Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 20°C
Pts 22°C
Sal 24°C
Çar 22°C

ERDOĞAN: ANDIMIZ KALKIYOR

ERDOĞAN: ANDIMIZ KALKIYOR
30/09/2013 21:06 | Son Güncellenme: 02/10/2013 23:01
A+
A-

Pakete göre; Kürtçe özel okullarda, türban ise kamuda artık serbest.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kamuoyunda merakla beklenen ve içeriği konusunda çeşitli değerlendirmeler yapılan ‘Demokratikleşme Paketi’ni açıkladı.

KONUŞMADAN SATIRBAŞLARI:

-Dünya üzerindeki sevgili Türkiye dostları, değerli kardeşlerim, öncelikle sesimizi Türkiye’ye ve dünyaya duyuran medya mensupları, değerli çalışma arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularla selamlıyor, birazdan Türkiye’ye ve dünyaya ilan edeceğimiz demokratikleşme paketimiz, ülkemiz milletimiz bölgemiz ekonomimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını Allahtan temenni ediyorum.

Konuşmamın hemen başında paketin oluşumuna katkı sağlayan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

3 Kasım 2002 seçiminde ve sonraki her seçimde bizi destekleyen reform sürecinin bizzat sahibi olan her daim diri tutan aziz milletimize teşekkür ediyorum.

ATATÜRK, MENDERES VE ÖZAL’A TEŞEKKÜR

-Gazi Mustafa Kemal’den, merhum Adnan Menderes’e, merhum Turgut Özal’dan, merhum Menderes’e, Türkiye’nin özgürlüşmesi noktasında çaba harcamış herkese teşekkür ediyorum.

Her bir şehidimiz fedakarca, kahramanca canını ortaya koyarken, arkasında kalan ülkesinin huzur ve istiklal içinde yaşamasını arzu ediyordu. Biz bugün bu demokratikleşme paketini açıklarken, o şehitlerimizin arzularını da yerine getiriyor. Terörün bitmesi, akan kanın durması, öncelikle şehit ailelerimizin temennisi ve arzusudur.

-Huzurumuzu tahkim edecek her adım milletimizin arzusudur. Bu demokratikleşme paketiyle Türkiye’nin özgürlük alanını daha da genişletiyor, ufkunu daha da açıyoruz. En önemlisi de şehitlerimizin, uğruna can verdiği milletimizin kardeşliğini, birliğini daha da pekiştiriyoruz. Böylece vasiyetlerini yerine getirdiğimiz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum.

PAKET İLK DE DEĞİL SON DA DEĞİL

Aziz milletim, değerli kardeşlerim bugün ülkemiz açısından tarihi bir anı yaşıyor çok önemli bir aşamaya geçiyoruz. Burada şu hususun altını çizmek istiyorum. Bugün açıklayacağımız paket bir ilk değildir. Bir son da olmayacaktır. Zira Gazi Mustafa Kemal’in devrim niteliğindeki adımları Türkiye’yi ileri standartlara ulaştırmayı hedeflemiştir. 1950’de başlayan demokratikleşme tarihimiz boyunca nice adımlar atılmıştır.

11 YILLIK UZUN BİR SÜRECİN SAFHASI

3 Kasım 2002 seçimleriyle oluşan parlamento, 11 yıllık süreç içinde çok önemli reformlar gerçekleştirmiştir. Bu paket bir son da değildir. Zira insanoğlu var oldukça değişim devam edecek, şartlar değiştikçe yeni ihtiyaçlar ortaya çıkacaktır. Türkiye bugünlerde ayağında prangalarla zincirlerle bugüne kadar ulaşmıştır. Açıklayacağımız paket Türkiye’yi bütün ağırlıklarından kurtaracak bir paket değildir. Fakat bu hedef konusunda önemli bir aşamadır.

