Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 24°C
Çar 22°C

DURMUŞ YILMAZ’DAN DÖVİZ KURU İÇİN TANSİYON BENZETMESİ

DURMUŞ YILMAZ’DAN DÖVİZ KURU İÇİN TANSİYON BENZETMESİ
16/04/2015 20:39
A+
A-

MERKEZ Bankası eski Başkanı ve MHP’nin Uşak birinci sıra milletvekili adayı Durmuş Yılmaz, petrolün varil fiyatının dolar bazında değişmesinin, kur farkından kaynaklı olduğunu söyledi.

MHP Uşak Milletvekili adayı eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye’nin 2015 yılında ödeyeceği toplam borç tutarı, bunun kompozisyonu ve olumsuzlukların ekonomi yönetimi üzerindeki etkilerinin doların yükselmesine neden olduğunu ifade etti. Siyasilere düşen görevin, tedirginlikleri giderecek söylemlere dönmesi gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, “Doğru zamanda doğru hamle yapılmaz ise 3-5 milyar dolar satsanız bile piyasaları yatıştıramayabilirsiniz. Onun için Merkez Bankası’nın elini serbest bırakın.” dedi.

MHP Uşak Milletvekili adayı eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, parti binasında yaptığı açıklamada, “İşin sahibi Merkez Bankası’dır. Merkez Bankası piyasadaki işlem hacmine göre hareket ediyor olabilir, Merkez Bankası’nın eli serbest bırakılsın, yapabileceği eyleme kendisi karar vermeli.” uyarısında bulundu. İç ve dış faktörlerden dolayı doların yükselişe geçmiş olabileceğini söyleyen Yılmaz, “Merkez Bankası’nın elini serbest bırakmaz iseniz piyasayı yatıştıramazsınız. Dış faktörler ve iç faktörlerin sebebi vardır. Dış dünyada olan likidite ile ve olan likiditelerin maliyeti ile ilgili gelişmelerdir.” diye ifade etti.

“UCUZ PARA DÖNEMİ SONA ERDİ”

ABD Merkez Bankası’nın artık parasal genişlemeye son vermesinin söz konusu olduğuna dikkat çeken Yılmaz, ayrıca bilinen bir gerçek daha olduğunu, ucuz para döneminin sona erdiğine işaret etti. Dolar cinsinden Avrupa Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası’nın geliştirmeye devam etmesine rağmen ABD’de faiz oranlarının yükseleceğini belirten Yılmaz, Türkiye’deki gelişmeleri, doların yükselmesinde iç faktörler olarak değerlendirdi. Yılmaz, “Türkiye’nin borçluluk oranı ve siyasi gelişmeler ekonomi yönetimi ile ilgili olarak piyasa oyuncularının, zihninde sormaya başladığı sorular vardır. Türkiye’nin 2015 yılında ödeyeceği toplam borç tutarı ve bunun kompozisyonu ve arkasından da ekonomik yönetim olarak, bu çerçevede oluşacak olan olumsuzlukların ekonomi yönetimi üzerindeki etkileri doların yükselmesine neden oluyor.” diye konuştu.

“SİYASİLERE DÜŞEN GÖREV TEDİRGİNLİKLERİ GİDERECEK SÖYLEMLERE DÖNMESİ”

Siyasilerin, mevcut durumu yumuşatacak söylemlerde bulunmasının zorunluluk haline geldiğini söyleyen Yılmaz, “Ekonomi yönetiminde koordinasyon bozulacak mı? Mevcut koordinasyon güçlü bir şekilde devam ettirilecek mi? Kararlar zamanında alınacak mı? Yeni yönetim farklı bir paradigma getirecek mi getirmeyecek mi? Eğer farklı paradigma getirecek ise bu insanları piyasa henüz tanımıyor. Piyasa tanımadığı için bu tür soruları soruyor. Siyasilere düşen görev, bu tedirginlikleri giderecek söylemlere dönmesi lazım.” şeklinde konuştu.

Ülkenin 35 milyar dolar döviz rezervi bulunduğunu belirten Yılmaz, “Türk Lirası değer kaybediyor ise değer kaybını önlemek için döviz satmaya başlarsınız, doğru zamanda doğru bir şekilde hamle yaparsanız 3-5 milyon dolar satarak bunu yatıştırabilirsiniz. Öyle bir atmosferde öyle söylem ve öyle bir hamle yapmalısınız ki 3-5 milyon dolar, belki 100-200 milyon dolar satarak bunu yatıştırabilirsiniz.” diye ifade etti.

“YAKLAŞIK 35 MİLYAR DOLAR CİVARINDA REZERVİMİZ MEVCUT”

Türkiye’nin cari açık veren bir ülke olduğunu söyleyen Yılmaz, “Türkiye Cumhuriyeti’nin rezervi Almanya’nın, Japonya’nın ve Çin’in rezervlerine benzemiyor, çünkü onlar dış ticaret fazlası veriyor, fazla döviz girdisi elde ediyorlar. Biz cari açık veriyoruz, bizim rezerve ettirmemiz ancak sıcak para ile olur. Türkiye’ye gelen sıcak para ile bankalar pozisyonlarını alıyorlar, o pozisyonlardan üzerinden, mevduat üzerinden Merkez Bankası teminat alıyor ve Merkez Bankası’na yatırılıyor, geriye kalanı ise Merkez Bankası alıyor, yaklaşık 35 milyar dolar civarında rezervimiz mevcut.” dedi.

