DÜŞMANIMIN DÜŞMANI DOSTUM DEĞILMIŞ!
Düşmanımın düşmanı dostum değilmiş!
Son üç gündür ABD ve Avrupa medyası
Nusra ve El Kaide haberleriyle birlikte,
Başta Şam olmak üzere Suriye kentlerinde,
Sivillere yönelik bombalı intihar saldırılarının sorumluluğunu üstlenen,
Şiddet olaylarına dikkati çekiyor.
Ancak verilen haberlerin içeriğine bakıldığında,
El Nusra’nın Batı’dan;
“Esad’a karşı olsun da, kim olursa olsun” muamelesi görmesi,
Tam anlamıyla “ikiyüzlü politika” görüntüsü sergiliyor.
***
Çünkü…
Suriye muhalefeti olarak adlandırılan terör örgütü El Nusra’nın,
Irak’taki El Kaide’nin kolu olduğu,
ABD tarafından geçen Aralık ayında,
Terörist örgütler listesine alındığını tüm dünya biliyordu.
Kaldı ki,
Irak’taki El Kaide lideri Ebubekir el Bağdadi,
Suriye’deki Nusra Cephesi’nin kendi kolları olduğunu açıklamış,
Hemen sonrasında da Nusra lideri Ebu Muhammed el Cevlani,
El Kaide lideri Eyman Zevahiri’ye bağlılığını bildirmişti.
***
Gelinen noktada,
“Düşmanımın düşmanı benim dostum” mantığının ters teptiğini gören,
ABD, İngiltere ve Fransa üçlüsü,
Ürdün’deki kamplara Esad’ı devirmek amacıyla yetiştirilen,
Özgür Suriye Ordusu militanlarını şu günlerde,
Büyük bir hızla Golan’a gönderiyor.
Militanlara verilen görev,
Suriye-İsrail sınırında tampon bölge oluşturmak,
Dahası,
“İslamcı teröristlerin” olası saldırılarına karşı İsrail’i korumak!
***
Peki, şimdi bu duruma diyeceğiz?
Söz konusu İsrail olunca gerisi teferruat mı?
İyi de intihar saldırılarında yaşamını yitiren masum insanların,
Ve sivillerin hesabı kimden sorulacak?
El Nusra’dan mı?
Yoksa Esad’ı devirmek için ona destek verenlerden mi?
Hesap şimdilik kimden sorulur bilemem,
Ancak bildiğim bir şey var ki o da,
Suriye sorunu böyle kalmayacak.
Yani eninde sonunda bir hesaplaşma yaşanacak!
Metin Özkan/ Güneş