Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 17°C
Sal 18°C

ERDOĞAN, SİVİL TOPLUM TEMSİLCİLERİYLE BİR ARAYA GELDİ

ERDOĞAN, SİVİL TOPLUM TEMSİLCİLERİYLE BİR ARAYA GELDİ
03/03/2013 14:59
A+
A-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sadece merkez veya merkezin çevresinde bir-iki ilçeyle büyükşehir olmanın ilin bütününe katkı sağlamadığını belirterek, ”Ben bir büyükşehir belediye başkanlığı yapmış Başbakan olarak konuşuyorum yani damdan düşmüş birisi olarak konuşuyorum. Hayali konuşmuyorum. Birileri de hayali konuşuyor ama ben yaşadım” dedi.
Başbakan Erdoğan, Balıkesir’deki temasları çerçevesinde sivil toplum temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi.
Toplantının sonunda konuşma yapan Erdoğan, herkesin fani olduğunu, kimin hangi şartlarda ebediyete intikal edeceğinin bilinemeyeceğini ancak hiç ölmeyecekmiş gibi de bu dünyada çalışmayı sürdürmek gerektiğini söyledi.
Ziyaret ettiği şehirlerde, toplu açılış törenlerine katıldığını, ilçeleri ziyaret ettiğini, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldiğini, samimi bir ortamda hem ülke hem şehir gündeminin ele alındığını ifade eden Erdoğan, bu şekilde yapılan istişare toplantılarının çok verimli geçtiğini belirtti. Mevcut büyükşehirlerden ve 2014’te büyükşehir olacak illerden bu çalışmayı başlattıklarını, ilk etapta 29 ili dolaşarak, sadece il merkezlerine değil bazı ilçelere de giderek halkla kucaklaşma fırsat aradığını söyleyen Erdoğan, vatandaşların hassasiyetlerini ilk elden öğrenirken daha sıcak, içten bir ortamda kendilerini ifade etme imkanı yakaladığını kaydetti.
Balıkesir’de dün gerçekleştirilen törenle merkez ve ilçelerde 297 milyon liralık 29 farklı kalemde eser ve hizmetin resmi açılışını yaptıklarını, Bigadiç’te yaklaşık 45 milyon liralık 5 farklı eser ve yatırımı hizmete aldıklarını, bugün de Edremit ve Bandırma’da toplu açılışlar gerçekleştireceklerini bildiren Erdoğan, iki günde 43 farklı kalemde 388 milyon liralık hizmet ve yatırımı Balıkesir’e kazandırdıklarını ifade etti.
Balıkesir’i sahip olduğu potansiyel ve stratejik konumuyla büyütmeye devam ettiklerine işaret eden Erdoğan, kentin özellikle bor ve zeytin üzerinde geliştiğini vurguladı. Dünyada bor denince akla Türkiye’nin geldiğini söyleyen Erdoğan, bugüne kadar borun ham olarak dünyaya sunulduğunu, 10 yıldır sürdürülen çalışmaların sonucunda stratejik ürünler ortaya çıktığını bildirdi. Mamul haline gelince satış bedellerinin arttığına dikkati çeken Erdoğan, bu yöndeki altyapının da güçlendiğini anlattı.

 

