DOLAR ZIRVEYI TEST ETTI BORSA 79 BININ ALTINDA

Mayıs ayının ilk haftasından itibaren başlayan Türk Lirası’nın dolar karşısındaki değer kaybı, haziran ayının ilk haftasında da devam ediyor. Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi, ikinci seansta devam eden satış baskısı ile 79 bin puanın altına geriledi.

Güne 1,8822 seviyesinden başlayan dolar/TL bu seviyeden gelen alışların etkisi ile son 18 ayın en yüksek seviyesi olan 1,90’ı test ederken şu dakikalarda 1,8890 seviyesinde dengelendi. Dolar/TL en son 30 Aralık 2011 tarihinde 1,90 seviyesini aşmıştı.

Uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyeye getirmesinin ardından bazı yatırımcıların Türkiye pozisyonlarını azaltması ile başlayan Türk Lirası’ndaki değer kaybı mayıs ayının son haftasında da devam etti. Türk Lirası 8 Mayıs tarihinden bugüne kadar dolar karşısında yaklaşık yüzde 5,5 değer kaybetti.

Son gelişmeler sonrasında gelecek haber ve açıklamalar kadar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın bankacılık sistemine sağlayacağı likidite miktarının da Türk lirasının seyri açısından önemli olacağını belirten analistler, piyasalarda oynaklığın yüksek kalmaya devam edeceğini belirtirken, yurt içinde açıklanacak verilerin ve ABD’de cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verilerinin piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağını ifade ediyor.

Borsa, 79 bin puanın altına geriledi

Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi, ikinci seansta devam eden satış baskısı ile 79 bin puanın altına geriledi.

Borsa İstanbul’da başta hisse senedi piyasası olmak üzere yaşanan satış dalgası gelen tepki alımlarının sınırlı kalmasıyla uzun vadeli destek seviyelerinin test edilmesine neden oldu.

BIST 100 endeksinin 79.000 puanın da altına gerilemesiyle ilgili olarak değerlendirmede bulunan Eti Yatırım Araştırma Müdürü Adem Özen, “Cuma günü Gezi Parkı eylemi ardından yaşananlar borsada yatırımcıların risk almaktan sakınmasına yol açtı ve bu kapsamda önemli olarak gördüğümüz 83.000 – 84.000 aralığı kırılarak güne başlandı” dedi.

Bu aşamadan sonra 79.000 puanın altında destek olarak 75.500 seviyesinin takip edileceğini belirten Özen, bu seviyelere iniş yabancı yatırımcın olaylara karşı vereceği reaksiyona göre şekilleneceğini kaydetti.

Özen, “Başbakanın yapmış olduğu açıklamalar olayları yatıştırmayınca 79.000 seviyesinin altı test ediliyor. İlerleyen zamanda olumlu açıklamalar gelmezse borsadaki negatif seyir endeksin 75.500 e doğru devam etmesine neden olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

A Yatırım Vadeli İşlemler Müdürü Nuri Sevgen ise Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasında (VOB) BIST 30 endeksine dayalı haziran vadeli kontratın 97.000 puan seviyelerine kadar gerilemesinin ardından yaptığı değerlendirmede, uzun vadeli kritik destek seviyesi olan 97.000 puanı tepki alımlarının güçlenebileceği seviye olarak gördüğünü belirtti.

Güne “Gezi Parkı olayları” nedeniyle sert düşüşle başlayan endeks kontratında “stop-loss” emirlerinin devreye girdiğini, ardından oluşan yüksek oranlı zararlar nedeniyle cuma gününden “uzun” pozisyon taşıyan yatırımcıların “marjin call” (Teminat tamamlama çağrısı) nedeniyle pozisyonlarını kapatmaya çalışmalarının düşüşün ivmesini artırdığını kaydetti.

Sevgen, piyasada toparlanmanın gelebilmesi için spot piyasada özellikle banka hisselerinde görülen satışların durulması gerektiğini ifade ederek, döviz ve bono piyasasının seyrinin daha pozitif olduğunu ve bunun da panik satışları bittikten sonra endeks kontratının 97.000 puan üzerinde dengelenme ihtimalini artırdığını söyledi.

Bono faizleri 2 ayın en yükseğinde

HSBC Portföy Stratejisti Ali Çakıroğlu da tahvil-bono piyasasında gösterge tahvilin bileşik faizinin yüzde 6,48 ile son iki ayın en yükseğini görmesiyle ilgili değerlendirmede bulunarak, “Bono faizleri haftaya yükselerek başlarken, gösterge tahvilin bileşik faizi şu sıralarda yüzde 6.48 seviyelerinden işlem görüyor. 10 yil vadeli tahvil faizi de şu sıralarda yüzde 7.09 seviyelerinden işlem görüyor” dedi.

Son gelişmelere ilişkin algılamaların bono faizlerinin seyri açısından önemli olacağını düşündüğünü belirten Çakıroğlu, “Bununla birlikte Türk lirasındaki son gelişmeler sonrasında Merkez Bankası’nın bankacılık sistemine sağladığı likiditeyi azaltabileceğini de göz önünde bulundurarak, kısa vadede getiri eğrisinin kısa tarafındaki baskıların görece yüksek olabileceğini tahmin ediyoruz” açıklamasında bulundu.

AA