TAHRİKLERE RAĞMEN VAZGEÇMEDİK

Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük ihtiyaçlarına bir kerede cevap verecek bir paket talebi rasyonel bir beklenti olamaz. Bunu ben geçtiğimiz haftalarda da ifade ettim. Gönül isterdi ki 11 yıl önce bir tek paketle tüm yasakları kaldıralım, bütün özgürlüklerin önünü açalım. Ancak Türkiye, Türkiye siyasetinin buna müsait olmadığını aziz milletim çok iyi gördü, görüyor. Çözümsüzlüğün bir siyaset tarzına dönüştüğü, siyasetin çözüm değil çözümsüzlük arayışının üretildiği bir ortamda reform yapmak son derece zordur. Biz buna rağmen reformlar yaptık.

Sadece siyaset muhalefet değil, anayasadan yasalara, medyada iş dünyasına, devletin koridorlarına sirayet etmiş çetelere kadar biz cesaretle reform süreçlerine sahip çıktık. Darbe senaryolarına rağmen vazgeçmedik. Partimizi kapatma tehditlerine rağmen yolumuzdan dönmedik. Tahriklere rağmen değişim iradesinden geri adım atmadık. Partimize yönelik tehditlere rağmen boynumuzu eğmedik. Demokrasiye her türlü saldırıya rağmen sandıktan taviz vermedik.

DARBECİLERİN UYKUSUNU KAÇIRIR

Çok açık söylüyorum. Demokratikleşme paketi milletimizin yüzünü güldürür, darbecilerin ise uykusunu kaçırır. Reformlar milletin iradesine musallat olan ceberut odakları rahatsız eder. İleri demokrasiye doğru attığımız her adım mağdur mazlumları mutlu eder, yasakçı zihniyetleri tedirgin eder. Biz milletimizi memnun razı mutlu edecek ne varsa onu yapmaya devam edeceğiz.

YUMRUKLARI SIKMAYALIM

Tekrar söylüyorum. Bu bir son değildir. Bir nihayet değildir. Bir son nokta asla değildir. Türkiye artık geri döndürülemez biçimde demokrasi istikametinde ilerlemektedir. Bu paket işte bu ilerleyişin tarihi bir aşamasıdır. Bundan sonra da hak ve özgürlük talepleri olacaktır. Tartışmalar yaşanacaktır. Esas olan hak ve özgürlük taleplerinin, altını çiziyorum siyasi bir zeminde demokratik bir kültürle oluyor olmasıdır. Esas olan hak ve özgürlük taleplerinin, şiddetin silahın dışlandığı ortamda dillendirilmesidir.

Hiçbir silah, şiddet gösterisi meşru bir hak talebinin yerini tutamaz. Yumruklar sıkılıysa, tokalaşma ellerin birleşmesi mümkün değildir. Kalpler birbirine karşı kaskatı kesilmişse oradan gönül birlikteliği çıkmaz.

HALKIMIZLA BİRLİKTE YAPMAYA GAYRET GÖSTERDİK

Biz ne yaptıysak milletimizle birlikte yaptık. Oturdukları yerden ahkam kesenler, öncelikle halkın hissiyatını sağlamak durumundadır. Nasıl halka rağmen düzen kurmaya çalışanlar başarılı olamadıysa, halka rağmen adımlar atmak mümkün değildir. İşte bu yüzden biz demokratikleşmeyi halkımızla birlikte gerçekleştirmenin gayreti içerisindeyiz.

2002 sonunda AB turlarına çıkarken, hep söylediğimiz demokrasinin bir zihniyet değişiminin gerektirdiğiydi. Artık Türkiye’de kimlik dayatan, makbul vatandaşı tanımlayan, vatandaşlarının kökeniyle, inancıyla, dünya görüşüyle uğraşan bir devlet yoktur. Artık Türkiye’de vatandaşlarının ihtiyaçlarına kulak tıkayan, taleplerini reddeden bir devlet anlayışı yoktur. Bu ülkede artık kamu alanını otoriter kılanlara cehennem haline getiren bir devlet anlayışı yoktur.

