Devlet Bahçeliye saldırmanın hafifliği

Havuz medyasının kurmalı gazetecileri her fırsatta Devlet Bahçeli eleştirisi yapmaktalar.

Tetikçi bazı gazetecilerde boş durmamakta, bu duruma eşlik etmekteler.

Bunlardan biriside; Ali İhsan Karahasanoğlu’dur. Yeni Akit gazetesindeki köşesinde “Bahçeli MHP yi toprağa mı gömecek” başlıklı yazısında, MHP nin Osmanlıcanın okullarda ders olarak okutulmasına karşı çıkıyor yazısı, iftiradan öte bir şey değildir.

Bu sadece bir iftira değil, aynı zamanda bir cahilliktir.

Osmanlıca Türkçedir ve MHP Türk’e ait olan hiçbir şeye karşı çıkmaz.

Kaldı ki; Türk milleti asırlardır aynı dili kullandığı gibi, değişik yazı dillerini de kullanmıştır, bizim “Gök Türkçe” dâhil tamamına saygımız vardır ve geçmişimizi reddetmez, kabulleniriz.

Esas olan, Osmanlıca eğitimin nasıl verileceği konusudur. Eğitimin hangi aşamasında, hangi koşul ve kurallarla verilmesidir. Bu konunun bir oldubittiye getirilmesine, elbette ki temkinli yaklaşırız.

Türk cihan imparatorluğu Osmanlıyı anlamaktan yoksun bu cahil tayfası, gerçeğe değil, gündeme dair yazılar yazmak için talimat almış bir zavallıdır.

Bu zavallı; Osmanlı hayranlığını dile getiriken, kadı önünde adalete diz çöken cihan padişahları ile adalete diz çöktüren AKP iktidarı arasındaki farkı da görebilse.

Bu zavallı; çağ açıp çağ kapayan bir medeniyetin yazı dilini, kaçak ve gecekondu bir sarayın varlığını kapatmak için kullanması ayıbını yaşamaktadır.

Bu zavallı; Osmanlıda haramzadelere, kaçakçılara ve rüşvet ile devleti zarara uğratanlara ne cezalar verildiğini bilmeyecek kadar cahil mi? Yoksa Osmanlıca ile bunca yolsuzluğun üzerini kapatmaya çalışan bir kurnaz mı?

Bu zavallının; her faaliyetini, her icraatını alkışladığı AKP ve unsurlarının, bayrağa saldırılara sessiz kalmasına, Türkçenin felsefe dili olamayacağını söyleyenlere seyirci olmasına kimse şaşırmıyor.

Ey cahil ve cahiller; Osmanlıca “Türkçedir” Devlet Bahçeli “Türk ve Türkçe” aşığıdır.

Ey kurnaz ve kurnazlar; Devlet Bahçeli, hiçbir kurnazlığın ve soytarılığın haramın üzerini örtmesine müsaade etmez ve etmeyecektir.

Siz, Devlet Bahçeliyi bu basit tuzağa düşecek birisimi zannettiniz?

Matbaası haram, kâğıdı haram, mürekkebi haram gazetelerin talimatlı yazarları, eğer vicdan sahibi iseniz, ülkemizin teröre teslim edilişini de yazın.

Eğer özgür düşüncenin insanlarıysanız; ” ne mutlu Türküm diyene” levhalarını söken AKP li belediyelerden bahsedin.

Eğer akıl kendi aklınızsa, kollardaki saatlerden, kutulardaki paralardan, yatak odalarındaki çelik kasalardan bahsedin.

Eğer vicdanınız varsa, Osmanlıyla ve Osmanlıcayla, kirin pasın üzerini örtmeyin.

Ben Devlet Bahçeliyi tanımanıza yardım edeyim; siz ne yaparsanız yapın, ne derseniz deyin, o hırsıza hırsız demeye devam edecek ve 17- 25 Aralığı unutturmanıza müsaade etmeyecektir.

Bu arada bilmeyenlere; tarihte kurulmuş bütün Türk devlet ve imparatorluklarında, Selçukluda, Osmanlıda, Türkiye Cumhuriyetinde olduğu gibi “hırsıza hep hırsız” denmiştir.

Osmanlıca sizi kurtaramayacaktır.