Dolar 32,5180
Euro 34,7833
Altın 2.420,34
BİST 9.750,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Per 20°C
Cum 19°C
Cts 18°C
Paz 19°C

ERDOĞAN: “MUHTARLARI TOPLADI SABIR, SABIR, SABIR…” DEDİ

ERDOĞAN: “MUHTARLARI TOPLADI SABIR, SABIR, SABIR…”  DEDİ
20/01/2016 19:43
A+
A-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 19. Muhtarlar Toplantısı’nda konuştu.
Erdoğan, “Elinde silah olan da onu destekleyen de bu ihanetin bedelini ödeyecektir. Bu eylemlere karışanlardan her kim ki hemen pişman olur, gelir güvenlik kuvvetlerimize teslim olursa devletimizin de milletimizin de şefkatli kolları ona açıktır. Ama kimseye ilanihaye müsamaha gösterilemez. Buradan terör örgütü içindeki gençlere sesleniyorum; gelin, yol yakınken hatadan dönün. Biz sizleri sokak köşelerinde, dağ başlarında, dere yataklarında cansız şekilde, cezaevinin parmaklıkları arasında mahkum olarak değil, ailenize, ülkenize, milletimize hayırlı evlatlar olarak görmek istiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen 19. Muhtarlar Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan, “Sizler temsil makamına geliyorsunuz ya, bu görüntü birilerini adete çıldırtıyor. Önceleri ima ile artık açıkça içlerindeki kini, nefreti, ortaya koyuyorlar. Hazmedemiyorlar. İstedikleri kadar debelensinler, çırpınsınlar. Koskoca ülkeyi, koskoca milleti, bir avuç kerameti kendinden menkul seçkinin, kendine aydın, akademisyen diyen lümpenin yönettiği eski Türkiye artık yok” dedi.
Erdoğan, “Cem Karaca bu lümpen aydınlar için ne diyor biliyor musunuz: ‘Yarım porsiyon aydın’ diyor. Rahmetli çok bonkör davranmış. Bugün aydın geçinenler değil yarım çeyrek porsiyon kıymetinde dahi değil. İstisnalar kaideyi, bozmaz. Cem Karaca yarım porsiyon aydınlık isimli şarkısında bu güruhu anlatıyor. Terör örgütünün sözcülüğünü yapan siyasetçi, terör örgütü gibi muamele görmeyi hak etmiş olmaz mı? Kimse hukuk önünde, bilhassa devletin ve milletin bekası söz konusu olduğunda asla layüsel, dokunulmaz değildir. Siyasetçi, millete hizmetkar olmaya gelirse değer kazanır” diye konuştu.
Erdoğan, “Birazcık aydın namusu taşıyan eleştirdiği kadar eleştirilmeyi de hazmeder. Ülkenin durumuna göre safını belirler. Bu devletin kurumlarında kariyer yaparak bugünlere geldiniz. Şimdi millete ihanet ediyorsunuz. Hala da aynı imkanlarla hayatlarınızı sürdürüyorsunuz” dedi.
Erdoğan, “Akademisyenlere ve onları destekleyenlere sormak istiyorum; Siz, Türkiye’nin birliğinden, beraberliğinden yana mısınız, değil misiniz? Önce bu soruya samimi bir cevap verin. Şayet ülkenin birliğinden yanaysanız, niçin vatandaşlarımıza hayatı zehir eden, güvenlik güçlerimize saldıran terör örgütünün jargonuyla konuşuyorsunuz? Akademisyene, aydına, ciğeri beş para etmez bir terör örgütünün maşalığını yapmak yakışır mı? İmzaladığınız metnin mahiyetini bilmiyorsanız ayrı bir felaket, bilerek imza atıyorsanız ayrı bir felaket. Bunun adı eleştiri değil terör propagandası. Polis, asker insan değil mi bunlar sizin hedef tahtanız mı? Bunlar içinde bulundukları ihanet çukurunda çırpınacak” açıklamasında bulundu.
Erdoğan, “Bölücü terör örgütünün tek amacı efendilerinin verdiği vazifeyi yerine getirmek aldıkları taşeronluk ihalesini tamamlamak olduğunu çok iyi biliyoruz. Önümüzdeki süreçte, ne bölücü terör örgütü ne de onun güdümündeki parti ne de diğer yapılar asla muhatap alınmayacaktır. O iş bitmiştir. Onlar, örgütü, milletvekilleri, belediyeleriyle yaptıklarının hesabını adalete verecekler” dedi.
Erdoğan, “Terör örgütünün kamu görevlilerine saldırmasına kendince akademik veya siyasi fetva veren, sivillerin öldürülmesini ise ‘yapmasa iyi olur’ diye karşılayan bu zihniyetten, açık söylüyorum, tiksiniyorum” dedi.
Erdoğan, “Herkes meşrebine, karakterine, şahsiyetine uyan işi yapacak. Bunlar, içlerinde bulundukları ihanet çukurunda çırpınacak. Bunu iyi bilelim. Biz de ülkemizin ve milletimizin geleceği için çalışacak, gayret edeceğiz. Şu anda terör örgütünün o dağda yaşayanları var ya onlar bütün yetkililere başta şahsım olmak üzere ailemize varıncaya kadar her şeyimizi tehdit ediyorlar. Biz kefenimizi giydik öyle yola çıktık” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, “Güvenlik güçlerimiz, bölgeyi teröristlerden tamamen temizledikten, kamu düzenini tesis ettikten sonra milletimizle, vatandaşlarımızla oturacağız, bu meselenin kökten çözümü için yapılacakları kararlaştıracak ve hayata geçireceğiz” dedi.
