Dolar 32,3397
Euro 35,1192
Altın 2.307,48
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

DAVUTOĞLU: BU ÜLKEDE FETRET YAŞATMAK İSTEDİLER

A+
A-

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Amasya’da yaptığı konuşmada Türkiye’de fetret devrinin sona erdiğini belirterek, “Ferhat’ın Şirin’e aşkı gibi bu ülke için aşkla yola çıkmışken, herkesin mutlu olacağı gelişmeler yaşanırken, rehinelerimizin kurtarılması gibi Kurban BayramıNnda bayram sevincini zehir etmek istercesine eşkıyalar, teröristler, vandallar şehirlerimizde fetret yaşatmak istediler. Bu ülkede fetret yaşatmak istediler” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile birlikte bugün, ‘ANA’ uçağı ile saat 13.20’de Amasya’ya geldi. Merzifon Havalimanı’nda İçişleri Bakanı Efkan Ala, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Amasya Valisi İbrahim Halil Çomaktekin, Amasya Belediye Başkanı Ak Partili Cafer Özdemir, milletvekilleri ve protokol üyeleri tarafından karşılandı. Başbakan Davutoğlu daha sonra buradan beraberindekilerle birlikte toplu açılış töreni ve halka hitap edeceği Amasya’ya hareket etti.

BU ÜLKEDE FETRET YAŞATMAK İSTEDİLER

Yavuz Selim Meydanı’nda toplanan yaklaşık 20 bin kişiye yağmur nedeniyle yağmurluk dağıtıldı. Burada 132 milyon TL’ye mal olan 105 projenin toplu açılışını yaparak halka hitap eden Başbakan Davutoğlu, “Milli istiklal de, istikbal de, Yeni Türkiye de ancak ve ancak milletin karar ve azmiyle kurulur, karar ve azmiyle kurtarılır. Ferhat’ın Şirin’e aşkı gibi bu ülke için aşkla yola çıkmışken, herkesin mutlu olacağı gelişmeler yaşanırken, rehinelerimizin kurtarılması gibi Kurban Bayramında bayram sevincini zehir etmek istercesine eşkiyalar, teröristler, vandallar şehirlerimizde fetret yaşatmak istediler. Bu ülkede fetret yaşatmak istediler. Bir çok siyasi parti var ama temelde iki siyasi akım var. Bir bu ülkenin her bir karışın siyaset yapan, her bir karışında ki vatandaşımıza Ferhat’ın Şirin’e aşkla bağlı olduğu gibi aşkla bağlı olan ve yeni Türkiye’yi inşaa etme çabası içinde olan bizler. Bir de ilk fırsatta ‘Acaba bu ülkeyi kaosa sürükleyebilir miyiz? Ekonomik kriz çıkarabilir miyiz? Terörü başlatabilir miyiz?’ Kısaca, bu ülkeye, bu devlete fetret yaşatabilir miyiz?’ diye sinsice, haince tuzak kuranlar. İşte bu iki akımdan biz her zaman kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz” diyerek şöyle devam etti:

BEKLENTİLERİ TÜRKİYE’DE KAOS ÇIKARMAK

“Bakın diğerleri neler yaptılar, tam yeni hükümetimiz kurulmuş, 2023 perspektifinde hükümet programını açıklamış ve azimle yola çıkmışken, rehinelerimiz kurtarılmışken, millet bayram sevinci yaşarken, iki partinin genel başkan ve genel başkan yardımcıları çıktılar açıklama yaptılar. Birisi HDP. Kobani’yi bahane ederek ‘sokağa çıkın’ çağrısında bulundu. Diğeri de CHP. Kılıçdaroğlu çıktı, ‘Bir taraftan sukünet çağrısında bulunuyorum’ dedi, diğer taraftan da tahrikkar bir şekilde bizim ülkemize hükümetimize, devletimize iftira ederek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni IŞİD’le iş birliği yapmakla suçlayıp bu tahriklere katıldı. Hesapları açıktı, beklentileri Türkiye’de bir kaos çıkartmak, Gezi olaylarıyla, 17-25 Aralık olaylarıyla yapamadıklarını şimdi yapıp 2015 seçimleri öncesinde bir fetretin önünü açmak, milletimiz buna izin vermedi, vermeyecek.”