Türkiye’de devlet işte bu anlayışa dönmüştür. Yani özüne aslına rücu etmiştir. Son 11 yılda hukuk ve demokrasi alanında yaşadığımız sessiz devrimle birlikte, yukarıdan bakan kibirli bir siyaset anlayışı tarihin çöp sepetinde yerini almıştır. Milletine efendilik eden değil milletine hizmetkar olma aşkıyla yola çıkmış bir iktidar vardır.

27 MAYIS DEMOKRASİ SAATİNİ DURDURDU

Aziz milletim, Türkiye’de demokrasiye çok partili sisteme, sancılı bir sistemin sonucunda 1950 yılında geçilebilmiştir. Türkiye her bakımdan tıkır tıkır işleyen bir saatken 1960 müdahalesiyle bu saat durdurulmuştur. Milletin ihtiyaçları müdahaleyle ağır bir baskı altına alınmıştır. 27 Mayıs’ın o kara gölgesi bugün bile Türkiye’nin üzerindedir. Anayasasının bir çok maddesiyle yasalarıyla kurumlarıyla 27 Mayıs yaşatılmak istenmektedir.

KORKAKLAR ZAFER ANITI DİKEMEZ

İstiklal Marşı’mızın ilk kelimesi, korkma diyor…Korkaklar, zafer anıtı dikemezler…Değişimden, yeniliklerden, ileri standartlardan korkanlar, bir milim dahi ilerleme kaydedemezler. Türkiye’nin bölünme, parçalanma, gerileme diye bir meselesi asla yoktur, ama Türkiye’nin muhalefet diye bir sorunu vardır. Bu paket, bir dayatmanın eseri değildir. Bu paket, bir müzakerenin, bir pazarlığın eseri asla değildir.Demokratik hak ve özgürlükler, müzakerenin, pazarlığın, dayatmaların konusu olamaz.

BU PAKETİ EN İYİ OCAĞINA ATEŞ DÜŞENLER BİLİR

Bu paketi en iyi yüreği yananlar, ocağına ateş düşenler bilir. Bu paket akan kanın durması, akan gözyaşlarının dinmesi noktasında son derece önemli bir adımdır. Bu paket bir istikamet çizmektedir. Bir kapı aralamaktadır. Bu paket 11 yıl önce telaffuzu bile yasak olan talepleri gerçekleştiren bir pakettir. Türkiye siyasetin hukukun demokrasinin rehberliğinde milletin desteğiyle bugünlere ulaşmıştır.

PAKET SÜRPRİZLERDEN İBARET

Paket sürprizlerden ibaret, ama sorunların hiçbiri gizli değildir. Pakette yer alan sorunlar çoğunluğun son 30 yıl olmak üzere, sürekli konuşulan sorunlardır. Tüm tartışmalar görüş öneri tavsiyeler dikkate alınmıştır. Gönül isterdi ki bütün bu sorunların kaynağı olan anayasa yeniden yapılabilseydi. Biz iktidar olarak yeter ki üzümü beraber yiyelim dedik. Sizin sayınızın toplamda 220 olması, bizim sayımızın 326 olması bize mani değil değil dedik. Biz üç üye verirken, muhalefet 9 üyeyle katıldı. Orada uzlaşma zaten söz konusu değil. Şu anda 59 madde, bunları hemen Meclis’ten geçirelim bir mesafe alalım. Bir taraftan bir mesafe alınırken, komisyon çalışmalara devam etsin. Bakın buna da yaklaşmadılar. Mesele ipe un sermek. Bir iş yapalım, böyle bir dert yok. Bugün çözümün karşısında duran böyle bir muhalefetle yeni bir anayasa da mümkün olamadı.