Hakkari’nin Yüksekova’ya taşınacağını ve burada yeniden tesis edileceğini belirten Erdoğan, “Aynı şekilde Şırnak nereye gidecek, Cizre’ye geçecek. Artık Şırnak, Cizre şehir olarak oluşacak ki onun altyapı çalışmaları sürdürülecek. Çünkü, şehir yapılanmasına ne Hakkari şu andaki yeri itibarıyla müsaitti ne de Şırnak. Zaten tarihine baktığınız zaman Şırnak’ın asıl şehir merkezi, geçmişte tarih itibarıyla Cizre’dir. Cizre bir tarihtir. Yüksekova coğrafi yapı itibariyle şehir olmaya çok daha uygun bir yer. Bu şehir kentsel bir dönüşüm değişim ile bu hale dönmüş olacak. Artık önümüzde başka bir yöntem, yol haritası yoktur” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, “Elinde silah olan da onu destekleyen de bu ihanetin bedelini ödeyecektir. Bu eylemlere karışanlardan her kim ki hemen pişman olur, gelir güvenlik kuvvetlerimize teslim olursa devletimizin de milletimizin de şefkatli kolları ona açıktır. Ama kimseye ilanihaye müsamaha gösterilemez. Buradan terör örgütü içindeki gençlere sesleniyorum; gelin, yol yakınken hatadan dönün. Biz sizleri sokak köşelerinde, dağ başlarında, dere yataklarında cansız şekilde, cezaevinin parmaklıkları arasında mahkum olarak değil, ailenize, ülkenize, milletimize hayırlı evlatlar olarak görmek istiyoruz” açıklamasında bulundu.
Erdoğan, “Oynanan bu oyuna gelmeyin. Bizim mücadelemiz Kürt kardeşlerimizle değildir. Bizim mücadelemiz terör ve teröristlerledir. Bakıyoruz ki dağdakiler ve akademisyen geçinenler müsveddeler, bizim Kürt kardeşlerimizi öldürdüğümüzü söylüyorlar. ‘Devlet Kürtlere karşı katliam yapıyor’ diyor. Siz ne vicdansızsınız be. O Kürt kardeşlerimizi bizim kardeşimizdir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bölgemizdeki kandırılmış gençlerimize, vatandaşlarımıza da inanıyorum, güveniyorum. İnşallah örgütün büyük bir hevesle beklediği bahar, milletçe yek vücut olarak bu musubeti bünyemizden tamamen attığımız güzel günlerin müjdecisi olacaktır” dedi.
“BU BİR DEĞİL, İKİ DEĞİL, ÜÇ DEĞİL, BEŞ DEĞİL, ON DEĞİL… SABIR, SABIR, SABIR…”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun kendisine yönelik sözlerini eleştiren Erdoğan şu ifadeleri kullandı: “Söyleyene bakarak girmemem gereken bir tartışma var. Ama karşımdaki kişinin cevap vermediğimde kendisinin haklı olduğunu düşünecek ve hatta buna inanacak kadar cahil ve ahlaksız olduğunu bildiğim için mecburen temas etmek zorundayım. Çünkü bu bir değil, iki değil, üç değil, beş değil, on değil… Sabır, sabır, sabır… Anamuhalefet partisinin Genel Başkanı hem parti kongresinde hem de grup toplantısında yine çirkin yüzünü göstermiş. Bu zat bir süredir şahsımla ilgili, ailemle ilgili ağzına da kişiliğine de kesinlikle yakışmayan bir şekilde bir namus ve şeref edebiyatı tutturmuş gidiyor. Bundan kazandığım tazminatlar artarak devam ediyor, o ayrı mesele. Aslında kendisine bunun cevabını hiçbir şekilde karşılık veremeyeceği ve veremediği şekilde müteaddit defalar ifade ettim ama bazı insanlar vardır ya hani yüzüne tükürsen, ‘yağmur yağıyor herhalde’ der. Bu da işte böyle pişkin bir tip. Nerede, ne zaman kime çatacağı belli olmayan kişiler için ‘serseri mayın gibi’ derler. Bu da öyle.
Bu zatın asıl karın ağrısını da ortaya dökerim ama inanın bana ben bu konuları konuşmaktan hicap duyuyorum. Türkiye’nin bunca meselesi varken, çözüm bekleyen bunca sorunu, birlik ve beraberlik içinde üzerine gidilmesi gereken bunca sıkıntısı varken, bu namus ve şeref fukaraları için vakit harcamak bana zul geliyor. Teröristleri savunanlardan birisi de bu değil mi? Onların arkasında duran bu değil mi? Hangi namustan, hangi şereften bahsediyorsun sen.
Akıl sağlığının yerinde olup olmadığını da bilmiyoruz. Söylediğiniz her sözün israf, yaptığınız her hamlenin enerji kaybı olduğu, teneke gürültüsü kabilinden, boş konuşmanın dışında bir varlık gösteremeyen, herhangi bir vasfı zaten olmayan birisine şimdi ne diyeyim ben? Kendi geçmişinden utanan, terör örgütünü dahi şöyle kalpten gelen samimi buğuz ile kınayamayan, partisi içindeki klikleri birbiriyle yarıştırmayı siyaset sanan bu zavallıyı ademe mahkum ediyorum. Milletin zaten yok saydığı bu zatı ben niye adam yerine koyayım ki? Varsın kendi başarısızlıkları, küfürleri içinde çırpınıp dursun. Allahımızla ilgili de bir açıklama yaptı. Gaf üstüne, gaf yapıyor. Çünkü inanarak konuşmuyor. Acaba şu ifadeyi nasıl kullanırsam aldatırım düşüncesinde.”
(DHA)