HÜSEYİN HATİPOĞLU VE YASİN BÖRÜ SEMBOL İSİMLER

Tahrikler neticesinde 33 vatandaşın öldüğünü 2 polisin şehit olduğunu dile getiren Başbakan Davutoğlu, “Birisi de Hüseyin Hatipoğlu. Kahraman Hüseyin Hatioğlu şehit oldu. Onun yetimi Yaren 2 yaşında yetim kaldı. Gurur duyabilirsiniz, o şehidin babasını, annesini, eşini aradığımda duyduğum sözler, gördüğüm metanet Amasya’nın niçin sığınılacak bir şehir olduğunu bize gösterdi. Allah Hatipoğlu ailesinden razı olsun, gösterdikleri metanetle, kahramanlıkla. Onun yanında Diyarbakır’da bir kardeşimiz daha şehit edildi; Yasin Börü. Güvenlik güçlerimizden değil ama kurban eti dağıtmak için, hayır için arkadaşlarıyla yola çıkan 16 yaşındaki Yasin Börü’yü, üçüncü kattan aşağıya attılar. Taşla başını ezdiler, katlettiler. Şimdi oynanan oyuna karşı sembol iki isim; Hüseyin Hatipoğlu ve Yasin Börü. Biri Türk, diğeri Kürt. Ama bu hainlerin elinde şehadet şerbetini tattıkları gibi eminim ahirette de dünyada olduğu gibi omuz omuza şehitler olarak haşrolacaklar. Böyle bir vandalizim terör geldiğinde Türk, Kürt, Arap hiçbir özellik taşımadan herkesi aynı anda katlediyor” diye konuştu.

BU KARDEŞ KILMA SİYASETİDİR

HDP’nin de, CHP’nin de, Demitaş’ın da, Kılıçdaroğlu’nun da hesap verme vakti olduğunu ifade eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türk’ü, Kürt’e kırdırmak isteyenler, Kürt’ü Türk’e düşman etmek isteyenlere izin vermeyeceklerini dile getirdi. Başbakan Davutoğlu, “Gelip sığındığımız Amasya’dan haykırıyoruz, bizim siyasetimiz aşk ve muhabbet siyasetidir. Türk’ü Kürt’e, Kürt’ü Türk’e ve bu topraklarıda yaşayan herkesi Alevi’yi Sünni’ye, Sünni’yi Alevi’ye kardeş kılma siyasetidir. Nasıl Ferhat Şirin ile buluşmuşsa, bu toprakların doğusu batısıyla, kuzeyi güneyiyle aşkal muhabbetle buluşacak Allah’ın izniyle. Bu buluşmaya Amasya’da ki bu kararlı tutum ve tavır inşallah öncülük edecek. Milletin birliğini ve dirliğini egemen kılacağız, fetrete kesinlikle izin vermeyeceğiz. Bu topraklarda bir daha düzensizliğe, kargaşaya yönelecek olanlar bu emellerine ulaşamayacaklar” dedi.

KARARLILIKLA YOLA DEVAM EDECEĞİZ

Çözüm sürecinden anladıklarının, Ferhat ile Şirin’i bütün Türkiye’ye egemen kılmak olduğunu kaydeden Başbakan Davutoğlu, “Doğu, batı, kuzey, güney her bir vatandaşımızı birbiriyle kardeş kılmaktır. Bu kararlılıkla yola devam edeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar çözüm süreciyle hedeflediğimiz milli birlik ve kardeşliği tahrip edemeyecekler. Buna izin vermeyeceğiz. Milli birliği, dirliği, devletimizin düzenini esas almak üzere, kamu düzenini en güçlü şekilde ihtas edeceğiz. Biz bazı tedbirler almaya başlayınca, bu tedbirleri yasalarla çerçeveye oturtmaya başlayınca hemen bir takım çevrelerden sesler yükselmeye başladı” diyerek şöyle devam etti:

ÖZGÜRLÜKLERİ KARARLILIKLA KORUYACAĞIZ

“Türkiye otoriterleşiyor mu? Türkiye polis devleti haline dönüşüyor mu?’ diye. Yasin Börü’nün, Hüseyin Hatipoğlu’nun hunharca katledilmelerine niye sessiz kaldınız? Bilsinler ki, Türkiye’nin dirliği düzenliği söz konusu olduğunda, kamu düzeni söz konusu olduğunda, her türlü tedbiri hiç çekinmeden alacağız. Ama özgürlükleri de kararlılıkla koruyacağız ve geliştireceğiz. demokrasi ve özgürlüklerden bir nebze dahi fedakarlık etmeyeceğiz. Ama eğer 2-3 gün içinde 1122 bina yakılmış, yıkılmışssa bunların içinde, Kuran kursları var, müzeler var, 214 tane okul var, öğrenciler için yapılan okul. Onlar o okulları yakarak bu ülkenin gençlerinin, çocuklarının geleceğini yakmak istediler. Bu binaların içinde Ak Parti binaları var. Neden Ak Parti’ye saldırlar. Demek istediler ki ‘bu bölgede sadece biz siyaset yaparız, siyaset yapma özgürlüğü bize aittir.’ Biz de onlara diyor ki, ‘Siz ne yaparsanız yapın bu ülkenin her bir karşında siyaset yapmaya, milli birliği korumaya, savunmaya devam edeceğiz.”

