Dolar 32,4520
Euro 34,7348
Altın 2.440,26
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 18°C

ERDOĞAN: BÜLENT ERSOY’U DİNLEDİM

ERDOĞAN: BÜLENT ERSOY’U DİNLEDİM
14/06/2013 17:33
A+
A-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, genişletilmiş il başkanları toplantısında konuştu.

2013 yılı ilk çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını hem sizlerle hem bizi izleyenlerle paylaşmakta fayda görüyorum. Türkiye ekonomisi yüzde 3’lük bir büyüme kaydetti. Milli gelirimiz de 805 milyar dolara ulaştı. En yüksek büyüme hızı şu an Türkiye’de.

Avrupa Parlamentosu’nda olanlar boşuna değil, hazımsızlık var. Hazmetmelerinin yolunu açmak lazım.

İspanya ve Yunanistan ekonomileri yüzde 0.5 daraldı, Hollanda ve Finlandiya ekonomileri yüzde 0.1 daraldı. En yüksek büyüme Litvanya’ya ait o da yüzde 1.3. Avrupa’da ortalama – 0.2. Japonya yüzde 0.9 Amerika yüzde 0.6 büyüme kaydetti. Türkiye gücünü muhafaza etti. Bu güzel gelişmenin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını rabbimden temenni ediyorum.

Mayıs ayı ekonomimiz bir ay olarak tarihe geçti.Gösterge faiz bu ay içinde en düşük seviyeye geriledi. Merkez Bankamızın rezervleri tarihinin en yüksek seviyesini gördü.IMF’e olan borcumuzu bitirdik.
Halkımızı çözüm süreciyle adeta bütünleştirdik. Vatandaşlarımız yaylalarına çıkmaya başladılar. Kullanamadıkları arazide piknik yapmaya başladılar.

Türkiye’nin her ilinden her ilçesinden adeta umutlar fışkırmaya başladı. Barış, kardeşlik hakim olmaya başladı. Türkiye’nin şaha kalktığı anda önce Reyhanlı saldırısı gerçekleşti ardından da malum Taksim olayları başladı. 53 sünni vatandaşımız şehit oldu.

Peki bu tezgahın arkasında ne var. En son saldırının bir numarası yakalandı. Bu kişi malum Beşar Esad’la adeta kol kola olan ve ne yazık ki bu ülkede An Muhalefet Genel Başkanı’nın adamlarının getirilip götürülmesi gibi başka bir versiyon. Esad, bizi bu oyunun içine sokmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu’na rağmen biz Türkiye’yi bu oyuna sokmayacağız. O yüzden bölgesel milliyetçiliği ayaklarımız altına aldık dedik.

Tabi olayları her boyutuyla analiz ederken zaman zaman Bakan arkadaşlarımın, zaman zaman şahsımın bazı açıklamaları olmuştur. Çünkü biz 76 milyonu yönetiyoruz. Bu ülke demokratik parlamenter bir sistemle yönetilmektedir.Verilen bu görevi biz yerine getirmeye gayret edeceğiz. Şu anda 4 yılda bir seçim yapılıyor ama bizden önce 5 yıldı. Bize bunu bir parti teklif etti ama sonra kendi vekillerini kitlediler parlamentoya göndermediler. Biz 4 yıla indirdik. Bu bizim AK Parti olarak karşı düşüncelere ne kadar saygılı olduğumuzun göstergesidir.

Taksim’de Gezi Parkı bahanesiyle büyük bir açık hava tiyatrosu kurulmuştur. Samimi insanlar da var tabi. Yanlış bilgilendirme olabilir ancak o sahnede ön taraflarda samimi insanların geldiğini biliyoruz. Ama onlarla birlikte olayları provoke etmek isteyenlerin olduğunu da biliyoruz. Şimdi esas mesele burada o sahnenin arkasında çok farklı bir dünya var. Tüm dünyaya sadece bu sahne gösteriliyor kasıtlı olarak.

BU BİR TİYATRO

Bu tiyatro sahnesinin sergilediği arka plandaki vandallık, vahşeti gizlemeye çalışıyorlar. Bazı medya kuruluşları sahnenin ön tarafını gösterdiler perde arkasını gizliyorlar. Ön tarafta ağaç var samimi gençler var. Arkada ise provakatörler var.

Anıta asılan paçavraları konuşsanıza. Niye konuşmuyorsunuz. Niye orada susuyorsunuz. Gazi Mustafa Kemal’in bir araya gelmeyecek paçavralarla yan yana gelmesine nasıl ses çıkarmıyorsunuz.

