ERDOĞAN’DAN MEHMET GÖRMEZ’E: SENİN BİNECEĞİN MERCEDES’İN FİYATI NE YA

Rize’de konuşan Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’a sahip çıkarak, “Senin bineceğin Mercedes’in fiyatı ne ya, gazete manşetlerine niye bakıyorsun?” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize’de toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in makam aracıyla ilgili konuştu.

“MEHMET HOCAM NE YAPIYORSUN?”

“Diyanet İşleri Başkanımız, tutmuş o Mercedes arabayı ben satılsın dedim diyor ve sattırıyor.” diyen Erdoğan, “Halbuki benim bilgim olsa, ben derdim ki Mehmet hocam ne yapıyorsun, niye satıyorsun? Senin bineceğin Mercedes’in fiyatı ne ya, gazetelerin attığı manşetlere niye bakıyorsun?” dedi.

GÖRMEZ: O ARACA BİR GÜN BİLE BİNMEDİM

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, konuk olduğu canlı yayında tartışma yaratan makam aracıyla ilgili şu ifadeleri kullanmıştı: “Kamu kurumları herhangi bir şey aldığında, her türlü vergiden muaf olduğunu herkes bilir. Devletin ona ne ödediğini herkes bilir. Mesele daha başka. Eş zamanlı Papa, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı ziyaret etmişti. Bütün gazetelerde çok mütavazi bir Papa, çok kibirli, israfa boğulmuş, devletini zarara uğratmış bir Diyanet İşleri Başkanı imajı. Aynı haberin sonra S.Arabistan’daki üç büyük gazetede yayınlatıldığını öğrendim. Bu bir algı operasyonuna dönüştürüldü. O araca bir gün bile binmedim.

“YAPILAN İŞ DOĞRU BİR İŞTİR”

Bir kurumun ve o kurumun başındaki insanı itibarsızlaştırmak için bir araç olarak kullanıldı. Bunu gördüğüm an benim için o araç bir mezara dönüştü. Ben bir gün daha o araca binmedim. Biz yanlış yapıldığı için o araca binmemezlik yapmadık. Yapılan iş doğru bir iştir. Diyanet İşleri Başkanlığı’na böyle bir aracın tahsis edilmesi, normaldir.

“İADE EDECEĞİZ”

Araç kesinlikle zırhlı değil. Bana arkadaşlar ‘Hocam zırhlı almak istiyoruz’ sarıkla cübbe kadar büyük bir zırh mı olur. Ben sadece aracın alınma sürecinden zırh meselesinden haberdar oldum. Hiçbir aracın markasını bilmem. Eski aracı tamir ederek onunla idare etmeye, yürümeye devam ediyoruz. İbret-i alem olsun diye o aracı iade edeceğiz.”