BU ÜLKENİN HİÇBİR SEMTİNİ VANDALİZME TESLİM ETMEYİZ

Bu baskılara dayanan kahraman belediye başkanlarını Ankara’ya çağırdığını hatırlatan Başbakan Davutoğlu, “Hepsi tam bir kararlılıkla ifade ettiler. ‘Ne yaparlarsa yapsınlar bu vandalizme geç vermeyeceğiz’ dediler. Onları da Amasya’dan selamlıyorum. Kahramanca hem al bayrağı, hem de Ak Parti bayrağını oralarda dalgalandırdıkları için. O binaları, ambulansları yakanlar, yıkanlar, bunları yapabilecekler, siyaset özgürlüğünü yok edecekler, insanlarımızın, vatandaşlarımızın seyahat özgürlüğünü yok ederek yolları kesecekler, fikir özgürlüğünü yok ederek, kendileri dışında düşüneleri katlardan atıp katledecekler, bütün bu özgürlükler yok edilirken, biz tedbir aldığımızda seslerini yükseltecekler. Yok öyle yağma. Biz bu ülkenin hiç bir semtini, mahallesini, köyünü, kasabasını, ilçesini ilini eşkiyaya, teröristlere, vandalizme teslim etmeyiz, mağdur etmeyiz. Gereken tedbirleri de alırız. Bu tedbirler özgürlükleri teminat altına alan tedbirlerdir” dedi.

MASKELER DÜŞMÜŞTÜR

Sözlerini HDP ve CHP’yi eleştirerek sürdüren Başbakan Ahmet Davutoğlu şöyle devam etti:

“Diyarbakır’ı, Batman’ı, İstanbul sokaklarını, Okmeydanı’nın caddelerini kesip maske takarak sağa sola ateş edenler özgürlük mü kullanıyorlar? Niye maske takıyorsunuz? Çünkü suç işlemeye niyetleri var. Kimse özgürlük ve toplantı özgürlüğünü kullanırken maske takmayacak. Aslında bu yolla CHP’nin de HDP’nin de ve onların takipçilerinin de maskelerini indiriyoruz. Çünkü onlar siyaseti de maske takarak yapıyorlar, sokağa vandalları da maske takarak sürüklüyorlar. Maskeler düşmüştür. Barış ve demokrasi diye partisinin adını koyduktan sonra insanları şiddete ve nefrete çağıranların maskesi düşmüştür. Kobani konusunda ki maskeler de indi. İnsanlık adına nasıl davranış göterilmesi gerektiği söz konusu olduğunda herkesin yüzü, felsefesi, düşüncesi ortaya çıktı. 3.5 yıldır Esad’ın uçakları Halep’i bombaladı. O güzelim Halep’i yerle bir etti. Humus’u bombaladı yetmedi. Suriyeli kardeşlerimizi açlıkla imtihan ederek öldürdü. Bayır bucak Türkmenler’ini sürdü, kürt köylerini bombaladı. Kılıçdaroğlu’ndan bir ses duydunuz mu? Bir merhamet çağrısı duydunuz mu? Bir tavır gördünüz mü? Aksine en yakın adamlarına Beşar Esad’a tebrik edercesine gönderdi.”

KILIÇDAROĞLU : ESAD’A DOKUNMAYIN DİYOR

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Kobani’ye yönelik bir tezkere çıkaralım’ sözlerini eleştiren Başbakan Davutoğlu, “Şimdi, ‘sadece Kobani’ye yönelik bir tezkere çıkaralım’ diyor. Aslında maskesi düşüyor. Demek istiyor ki, ‘Esad’ıma dokunmayın. Sadece IŞİD’e dokunun.’ Televizyon programında Kobani nerede dendiğinde 2-3 kelime dışında bir şey söyleyemiyor. Bilmez, biz Halep’i biliriz, Humus’u biliriz. Her yeri adım adım aşkla, muhabbetle biliriz. O ise tezkereyle girelim ve çıkalım dediği yeri bilmez. Çünkü meselesi insanlık değil. Meselesi Esad rejiminin korunması, meselesi, Türkiye’de Kobani için tahrik edilen kitleleri bir daha tahrik etmek” dedi.