Ulusal medyaya karşı biz şerbetliyiz. Bizi buradan vurmak isteyenler geçmişte sürekli karavana attı bugün de sadece karavana atıyor. Onlar Türkiye’yi AK Parti’yi tanımıyor olmayabilir. Bu karalama çalışmalarına asla izin vermeyiz. Bunların hepsi iyot gibi ortaya çıktı. 3 tane yalan haberle sarsılmayız. Yalan haberlerle muz cumhuriyeti ülkelere operasyon yapabilir ama bize yapamaz. Türkiye bir güneş gibi ve kimse o günbeşi balçıkla sıvayamaz.

AP’nin kararına bu ülkenin vatansever evlatlarının evet demesi mümkün mü. Biz kabul etmiyoruz dedik ve reddettik. Hangi hakla bu kararı alıyorsun. Önce Yunanistan’la ilgili bir karar al. İngiltere’yle ilgili karar al.

Almanya akıl veriyor sen o aklı kendine sakla. Benim 8 vatandaşım öldürüldü. Önce sen onun faillerini bul.

Aynı şekilde Wall Street olayları ortada. Niye bunları uyarmıyorsunuz. Biz sizden itidal gösteriyoruz.Bizim itibarımız güçleniyor, onlar kaybediyorlar. Dünyayı halklar yönetir. Biz yöneticiler gelip geçiciyiz.Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Bizim polislerimize her yerde saldırılar yapılıyor biliyorsunuz.Polis , yasal olmayan her olaya müdahale eder sadece bizde değil tün dünyada böyle bu.

İleri demokrasiye sahip ülkelerde polisin çok daha ağır muamele yaptığını görüyoruz. Çünkü orada dokunamazsın. Bedeli ağır olur.

GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ

Tekrar ediyorum Türkiye güneştir o güneş balçıkla sıvanmaz.

Taksim’de yaşananlara karşısında kimin nerede durduğuna çok dikkat ediyoruz. Perdenin arkasında bazı basın kuruluşların, yazarların, olduğunu biliyoruz. Orada siyasal hesaplar var. Orada hesaplar var. Sürekli polis şiddetinden bahsediyorlar. Göstericilerin şiddetinden bahsedeni gördünüz mü.

Polisimizi şehit edenden bahsedeni gördünüz mü, CHP’nin bir vekili çıkıyor hayasızca, edepsizce mezhep çatışmasını körüklüyor. Ama bundan kimse bahsetmiyor. Tencere tava sesleriyle gürültü kirliliği yapıyorsunuz.

Bütün o ağaçlar saksılar nasıl sökülüyor onları göreceksiniz. Bütün bu olanlarla birlikte göreceksiniz ki olay başka. Olay hak aramak,yeşilk değil.

Kimse kalkıp da zam demiyor, sendikadan bahsetmiyor.Kılıçdaroğlu gibileri bizi Beşar’la karşılaştırıyor. Siz Suriye’den başka parti göremezsiniz BAAS’tan başka. Bunlar aynı zihniyetten geliyor. İkiside yıllarca saltanat sürdü.Bunların geçmişi karanlıktır.

‘SENİN ÖZELLİĞİN NE?’

Biz her yerde gösteri yaparız böyle bir şey yok kusura bakmayın. Neymiş her yerde biz gösteri yapabiliriz. Yürütme neleri miting alanı yapıldıysa orada yaparsın. Hukuk devletine uyuyorsan böyle yaparsın.21,5 milyon oy aldık dimi yürütme bize nereyi derse orada miting yapıyoruz. Sen nniye uyuyorsun. Senin özelliğin ne.Git bu meydanlarda istediğini yap.

Bir defa sen oralara tecavüz ediyorsun. Bu azınlığın çoğunluğa tahhakümü anlamına gelir ki buna izin vermeyiz.
Camilerde içki içilmesinden, başörtülü kızlara baskı yapılmasından kimse bahsetmiyor. Görmezden geliniyor. Başbakan böyle olmasa bu böyle olmazdı diyorlar. Filanca daha yumuşak diyorlar.

Bu teşkilattır, bu tuzaktır.Her şeyden önce biz insanız. Halit Ergenç’e onu söyledim sen Kanuni’yi oynuyorsun dimi bak ne kadar sert. Bizde makineden çıkmadık insanız. An gelir müşfik oluruz an gelir celalleniriz. Sevgililer sevgilisinin yanında hayat sürmüş insanlara bakıyorsunuz hepsi farklı.Kimse böyle bir tuzağa yeltenmesin. Bize bunu söyleyenler aynaya baksın. Toplum mühendisliği yapmaya çalışanlar avuçlarını yalar.
‘BÜLENT ERSOY’U DİNLEDİM…’

Valla bu sabah televizyon kanalında Bülent Ersoy’u dinledim; seçimle gelen seçimle gider dedi. Aklı selimin yolu bir. Vaka neyse bu. Ama ben imtiyazlıyım.Benim oyumla çobanın oyu bir mi. Hukuk tanımam, referandum tanımayanlar kusura bakmasın.

