Dolar 32,4470
Euro 34,7535
Altın 2.440,85
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 18°C

EKONOMİDE BÜYÜME DEĞİL, TIKANMA VAR

EKONOMİDE BÜYÜME DEĞİL, TIKANMA VAR
11/06/2016 12:52
A+
A-

2016 yılı İlk çeyrek büyüme rakamları açıklandı, buna göre GSYH sabit fiyatlarla yüzde 4,8 büyüdü. Ancak mevsimsellikten arındırılmış rakamlara göre büyüme sadece yüzde 0,8. GSYH dolar bazında ise ilk çeyrekte yüzde 6,3 küçüldü.

GSYH’deki ilk çeyrekteki büyüme kamu tüketimindeki yüzde 10,9 ve hane halkı tüketimindeki yüzde 6,9’luk yüksek artıştan kaynaklandı. Zira yatırımlarda hala azalma (yüzde -0,8) var, ihracatın katkısı ise büyümenin çok altında sadece yüzde 2,4.  Bütçe gerçekleşmelerine göre ilk dört ayda kamu yatırım harcamaları artmıyor. Buna mukabil kamunun tüketim harcamaları yüzde 30 artmış durumda.

İç piyasada canlılık olmamasına ve ihracatın ilk dört ayda neredeyse çift haneli düzeyde düşmesine karşılık, pompalanan kamu harcama altyapı yatırımları ve iç tüketimin etkisiyle, büyümenin yüzde 4,8’lerde seyretmesi kimseye yanlış sinyaller vermesin. Zira bu durum sürdürülebilir değildir.

Sanayici borç çıkmazında. 500 Büyük sanayi şirketi verilerine bakarsak; faaliyet kârları 44,5 milyar lira olmuş, ancak,  finansman giderleri de yüzde 75 düzeyinde artarak, 28 milyar liraya yükselmiş. Bunun 9.7 milyar lirası faize, 18.2 milyar lirası döviz giderlerine ödenmiş. Yani Sanayiciyi faizden ziyade kur vurmuş.

Özel sektörün döviz kredileri toplamı 285 milyar dolara ulaşmış. Bu durum, borçlu şirketleri kur yükselişlerine karşı çok hassas hale getiriyor. Yüksek kâr elde etmelerine karşılık bu kârı alıp götürüyor.

Sorunun ikinci boyutu ise borçların vade yapısı; kısa vadeli mali borçların toplam içindeki ağırlığı dünyada yüzde 25 iken, bizde yüzde 39.

Dünyada özel sektörün kullandığı krediler daha çok yatırımlara ar-geye gidiyor. Bizde ise alacak ve stok ağırlıklı işletme sermayesine.

Bu durum ekonomide tam bir tıkanma noktasıdır. En başta değişmesi gereken   14 yıldır yabancı kaynakla rant ekonomisinin çarklarını döndürmeye dayalı   ekonomi ve finansman modelinin, yani AKP zihniyetinin, bir an önce  değiştirilmesidir.

 

E. Haluk AYHAN