TÜRKİYE HERKES İÇİN ANA KUCAĞIDIR

Anadolu topraklarının kapısına gelen herkes için ana kucağı olduğunu dile getiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kudretli ve şefkatli Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Anadolu toprakları kapısına gelen herkes için ana kucağıdır. Miloseviç ve o katiller Boşnakların üzerine saldırıp, Boşnakları katlettiğinde biz Boşnaklara kucak açtık. Bulgaristan’dan soydaşlarımız geldiğinde kucak açtık. Kosova’dan Arnavutlar geldiğinden kucak açtık. Irak’tan 91’de Kürt kardeşlerimiz geldiğinde yine kucak açtık. Hepsine kucak açtık. Orada 300 bin kardeşimiz katledilmişken, bu katliamdan kaçanlar sınırlarımıza gelmişken, biz o sınırları kapatabilir miydik? Biz Çanakkale’de bizim dedelerimizle birlikte şehit düşmüşlerin torunlarını aç ve açıkta Esad’ın uçaklarının bombalarına terk edebilir miydik? Kılıçdaroğlu diyor ki ‘1.5 milyon Suriyeliyi kabul etmek, Türkiye’ye ihanettir’ diyor. Kendisinin yaptığı insanlığa ihanettir. Demek istiyor ki, ‘o kadınları, o çocukları bıraksaydık ve benim kardeşim yani kendi kardeşi Esad orada öldürseydi’ diyor. O kadınları Esad’ın zalimlerinin eline bıraksaydınız diyor. Türkmenleri IŞİD’in zulmüne terk etseydiniz diyor. İşte Kılıçdaroğlu’nun ahlakı da, mantığı da bu kadar. Çünkü Kılıçdaroğlu Amasya’yı bilmez, Kılıçdaroğlu bu topraklara ekilen merhamet tohumunu bilmez. Kılıçdaoğlu’nun bildiği tek şey CHP geleneğinden gelen baskıcı, diktacı zihniyettir. Dersim katliamını yapanların, geleneğini tenkit edemeyen birisi tabi ki de Esad’ı da tenkit etmez” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

CHP TÜRK BAAS’I, HDP KÜRT BAAS’I

“Niye HDP Esad’a karşı çıkmadı? Biz söylüyoruz, iftira edenlerin yüzlerine bakarak söylüyoruz; biz Esad zalimini de, IŞİD zalimini de en güçlü kelimelerle lanetliyoruz, her ikisini de karşı mücadele vermeye hazırız. Peki siz hazır mısınız? Ama Kılıçdaroğlu ve Demirtaş daha Salı günü yaptıkları grup toplantısında, dediler ki ‘Sadece Kobani’ye girelim.’ Dedikleri Esad’a dokunmayın. Esad Arap Baas’ı, CHP Türk Baas’ı, HDP ve Demirtaş Kürt Baas’ı. Aynı zihniyet, aynı mantık, aynı yaklaşım. Suriye’de ki her bir kasabaya sahip çıktığımız gibi, Kobani’de ki Kürt kardeşlerimize sahip çıktık, çıkmaya devam edeceğiz. Ama onları bahane ederek birileri Türkiye’yi karıştırmak isterse hadlerini bildirmekte bizim boynumuzun borcudur. Maskeler inmiştir. Kim barış istiyor, kim demokrasi istiyor, kim hürriyetten yana, kim şiddetten, nefretten yana. Ankara’da tekrar fetret yaşanmasına izin vermeyecek kadrolar var, bizler varız. Bir daha bu topraklarda fetret yaşatmayacağız. Ne Osmanlı döneminde ki fetret gibi, ne 2002’nin hemen öncesinde dışarıya borç için el açanların döneminde ki fetret gibi. Bir daha bu milletin başını öne eğdirilmesine izin vermeyeceğiz. Hiçbir şekilde bu milletin onuruyla oynamak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Onun için bir taraftan dünyanın her yerinde bu milletin ve bu al bayrağın onuru için çalışıyoruz, bir taraftan da gece ve gündüz hizmet için gayret sarf ediyoruz.”

DHA