Dolar 32,5511
Euro 34,9030
Altın 2.437,98
BİST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 25°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
25°C
Hafif Yağmurlu
Çar 22°C
Per 20°C
Cum 19°C
Cts 17°C

DAVUTOĞLU: SURIYE ILE SAVAŞMAMAK IÇIN ELIMIZDEN GELENI YAPTIK

DAVUTOĞLU: SURIYE ILE SAVAŞMAMAK IÇIN ELIMIZDEN GELENI YAPTIK
27/03/2014 13:17
A+
A-

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’de savaş başlamaması için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

Davutoğlu, “Bizler hangi görüşe sahip olursak olalım, hangi mesleği icra ediyor olursak olalım, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bu ülkenin gücü bizim gücümüzdür, bu ülkenin zazafı bizim zaafımızdır. Açıkçası bizi üzen, ortak hissiyatın bu derece zedelenmiş olmasıdır. Neredeyse hiçbir kesimden silahlı kuvvetlerimize ve hükümetimize herhangi bir tebrik gelmediği gibi, muhalefet sözcüleri ve bazı basın yayın organları bunu sanki seçim döneminde hükümetin prestij kazanmak için yaptığı bir hamle olarak gösterdi” dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan Ankara’nın Gündemi programına konuk oldu. İhlas Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol ve programın sunuculuğunu da yapan TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sorularını cevaplayan Davutoğlu gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

“TÜRKİYE GÜVENLİĞİNDEN TAVİZ VEREMEZ”
Suriye’de yaşanan savaştan dolayı, Türkiye’nin her türlü tedbiri aldığını belirten Davutoğlu, “Herkesin farkında olması gereken bir durum var. 3 senedir sınırlarımızda, bu bölgenin gördüğü en kanlı savaşlardan biri yaşanıyor. İsrail Arap savaşlarında ölenler kadar ya da Lübnan Savaşında ölen insanlardan daha fazla insan Suriye’de öldü. Son 100 yıl içinde, bölgede İran-Irak Savaşı dışında en çok insanın öldüğü savaş Suriye Savaşı. Biz Türkiye olarak, bu derece iç içe geçmiş olduğumuz komşumuzda savaş başlamaması için elimizden geleni yaptık. Savaş başladıktan sonra da, oradaki Suriyeli kardeşlerimize yardım etmek için büyük bir gayret sarf ettik. Ayrıca ulusal güvenliğimizi garanti altına almak için hep telakkuz halinde olduk. Savaşın Türkiye’yi etkilememesi için her türlü tedbiri alındı. Binlerce insanın öldüğü, milyonlarca insanın evlerinden edildiği, açlıktan ölen insanların olduğu bir tablodan bahsediyoruz. Hükümetimiz, bu tablonun Türkiye’yi etkilememesi için her türlü tedbiri aldı. Aslında hiç kimse de, bu kadar sıcak bir savaşın yanı başımızda seyir ettiğinin farkında değil. Türkiye, hiçbir gerekçeyle güvenliğinden taviz veremez. Bu konuda vereceğiniz her türlü zaaf, bumerang gibi dolanıp sizi bulur” ifadelerini kullandı.

“SİLAHLI KUVVETLERİMİZ GEREĞİNİ YAPTI”
Türkiye’nin hava sahasına giren Suriye uçağının düşürülme gerekçesini anlatan Davutoğlu, “Hem sınırlarımızın güvenliği, hem de savaşın Türkiye’yi etkilememesi bağlamında aldığımız tedbirlerden biri, angajman kurallarımızı değiştirmektir. Bu da Türkiye istediği için olmadı. Suriye rejimi bizim uçağımızı düşürdüğü için angajman kurallarını değiştirdik. Ve bunu bütün dünyaya ilan ettik. ‘Bundan sonra Suriye’den Türkiye sınırlarına gelebilecek olan, iletişim yollarının sonuç vermediği her türlü nesneyi düşman kabul eder, tedbir alırız’ dedik. Bu kurallar ilan edildi ve Suriye rejimine de bildirildi. Böyle bir durumda, Türkiye’nin göstereceği her türlü caydırıcılık zaafı ileride bize daha kötü sonuçlar doğurmak üzere döner. Nitekim Eylül ayında bir helikopter hava sahamızı ihlal etti. Silahlı kuvvetlerimiz son derece etkin bir müdahale ile o helikopteri düşürdü. Bu olayda da, 2 Suriye uçağı sınırımıza yaklaştı. Sınırımıza belli bir mesafeye geldiklerinde, bizim radarlarımız tarafından, ‘Türk sınırlarına yaklaşıyorsunuz, dönün’ diye 4 kez uyarılıyorlar. Bu uçaklardan birisi uyarıyı duyduktan sonra kendi sınırlarına doğru manevra yapıyor. Diğeri kasıtlı olarak sınırlarımız içerisine giriyor. 1 kilometre ilerliyor sınırlarımız içerisinde. Ve tekrar uyarılıyor. Yine uyarıya kulak asmayında Silahlı kuvvetlerimiz gereğini yaptı. İşin aslı budur” diye konuştu.
Davutoğlu, Suriye uçağının düşürülmesini eleştiren muhalefeti eleştirdi. Güvenlik konusunda verilecek tavizlerin, ileride büyük sorunlara yol açacağına dikkat çeken Davutoğlu, şöyle konuştu:

“Bizler hangi görüşe sahip olursak olalım, hangi mesleği icra ediyor olursak olalım, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bu ülkenin gücü bizim gücümüzdür, bu ülkenin zazafı bizim zaafımızdır. Açıkçası bizi üzen, ortak hissiyatın bu derece zedelenmiş olmasıdır. Neredeyse hiçbir kesimden silahlı kuvvetlerimize ve hükümetimize herhangi bir tebrik gelmediği gibi, muhalefet sözcüleri ve bazı basın yayın organları bunu sanki seçim döneminde hükümetin prestij kazanmak için yaptığı bir hamle olarak gösterdi. Yani biz, Suriye rejimini aradık, ‘Bize bir uçak gönderin, sınırlarımızı geçsin. Bugünlerde bizim böyle bir popülariteye ihtiyacımız var. Biz de sizin uçağınızı düşürelim’ bunu mu yaptık yani.Bunu söyleyenlerin ya böyle bir senaryoyu makul görmesi gerekiyor, yada buna inanmaması gerekiyor. Yada ‘Bırakın gelselerdi. Seçim zamanında sizin bunu kullanmamanız için Ankara semalarına kadar gelselerdi’ demeleri gerekiyor. Müdahale edilmeseydi, bu sefer de ‘Angajman kuralları ne işe yaradı. Kırmızı çizgiler pembeye döndü’ derlerdi. Şimdi bu mantığa sığıyor mu? Sınırlarımızı korumamalı mıydık? Gelmeleri halinde vurmamalı mıydık? Zamanında gösterilmeyen caydırıcılık kadar tehlikeli birşey yoktur. Caydırıcılığı zamanında göstermezseniz, çok daha büyük tehlikelere hazır olun. Daha önce de Rusya’dan gelen bir Suriye uçağını indirdik. Bu çok cesurca bir karardı. Ama eğer o gün uluslararası hukuktan doğan hakkımızı kullanmasaydık, her gün hava sahamızdan izinsiz uçaklar geçerdi. Burada da tedbir almasaydık, 1 kilometre izin verseydik, yarın o 2 kilometreye çıkardı”.

iha