-”İmar bütünlüğünün olmadığı yerde her türlü rezalet var”-

Kentin yerel seçimlere büyükşehir belediyesi olarak gireceğini anımsatan Erdoğan, böylece hem merkezin hem de ilçe ve köylerin daha yoğun, kaliteli hizmet almasının sağlanacağını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Birçok yanlış tanımlamalar yapıldı; büyükşehir belediyesi dediğiniz zaman sadece merkez veya merkezin hemen çevresinde bir-iki ilçeyle büyükşehir yapmanız hiçbir zaman o ilin bütüne bir şey sağlamıyor. Ben bir büyükşehir belediye başkanlığı yapmış Başbakan olarak konuşuyorum yani damdan düşmüş birisi olarak konuşuyorum. Hayali konuşmuyorum. Birileri de hayali konuşuyor ama ben yaşadım. İstanbulumuza neyi, nasıl kazandırabildiğimizi ve kazandırdığımızı önceki dönemim ve sonrasını gayet iyi değerlendirerek bu adımları attık, böyle atıyoruz. Çünkü ülkemi merkezde eh iyi ama periferide berbat olarak görmek istemiyoruz. İstiyoruz ki 780 bin kilometrekaresiyle farklı bir Türkiye’yi inşa, imar edelim. Son 10 yılda bütün illerimizde ne gibi gelişmeler oluyor, görüyorsunuz. Ama belli bir yere geliyor ki orada tıkanıyorsunuz.
Hep söylerler, örneğin Rize Belediyesi, memleketim. Ama Rize Belediyesi değil aslında. Rize merkez ilçe belediyesi. Aldatmayalım birbirimizi. Herkes de zannediyor ki Rize Belediyesi. Ne Rize Belediyesi kardeşim- Sadece Rize’deki merkez ilçe belediyesi. Çünkü hemen onun bitişiğinde belde var, o da bir belediye. Onunla hiç yakından uzaktan alakası yok. Geçiyorsun yeni bir ilçe, geçiyorsun diğer ilçe. Peki Rize’nin imarına Rize Belediyesi’nin müdahalesi söz konusu mu- Hayır. Dolayısıyla bu imar bütünlüğünün olmadığı yerde her türlü rezalet var.
Şu anda Balıkesir’i düşünün; Balıkesir Belediyesi kalkıp sadece kendi sınırı içinde, büyükşehirde, buradaki birkaç ilçeyle bağlantılıdır. Ama onun dışına çıktığı zaman oraya müdahale edemez. Ne nazım imar planına ne uygulama planına, binliklere müdahale edebilir sadece kendi sınırı içinde kalır. Peki bu imar bütünlüğü getirir mi- Getirmez. Ama biz diyoruz ki buralara bir imar bütünlüğü getirelim. Peki kenara doğru gittiğimizde o ilçelerde büyükşehirin sahip olduğu imkanlar var mı- Yok. Yanında bakarsın, üç-dört mimar veya mühendisle işi götürmeye çalışır.”