Bizim referans noktamız önce millettir. Parti programlarımız 4. Büyük kongremizde açıkladığımız 2023 bizim referansımızdır. Programımıza bakanlar, tüzüğümüzü inceleyenler, seçim beyannamemizdeki tabloyu bilenler geçmişte yaptığımız reformların orada yer aldığını görecekler. Evrensel hak ve özgürlükler, bizim referansımızdır. Akil insanlar heyetimizin çalışmaları bizim referansımızdır.

Bir noktanın altını çiziyorum. Bir yıl önce yine 30 eylül gününde partimizin kongresini gerçekleştirdik. 63 maddelik 2023 vizyonumuzu açıkladık. Sadece bir yıl içinde bu 63 maddenin önemli bir çoğunluğunu yerine getirdiğimizi göreceksiniz. Açıklayacağımız paket milletimize açıkladığımız planların yerine getirilmesidir.

Her bir maddenin sözü geçmişte verilmiştir. Her bir madde geçmişte hedef olarak ortaya konulmuştur. Her bir madde seçimlerde milletimden teyit almıştır. Paketin içeriğine geçmeden önce, milletime şunları hatırlatmak istiyorum. Ay yıldızlı bayrağımızın altında 76 milyon olarak biriz beraberiz kardeşiz ve birlikte Türkiye’yiz.

MADDE MADDE AÇIKLADI

Başbakan Erdoğan yaklaşık 45 dakika süren giriş konuşmasının ardından paketi ‘Yasal düzenlemelerr’ ve ‘İdari düzenlemeler’ ana başlıklarında açıkladı. İşte o maddeler;

Seçim sistemi değişecek: Yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz. Barajı yüzde 5’e çekip, 5’li gruplandırmayla Daraltılmış Bölge Seçim Sistemini uygulayabiliriz. Üçüncü seçenek olarak da ülke barajını tamamen kaldırarak, Dar Bölge Seçim Sistemini getirebiliriz.

Siyasi Partiler Kanunu’nu değiştiriyor, devlet yardımı için yüzde 7 olan mevcut oranı yüzde 3’e çekiyoruz. İlçede teşkilatlanma için beldelerde teşkilat kurma zorunluluğunu kaldırıyoruz. Tüzüklerde yer almak ve 2 kişiden fazla olmamak kaydıyla partilere eş genel başkanı sistemini uygulama imkanı getiriyoruz. Demokratikleşme paketiyle farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda imkanı getiriyoruz.

Yaşam tarzına saygıya TCK güvencesi: Belirli suçlar, kişinin, dili, ırkı, milliyeti, rengi, cinsiyeti, engelliliği, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse, cezası daha da ağırlaşacak. Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu kuruyoruz. Yaşam tarzına saygıyı TCK ile güvence altına alıyoruz. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin sürelerini uzatıyoruz. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde hükümet komiseri uygulamasına son veriyoruz. Yükümlülükler düzenleme kurulları tarafından yerine getirilecek.

Kişisel verilerin güvenliği: Kişisel verilerin korunmasına yasal güvence getiriyoruz. Kişilerin özel bilgileri ilgisiz kişiler tarafından kullanılamayacak, ilgisiz kişilerle paylaşılamayacak.

Kürtçe eğitim: Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açıyoruz. Köy isimlerinin değiştirilmesinin önündeki yasal engeli kaldırıyoruz. X,Q,W harflerinin kullanımı artık serbet.

Alevi açılımı: Nevşehir Üniversitesinin ismini, Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştiriyoruz.

Başörtüsü yasağı kalkıyor: Kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek, kamu kurumlarında başörtü yasağını kaldırıyoruz.

Andımız artık yok: İlköğretim okullarındaki Andımız uygulamasını kaldırıyoruz.

Azınlıklar konusu: Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kuruyoruz. Mor Gabriel, diğer adıyla Deyrulumur Manastırı arazisi manastır vakfına iade ediliyor.

Ortadoğu