Dolar 32,5531
Euro 34,8930
Altın 2.429,50
BİST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Per 20°C
Cum 19°C
Cts 18°C
Paz 18°C

DESTİCİ: BİN ODALI SARAY DEBDEBE, ŞATAFAT, İSRAF

DESTİCİ: BİN ODALI SARAY DEBDEBE, ŞATAFAT, İSRAF
15/11/2014 23:13
A+
A-

BURSA’da konuşan Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, cumhurbaşkanı konutu Ak Saray’ın kaçak saray olduğunu belirterek, “Birisi de çıkıp insaf demesi lazım. Bin odalı bu kadar debdebe, şatafat, israf. Allah’tan korkun demesi lazım. Herkes normal göstermeye çalışıyor. Bence bu kabul edilebilir birşey değil” dedi.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Bursa’da Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Okulu’nda ‘Çözüm süreci mi, bölünme süreci mi ?’, ‘Ortadoğu ve Türkiye’deki son gelişmeler’ ve ‘Türkiye gündemi’ konulu toplantıya katıldı. Burada, basın mensuplarına çözüm süreci ile ilgili değerlendirmede bulunan Destici, bu konu ile ilgili masaya oturulmasının yanlış olduğunu söyledi. Terör örgütünün kendisini kabul ettirmeye çalıştığını ifade eden Destici, 6 – 7 Ekim olaylarından sonra sürecin daha da sertleştiğini belirtti. Son dönemde kamu düzeninin çok fazla dile getirildiğini kaydeden Destici, “Kamu düzeninin vazgeçilmez olduğunu söylüyor. Nasılsa, son 3 ayda 63 kişi öldürülmüş hiçbirisinin faili ortada yok. Buna biz BBP olarak ‘PKK’ya, siyasi sözcülerine Türkiye’yi yöneten herkese aklınızı başınıza alın’ diyoruz. Bu büyük Türk milletinin, Türk milliyetçilerinin ayranı kabarırsa ortada ne Sırrı kalır, ne Önder kalır. Bu kadar pervasız, hadsizleşmelere, meydan okumalara fırsat verilmemesi gerekiyor” diye konuştu.

Çözüm sürecinin bölünme ve ayrışma süreci olduğunu savunan Destici, terör örgütü ile masaya oturmanın yanı sıra bölgedeki siyasi partiler, manevi önderler, sivil toplum örgüt liderleri, aşiretler ve korucuların muhatap alınmamasının yanlış olduğunu kaydetti. Bölgenin özerkleştiğini dile getiren Destici, konuşmasında iktidara da yüklendi. Destici, “Milli Savunma Komisyonu’nda Milli Savunma Bakanı muhalefetteki partilere hava atıyor. ‘Siz Güneydoğu’ya gidebiliyor musunuz?’ diyor. Sayın bakan sen Şırnak’a, Hakkari’ye, Mardin’e elini kolunu sallayarak koruma almadan git bakalım. Sen gidebiliyor musun? Muhalefete laf söylüyorsun. BBP olarak biz gidiyoruz. Sen gidebiliyor musun? Oranın güvenliğini sağlamaktan sorumlu olan hükümet değil mi? Güvenliği sen sağlayacaksın partili, partisiz bütün vatandaşlarımız da gidecekler. Madem bu kadar kamu düzeni sağlamışsın sen bir git. Sivas, Ankara sokaklarında korumasız, askersiz, polissiz gezmeye benzemiyor. Gariban astsubaylar, kafasına sıkılanlar gibi git bakalım. Diyarbakır’daki astsubay gibi git bakalım. Pazarında alışveriş yap bakalım. O zaman belki onların halini anlayabilirsiniz. Mecliste hava atmak kolay” dedi.

Destici, cumhurbaşkanı konutu olarak yaptırılan Ak Saray ile ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:

“Kaçak saraydan bahsediyorsunuz. Buranın ismi tarihte kaçak saray olarak kalacak. Vicdanların konuşması, ses vermesi lazım. Bağımsız, özgürce, kimseden korkmadan eleştirebilmesi lazım. Basınımız susturulmuş. Büyük çoğunluğu ses çıkaramıyor. Üniversiteler susturulmuş, manevi önderler konuşamıyor. Baskı yapılıyor. Diyanet İşleri Başkanı konuşamıyor. Hiç kimse konuşamıyor. Birisi de çıkıp insaf demesi lazım. Bin odalı bu kadar debdebe, şatafat, israf. Allah’tan korkun demesi lazım. Herkes normal göstermeye çalışıyor. Bence bu kabul edilebilir birşey değil. Türkiye’nin böyle bir şeye ihtiyacı yoktur. Bir de mazeret veya izahı kabul edilebilir değil. Kendi tapulu malları değilmiş, milletin malıymış. Yok bir de üstüne tapulattırsaydın. Giderken de cebine koyup gitseydin. Millet bunu istemiyor. Milletin yüzde 70’i, 50 milyonu açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Kendin için 1 milyar 350 milyona saray yapacağına, 10 tane fabrika kursaydın da bin işçi çalışsaydı, bu paraya Türkiye’deki maden ocaklarının tamamı revize edilebilirdi. Kömür ocaklarının tamamı iş güvenliği ve işçi sağlığını çok iyi hale getirilebilirdi. Ocaklar iyileştirilirken, 6 ay bir yıl 150 bin işçiye maaşları ödenebilirdi. Soruyorum öncelik bu mu? Gelirken lojmanları satacağız, makam araçlarını satacağız, azaltacağız, kiralık binaları boşaltacağız dediler. Şimdi tam tersi. Bütün milletin toplum önündeki insanların, din adamları, sivil toplum örgütü, borsa oda başkanları ne yapıyor, niye milletin sesi olmuyorlar? İktidar şakşakçılığı yapıyorlar. Niye söylemiyorsunuz kardeşim? Kapalı kapılar arkasında veriyorsunuz tepkinizi. Çıkın tepkinizi ortaya koyun ki onlar da yanlış yaptıklarını görsün.”

DHA