-”İl özel idarelerinin donanımı yok”-

Güçlü bir büyükşehir belediyesinin, ilçelerdeki altyapı ve içme suyu sorunlarını çözme imkanına sahip olacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan, il özel idareleriyle bunun neden yapılmadığının sorulabileceğini belirterek, şunları söyledi:
”İl özel idarelerinin böyle bir donanımı yoktur, il özel idareleriyle bunu çözemezsiniz. İl özel idareleri veya valiler sadece Ankara’ya hesap verir. Onlar halka hesap vermezler. Ama siyasetçi halka hesabı verir. Halka hesabı verdiği için de bütün bunları gidermek zorundadır. Yapmadığı takdirde seçim geliyor, seçimde vatandaş silkeler atar. Niye yapmadın, hadi güle güle. Ama siz bir valiye, bir kaymakama aynı şeyi yapamazsınız. Yapacağınız tek şey var, olsa olsa merkeze çekersiniz. O da gider Danıştay’a. Bakarsınız Danıştay tekrar görevine iade eder. Hep bunlar yaşadığımız şeyler. Bu, ülkede hizmeti sekteye uğratan olaylardır. Bürokratik oligarşi nereden doğuyor- Buradan doğuyor. Bu sadece valilerimizle alakalı bir konu değildir. Üst düzeyli bürokrattan orta düzeyde olana varıncaya kadar hepsi için geçerlidir.”
Balıkesir’e her alanda büyük yatırımlar gerçekleştirildiğini, ancak hala yeterli noktaya gelinmediğini belirten Erdoğan, 10 yılda kentte bin 998 derslik açtıkların, TOKİ eliyle 6 bin 64 konut inşa ettiklerini, göreve geldiklerinde 77 kilometre olan bölünmüş yola 406 kilometre eklediklerini bildirdi.
Lojistik merkezi ve İstanbul-İzmir otoyolu olmak üzere çok sayıda yatırımla kentin çehresinin değişmeye devam edeceğini anlatan Erdoğan, dün uçaktan İstanbul-İzmir otoyolu ile ilgili çalışmaları incelediğini söyledi. Başbakan Erdoğan, İstanbul ile İzmir’in arasını 3 saate indirecek projeyle can güvenliğinin artacağını, kaza riskinin azalacağını vurguladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”On yıl içinde terör meselesini çözmek için her adım attığımızda karşımıza engeller çıktı, ne zaman adım atsak karşımızda duvarları bulduk, ne zaman bir girişimde bulunsak karşımızda hendekler bulduk, ne zaman harekete geçsek karşımızda provokasyonları, tahrikler, sabotajlar bulduk. Bunların hiçbiri bizi yıldırmadı. Ne önümüze örülen duvarlar, ne kazılan hendekler, ne provokasyonlar, sabotajlar bizi yolumuzdan çevirmedi” dedi.
Balıkesir’de çeşitli sivil toplum kuruluşu yöneticileriyle bir araya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin son 10 yılda her alanda tarihi başarılar ve rekorlar kaydettiğini, ekonomide, iç ve dış politikada sosyal yaşamda daha önce hiç görülmeyen tecrübelerin yaşandığını bildirdi.
Türkiye’yi güven ve istikrarla yönettiklerini ifade eden Erdoğan, bunun sayesinde küresel sermayenin Türkiye’ye geldiğini kaydetti.
Erdoğan, ülke içinde sağladıkları kardeşlik atmosferi, küresel ölçekte mücadelesini verdikleri barışla, demokrasiye insan hak ve hürriyetlerine verdikleri önemle Türkiye’yi büyüttüklerinin altını çizdi.
Geldikleri noktayı yeterli bulmadıklarını anlatan Erdoğan, ”Türkiye, mevcut sorunlarının üzerine örterek, sorunlarını erteleyerek, sorunlarını çözümsüzlüğe terk ederek iddialı hedeflerine aslında ziyadesiyle hak ettiği hedeflerine ulaşamaz” dedi.
Erdoğan, ”Biz sorunları çözdükçe, sorunlarını geride bıraktıkça, düğümleri tek tek açtıkça atılım yapabilir ancak bu şekilde çıtayı yükseklere çekebiliriz. Sorunların üzerini örtmek, sorunları ertelemek ya da görmezden gelmek Türkiye’yi bir süre idare etse bile daha sonra tedavisi zor yaralara yol açar” görüşünü dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, sorunları çözmek için cesaret gösteremeyenlerin, tedirgin, ürkek ve korkak olanların bir süre milleti kandırsa bile bu sahte imajı sonsuza kadar sürdüremeyeceklerine işaret etti.
Cesaret, samimiyet ve kararlılığın en zor meselelerin çetin sorunların bile üstesinden geleceğini dile getiren Erdoğan, ”Karşımızdaki sorun ne kadar büyük olursa olsun sırtınızı Allah’a dayadığınızda, sırtınızı millete dayadığınızda, milletin hayır duasını arkanıza aldığınızda o sorunu siz ezer geçersiniz” dedi.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
”Bizden önce terörün Türkiye’nin üzerine karabasan gibi çöktüğü 20 yıl boyunca maalesef bu meselenin üzerine cesaretle ve kararlılıkla ve en önemlisi de samimiyetle gidilmedi. Hiçbir hükümet risk almak istemedi. Muhalefette olan partiler sorumluluk almak istemedi. Seçim denildi, oy oranları denildi, tahrik denildi, provokasyon denildi ve süreç sadece idare edildi. Anadolu’da Trakya’da ocaklara ateş düşerken, ateş düştüğü yeri yakarken maalesef siyaset bu acıları dindirmek için kararlı, dirayetli adımlar atmadı.
10 yıldır milletimizin takdiriyle, milletimizin tercihiyle ülkemize hizmet ediyoruz. Partimizi kurarken, programımızı yazarken terör meselesini çözme konusunda tam bir irade sergiledik ve bu iradeyi hükümete taşıdık. Ama ne oldu biliyor musunuz- On yıl içinde terör meselesini çözmek için her adım attığımızda karşımıza engeller çıktı, ne zaman adım atsak karşımızda duvarları bulduk, ne zaman bir girişimde bulunsak karşımızda hendekler bulduk, ne zaman harekete geçsek karşımızda provokasyonları, tahrikler, sabotajlar bulduk. Bunları bir mazeret bir bahane olarak ifade etmiyorum. Bunların hiçbiri bizi yıldırmadı. Ne önümüze örülen duvarlar, ne kazılan hendekler, ne provokasyonlar, sabotajlar bizi yolumuzdan çevirmedi.
Biz bu işi inşallah çözeceğiz dedik, samimiyetle bu işin üzerine gittik. Bu meseleye biz yüreğimizi koyduk ve Allah’ın iziniyle, milletimizin desteğiyle bu yolda yürüyoruz.”

