EGE ICIN 5 YIL ONCE FELAKET RAPORU VERILMIS
BAŞBAKAN Erdoğan’ın Ramazan Bayram’ı tatilinde gezdiği Ege sahilleri için ‘Durum felaket’dediği kıyı yağması ve çarpık kentleşme konusunda TBMM’nin tam 5 yıl önce 370 sayfalık raporla hükümeti uyardığıbelirlendi. Raporda önemli tespitlere ve çözüm önerilerine yer verildi. Ancak bu rapor tam üç yıl bekletildi ve 7 Nisan 2011’de TBMM’de ele alınıp, ardından da rafa kaldırıldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Ramazan Bayram’ı tatilinde gezdiği Ege sahilleri için “Durum felaket” dediği kıyı yağması ve çarpık kentleşme konusunda TBMM’nin 5 yıl önce araştırma yapıp, uyarılarda bulunduğu belirlendi.
Uşak milletvekili Nuri Uslu başkanlığında 14 AKP, 4 CHP, 3 MHP ve bir BDP’li milletvekilinin yer aldığı “Çevre Sorunlarını Araştırma Komisyonu” 6 Mayıs 2008’de kuruldu ve 4 ay çalıştı. Çevre sorunları, çarpık kentleşme, kıyı yağması gibi konularda 20 ilde araştırma yaptı. 370 sayfalık bir rapor hazırlayarak TBMM’ye sundu.
RAPOR ZOR GÖRÜŞÜLDÜ
Raporda önemli tespitlere ve çözüm önerilerine yer verildi. Ancak bu rapor tam üç yıl bekletildi ve 7 Nisan 2011’de TBMM’de ele alınıp, ardından da rafa kaldırıldı. Komisyon raporunda yer alan bazı tespitler şöyleydi:
– Özellikle turizm potansiyeli taşıyan sahil kentlerinin plansız gelişimi ile ekolojik ve fiziki değerler, tarihi ve doğalzenginlikler yok olabilmektedir. Turizm amaçlı yapılan plansız yatırımlar doğadaki dengeleri bozmaktadır.
– Kıyı kesimlerdeki verimli tarım arazilerinin ikinci konut amaçlı kullanımı ile tarım arazileri azalmakta, kıyı ekosistemi bozulmakta ve çevre baskısı artmaktadır. Turizm bölgelerinde arazi talebi sonucu, yerleşime açılmaması gereken alanların yerleşime açılması, aşırı talep nedeni ile kıyı yağmalanması, kıyıların doldurulması, körfezlerin kirlenmesi gibi birçok çevre sorunu da karşımıza çıkmaktadır. Turizmin plansızgelişimi peyzajı bozarak çevre sorunu oluşturmaktadır.
-İkinci konutlar ile kamu kurum ve kuruluşlarının eğitim ve dinlenme tesislerinin özellikle sahil bandında yoğunlaşması bu yörelerdeki çevre sorunlarını arttırmaktadır. Kıyılarda dar bir şeritte yoğunlaşan bu yapılar son yıllarda oldukça fazla gelişme göstermiştir. Bu tesislerde arıtma bulunmayışı veya olanların da ekonomik nedenlerle çalıştırılamaması, katı atıkların bertarafında yaşanan sorunlar, görüntü kirliliği deniz ve çevre kirliliğine neden olmaktadır.
– Yeşil mimarinin (green building/structure) geliştirilmesi sağlanmalıdır. Kıyı Kanunu hükümlerine riayet edilmeli, yerel idareler bu konuda hassas olmalı ve Türkiye’de bütüncül ve uzun vadeli politikaların belirlendiği deniz, kıyı ve kara alanı kullanımlarını bütünlüklü bir politika ya da strateji içinde kaynaştıran “Kıyı Yönetimi Planlaması” yapılmalıdır.
ORTADOGUGAZETESI