUR MEKTUBU- Yine Türk Anaları ağladı

“Bu üç evladımızın katilleri sadece o alçak teröristler mi? Çözümcüler mi? Dış güçler mi?…..bir de bunlara destek veren sıradan insanları unutmamalı. Onlar da bu cinayetlere ortaktır. Hala İmralı Canavarına tavizlerden bahsediliyor. Hala canileri sınırdan öteye geçirmekle bölücü terörün biteceği sanılıyor. Çözüm antiterör timleri ve hava kuvvetleri ile canilerin yok edilmesinden geçmiyor mu? Yine acıyla dağlandık. Yine Türk Anaları ağladı.” (Ö.Faruk Atay -25 Ekim 2014)

***

TIP GEREKLİ FAKAT DUALARIMIZLA DESTEK ÇIKMALIYIZ

Değerli ülküdaşlar, hastalıkta sağlıkta bizim için. Lâkin dua ederek, Allah’tan şlfa dilemek gerek. MHP grup başkan vekili Oktay Vural’ın eşi Tuba Hanım şu anda kanser tedavisi görüyor. Geçmiş olsun. Kendisine acil şifalar diliyorum.

Bu satırları okuyan arkadaşlarımın, Tuba hanım ve tüm hastaların şifa bulması için şifa ayetleri başta olmak üzere bildiğiniz duaları okumasını rica ediyorum.

Tuba Hanım bir an önce yuvasına döner inşallah.

***

İLK CUMHURBAŞKANLIĞI KONUŞMASI

“Efendiler, asırlardan beri Doğuda haksızlığa ve zulme uğramış olan milletimiz, Türk milleti, gerçekte soydan sahip bulunduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannediliyordu. Son yıllarda milletimizin fiili olarak gösterdiği kabiliyet, istidat ve kavrayış kendi hakkında kötü düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak, görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti. Milletimiz kendisinde var olan vasıfları ve değeri, hükümetin yeni adıyla, medeniyet dünyasına çok daha kolaylıkla gösterebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.” (29 Ekim 1923)

Kaynak: Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri III 1964, Sayfa:66

 

Neval KAVCAR / ORTADOĞUGAZETESİ