Yargıya inanmazsın, halka inanmazsın. Neye inanırsın. Heralde sonunda bizim vereceğimiz karara inanacaksın.

Çete ve cunta dönemi artık bitmiştir.Bize darağacı göstererek kimse siyaset yapmasın. Bu ülke demokrasinin lezzetini çok daha iyi tanır. Bir milletvekili utanmaz mı ya gidip orada eylem yapanlara para dağıtıyor. Sadaka mı dağıtıyorsun.
‘ONLARIN DERTLERİ BAŞKA’

Halkımızı mitinglerimize bekliyoruz. Sadece AK Partili değil, diğer partilere de mensup olan demokrasi sevdalısı vatandaşlarımı davet ediyorum. Biz göstericilerin karşısına sayısal olarak çıkmak istemiyoruz. Biz sessiz yığınların sesiyiz. Bu vandallıktan rahatsız olduğumuzu göstermek için meydanlardayız. Taksim’de bir avuç vandalın değil Türkiye burada demek için alanlara çıkıyoruz.Bunların derdi sertlik felan değil. Merhum Menderes çok muhlisti ama darağacına götürdüler. Dertleri başka. Biz adaletin tesisi için, yaradıldığımız gibi, insanımıza karşı davranışta her zaman bu ilişkiyi kurabilecek sosyolojik iletişime sahibiz. Bu tecrübeyle ilgili.

Türkiye üzerinde hesapları olan varsa, bu hesapların karşısında nasıl bir millet olduğumuzu göstermek amacıyla meydanlara çıkıyoruz. 10 yıl boyunca defalarca tekrarladığımız hususu belirtmek istiyorum. Yüzde kaç oy almış olursak olalım, yüzde yüzün hükümeti olduk. Bunu sadece bir ilke olarak değil, somut pratiklerle de ortaya koyduk. Herkesin kendisini özgürce ifade edebileceği, kimsenin kimseyi tehdit etmeyeceği tahkir etmeyeceği bir Türkiye’nin mücadelesini verdik. Her inanç grubunun sorununu, kendi sorunumuz gibi düşündük. Bu ülke 76 milyonun ülkesidir.

Buradan gerek Taksim Gezi Parkı’na bakın artık meydan demiyorum derdi çevre olanlara, orada duranların niye durduğunu da anlamış değilim. Akşam gelenlere de söyledim. Orada başlamış bir inşaat mı var. Ben buradan tekrar açıklıyorum, gençler artık duracağınız kadar durdunuz, mesajınızı verdiniz. O mesaj alınmıştır, değerlendirilmesi yapılmıştır.

‘BİZ O KARARA UYARIZ’

Mesajı alıp da sandığa koyanlardan değiliz. Biz yargı kararını bekleyeceğiz. Mahkeme ne karar verir bilmiyorum. Ama bu karar olumsuzsa o karara uyarız. Olumluysa yine halka sorarız. Muhalefet, akşam gelenlerden bir tanesi çıktı orada aşırı sendikacı hakikatten bizi rahatsız etti karşı çıkıyor. Mesele sosyoloji meselesi dedi. Siyaset sosyolojiden uzak olabilir mi.

Diyorlar ki kışla ifadesinden rahatsızız zaten olmayacak ki şehir müzesi olacak. AKM’nin deprem riski var.Burada dev bir opera binası yapalım. Taksim Meydanı’na bu yakışır.

‘ARTIK EVİNİZE GİDİN’

Gençlerimize diyorum ki artık gelin evinize gidin. Orada illegal örgütlerden biri kalacaksa biz onlara müdahale edelim.Orada yaşananlar ortada rezillik, sefalet, garip garip pankartlar. Biz destek bekliyoruz. ARtık bunu görüşün. Bizi farklı yöntemlere yöneltmesinler.Adımlarımızı emin olarak atarız. Yargı sürecine bakarız. Halk oylamasına varız. Oylamayı yaparız çıkan karara göre adımımızı atarız. Başka ne diyeyim.Demedik bir şey bırakmadılar. Bir diktatör halk oylamasına gider mi. Temenni ederim ki bu akşam bu iş biter.

İstanbul Valimizle de görüştüler netice nedir bilmiyorum. Mesajları verdik mesajları aldık. İnşallah sonu hayr olur.

Sizlerin şahsında hepinizi selamlıyorum. Allah’a emanet olun.