Dolar 32,5855
Euro 34,7974
Altın 2.507,93
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 19°C
Paz 21°C
Pts 22°C
Sal 22°C

DEVLET BAHÇELİ’DEN MUHTARLARA MESAJ

DEVLET BAHÇELİ’DEN MUHTARLARA MESAJ
19/10/2015 21:52
A+
A-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli twitter hesabından açıklamalarda bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli twitter hesabından muhtarlara seslendi. Muhtarların saraya çağırılıması ve muhtarlara seslenişi tiyatro olarak ifade eden Bahçeli, “Kaçak sarayda toplanan muhtarlar kendilerinin hayrına, ihtiyaçlarıyla ilgili umut verici, heyecan uyandırıcı bir söz işittiler mi?” diye sordu.

Devlet Bahçeli’nin açıklamaları şu şekilde:

Huzurumuz titrek bir mumun, isli bir gaz lambasının yaydığı silik ve sönük ışığa döndü. Bir adım sonrasını göremiyoruz, geleceğe bakamıyoruz. Beka derseniz, o yoğun bakımda. Toplumsal güven ise ağaçsız yamaçlardan sel sularıyla kayıp gelen toprak gibi, yani tam bir erozyon hali.

Türkiye şiddet ve vahşet girdabına kapıldı. Yılların ihmali, gaflet ve ihanetiyle bu cennet vatan cinnet ve cinayet istikametine savruldu. Varlığımızdan intikam için bomba kuşanıyorlar, ruh ve kültür kökümüzden rövanş almak için fitneye bürünüyorlar. Peki, sorumlu kimdir? Katilin kimliğini araştırıyorlar kartvizitinde yazan örgüt isimlerini soruşturuyorlar.Maşayı tutan eli merak eden, arayan ise hiç görülmüyor.

Türkiye yanıp yıkılırken, canlı bombalar at oynatıp gemi azıya almışlarken kaçak ve karanlık sarayda yeni bir muhtarlar seansı düzenlendi. Üzülerek izliyorum; muhtarlarımızı davet eden, kaçak sarayın nöbetçi alkışçısı şeklinde kullanan kurnaz, ucuz ve sinsi bir akıl devrededir. Muhtarlık 19 Ekim 1829’da kuruldu. Yani neredeyse iki asırdır idari teşkilatlanmamızın ayrılmaz bir parçası; peki layık olduğu seviyede mi? Kaçak saraya gitsin gitmesin,her muhtarımızdan özellikle ricam,kürsülerden duydukları yalan nutuklarına değil kendi durumlarına bakmalarıdır.

Muhtarlarımızın, 5490 Sayılı Kanun çıktıktan sonra, yeşeren nakil belgesiyle ilgili sıkıntılarını konuşan var mı? Etkisizleşen, yetki itibariyle eriyen, kaçak sarayın kapalı salon toplantılarında kullanılan muhtarlarımızın şikayetlerini dert eden var mı? 20 bine yakın muhtarımız emekli değildir ve aldıkları 870 liralık maaşın 440 lirasını Bağkur’a pirim olarak yatırmaktadırlar. Bu hak mıdır? Muhtarlıkların elektrik, su, doğalgaz gibi giderlerini kim ödüyor, nasıl ödüyor; bu faturalara katlanan muhtarlarımızın nasıl geçiniyor?

Tüm muhtar kardeşlerime sesleniyorum; maaşlarınızı 1400 liraya çıkaracağız, ihtiyar heyetine 150 lira huzur hakkı vereceğiz. Köy odaları ve mahalle muhtarlıkları hizmet bürolarının yapım ve zorunlu giderlerini il özel idareleri ve belediyelere yaptıracağız. Muhtarlarımızı belediye toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlandıracağız. Ve muhtarların il genel ve belediye meclislerinde temsil edilmelerinin önünü açacağız.

Kaçak sarayda toplanan muhtarlar kendilerinin hayrına, ihtiyaçlarıyla ilgili umut verici, heyecan uyandırıcı bir söz işittiler mi? Muhtarlar oturduktan sonra birisi geliyor, ona buna saldırıyor, yalan konuşuyor; sonra arada bir söze girmeler, laf atmalar, hepsi tiyatro! Muhtarlarımız, siyasi çıkar uğruna başkalarının yazdığı kirli senaryolarda oynamayacak kadar şahsiyet, asalet ve şeref sahibidirler. Hava soğuduğunda gölge veren ağaçlar unutulur. Muhtarlarımızı samimiyetle kavramayanlar, gizli planları bittiğinde hatırlamayacaklardır. Boşuna dememiş büyük Yunus:“Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen.” Eğriden medet ummak, ateşten su beklemektir.