-”MHP, bulunmaz Hint kumaşı mı-”-

Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun terör konusunda kendisiyle görüşmek için randevu talep ettiğini ve bu görüşmenin yapıldığını anımsatan Erdoğan, öneri değil tespitlerle gelen CHP’den daha sonra kendilerine dönüş yapılmadığını vurguladı.
MHP’nin de çözüm adına hiçbir şeye sahip olmadığını, bol bol hakaret ve küfür ettiğini belirten Erdoğan, ”CHP randevu ister vermez, AK Parti randevu ister vermez. Arkadaş sen neyin partisisin- Yani bir araya gelip oturmaktan bu kadar kaçınan, bu kadar çekinen bir siyasi parti bu ülkede niye var- Konuşmayacaksak niye var- Adam birbirini öldürüyor daha sonra gidiyorlar birbirleriyle kucaklaşıyorlar, barışıyorlar. E burada böyle bir şey yok. Böyle bir anlayış, böyle bir mantık olabilir mi- Üç kez ben randevu istedim, vermedi. Yani bulunmayan hint kumaşı mısın- Ben milletim adına bunu istiyorum, şahsım adına değil. Böyle bir tablo var. Ben bir iktidar partisinin başıyım, bu ülkenin Başbakanıyım, senden randevu istiyorum. Sen ise hala ipe un seriyorsun” görüşünü dile getirdi.
Bir ülkede muhalefet güçlüyse demokrasinin güçlü olabileceğini ifade eden Erdoğan, onun için güçlü muhalefet istediklerini ama karşılarında bunun olmadığını ifade etti.

-Bebek katili-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Bebek katili ile bir araya gelmek” ifadesinin kullanıldığını belirterek, şunları kaydetti:
”Dünyada hangi ülkeye giderseniz gidin o ülkenin iktidarları istihbarat örgütleriyle, ki istihbarat örgütlerinin mensubu dünyada ‘ajanlar’ diye anılır ve onlar vasıtası ile sadece terör suçluları ile değil her türlü suçluyla giderler onlar vasıtası ile görüşmeler yaparlar, onlardan belli şeyleri almanın gayreti içerisine girerler ve çözümü böyle getirirler. Bunlar olmaksızın zaten çözüm olamaz.
Şu anda eğer benim istihbarat teşkilatım bu tür görüşmeleri yapıyorsa siz niçin bundan rahatsız oluyorsunuz- Eğer orada bir çözüm umudu varsa biz bunu ararız arkadaşlar. Birilerine rağmen ararız çünkü biz bu ülkede anaların gözyaşı dinsin istiyoruz, bu akan kan dursun istiyoruz, bunun için bu adımları atıyoruz. Aksi takdirde bunu durduramazsınız, bu olabilir, şu olabilir hepsi.
Şu anda bu işin kanatları belli, İmralı’ya ben getirip koymadım onu. İmralı’ya da geçmişte sol, MHP biliyorsunuz liberal bunların ortaklaşa hükümetinde geldi yerleştirildi. İsabetli de olmuştur belki bir ‘F’ tipi cezaevinde olsa her gün oralarda binlerce insan belki gösteri yapacaktı. Attıkları adım isabetli de olabilir. Şu anda İmralı’da niye görüşmeler yapılıyor- Veya birileri ile niye görüştürülüyor- Bakın biz şu anda avukatları ile görüştürmüyoruz, niye; yalan yanlış haber getirip taşıdıkları için ama ailesi ile hakkı olan bir çerçevede görüşmesini yaptırıyoruz. Bunların da bize ulusal ve uluslararası çerçevede bir şeyler kazandırdığına da inanıyoruz. Buradan eğer bir çıkış olacaksa biz bu çıkış yolunu şu anda deniyoruz, deneriz ve bundan da yılmayız ve birilerine rağmen de bunu ertelemeyiz.”

 

AA