MALİYET ENFLASYONUNA DİKKAT

Diğer yandan, petrole gelen en son zammın nedenini kur farkına bağlayan Yılmaz, petrolün, dolar bazında değişmese bile dolar kurundaki artışlarından dolayı Türk Lirası maliyeti bulunduğu için petrolde TL fiyatının yükseldiğini, yani kur değişikliğinden dolayı fiyatların yükseldiğini, zam yapıldığını kaydetti. Maliyet enflasyonunun yükselmesine dikkat çeken Yılmaz, şöyle devam etti:

“Benzine yapılan bu zam, ileride ekonominin diğer alanlarını etkilenmeye başlayacak, ulaştırma sektörü etkilenecek, diğer kademeli sektörler etkilenecek, maliyet enflasyonuna sebep verecek, maliyetler artınca fiyatlar artacak, fiyatlar artınca enflasyon yükselecek, enflasyon yükselince risk primi artacak, risk primi artınca faizler tekrar yükselecek, faizler tekrar yükselince de başa dönmüş olacağız. Makro ekonomik dengelerin, makro ekonomik değişkenlerin birbirleriyle tutarlı olması, içsel tutarlılık olan ekonomik politikaya ihtiyaç var, hükümet bunu temin etmenin gayreti içinde olmalı, kurdaki değişiklikler reel ekonomi üzerinde tahribat yapmasın.”

MERKEZ Bankası eski Başkanı ve MHP’nin Uşak birinci sıra milletvekili adayı Durmuş Yılmaz, petrolün varil fiyatının dolar bazında değişmesinin, kur farkından kaynaklı olduğunu söyledi. Dolardaki kuru, tansiyona benzeten Yılmaz, “Yüksek tansiyon da düşük tansiyon da kötü. İnsanın sağlıkla ayakta durabilmesi için tansiyonun uyarlı olması lazım. Makro ekonomik dengelerin ve değişkenlerin birbirleri ile içsel tutarlılığı olan ekonomik politikaya ihtiyaç var. Hükümet ve siyasiler hızla bunu temin etmenin gayreti içinde olmalılar ki kurdaki değişiklikler özellikle reel ekonominin üzerine tahribat yapmasın” dedi.

Geçen seçimde Uşak’tan milletvekili çıkaramayan MHP’nin kentte birinci sıra adayı Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, partisinin il binasında basın toplantısı düzenledi. Doların piyasalar üzerindeki etkisine değinen Yılmaz, ekonomik konularla ilgili açıklamalar yaptı. Dolardaki yükselişini değerlendiren Durmuş Yılmaz, şunları söyledi:

“Amerikan Merkez Bankası’nın parasal genişlemeye son vermesi; senenin ilk yarısında, üçüncü çeyreğinde ya da yılın sonunda olur; bilinen bir gerçek. Avrupa Merkez Bankası genişlemeye devam etmesine rağmen artık dolar cinsinden ucuz para dönemi sona eriyor. Amerika’da faiz oranları yükselecek. Piyasalar da dolar aldı. Doların yükselmesi; Türk ekonomisi ve Türk Lirası ile dolar arasındaki etkisi diğer ülkelerden çok farklı değil. Her ülkeye farklı şekilde yansıyabilir ama genel olarak bütün ülkeler bundan benzer şekilde etkileniyorlar. Bunlar dış faktörler. İç dinamiklerimiz ise Türkiye’nin borçluluk oranı, içerideki siyasi gelişmeler, ekonomi yönetimi ile ilgili olarak piyasa oyuncularının ringinde sormaya başladıkları sorular. Borçluluk oranı ile ilgili olarak; Türkiye’nin 2015 yılında ödeyeceği toplam borç tutarı, ekonomik yönetimde koordinasyon bozulacak mı? Yoksa güçlü bir şekilde devam ettirilecek mi? Kararlar zamanında alınacak mı, alınmayacak mı? Yeni yönetim farklı bir uygulama getirecek mi? Siyasilerin biran önce tedirginlikleri giderecek önlemleri alması lazım. Merkez Bankası’nın elindeki imkanları kullanabilmek için onların elini serbest bırakmaları gerekir diye düşünüyorum.”

“TANSİYONA BENZİYOR”

Petrolün varil fiyatının dolar bazında değişmesinin ülkede kur farkından kaynaklı olduğunu dile getiren Yılmaz, “Kurda 10 kuruşluk yükseliş Türk Lirası bazında hesaplandığında, petrol ve doğalgazın fiyatı da değişiyor. Burada kurun etkisi var” dedi.

Bu durumun ulaştırma başta olmak üzere ekonominin diğer alanlarını etkilemeye başlayacağını ve diğer sektörlere yansıyacağını kaydeden Durmuş Yılmaz, “Maliyet enflasyonu etkilenecek. Maliyetler artacak ve enflasyon yükselecek. Enflasyon yükselince risk primi artacak ve faizler tekrar yükselecek. Ve tekrar başa döneceğiz. Bu tansiyona benziyor. Yüksek tansiyon da, düşük tansiyon da kötü. İnsanın sağlıkla ayakta durabilmesi için tansiyonun uyarlı olması lazım. Makro ekonomik dengelerin ve değişkenlerin birbirleri ile içsel tutarlılığı olan ekonomik politikaya ihtiyaç var. Hükümet ve siyasiler hızla bunu temin etmenin gayreti içinde olmalılar ki kurdaki değişiklikler özellikle reel ekonominin üzerine tahribat yapmasın” diye konuştu.

Cihan / DHA