Dolar 32,5659
Euro 34,7746
Altın 2.492,39
BİST 9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cum 15°C
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 20°C

FARUK BAL: 12 EYLÜL GİBİ BU HUKUKSUZLUKLARIN DA HESABI SORULUR

FARUK BAL: 12 EYLÜL GİBİ BU HUKUKSUZLUKLARIN DA HESABI SORULUR
07/08/2014 15:23
A+
A-

Anayasa Komisyonu Üyesi ve MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, “Gerekirse 500 bin kişiyi içeri alırız.” diyen savcıya sert tepki gösterdi.

Anayasa Komisyonu Üyesi ve MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, “Gerekirse 500 bin kişiyi içeri alırız.” diyen savcıya sert tepki gösterdi. 12 Eylül darbesini gerçekleştirenlerin mahkum edildiğini hatırlatan Bal, “500 bin kişiyi içeri alacağını söyleyen savcı da benzer bir hukuksuzluk yapıyor. Onlara talimat verenler dahil olmak üzere bu işe karışan herkesten hukuk önünde hesabı sorulur.” dedi.

Terör ve yolsuzluğu soruşturan polislere yönelik yapılan operasyonlara tepkiler gelmeye devam ediyor. Konuyla ilgili Cihan Haber Ajansı’nın (Cihan) sorularını yanıtlayan MHP’nin hukukçu milletvekili Faruk Bal, “Gerekirse 500 bin kişiyi içeri alırız.” diyen savcıya tepkisini şöyle dile getirdi: “12 Eylül darbesini bu memleket gördü. Çok sıkıntı çekti. Ordaki hukuksuzlukları yaratan başta ihtilalin başı olan Kenan Evren olmak üzere yargı sürecine taşındı. Aynen 12 Eylül gibi, 500 bin kişiyi içeri alacağını söyleyen savcı da benzer bir hukuksuzluk yapıyor. Onlara talimat verenler dahil olmak üzere bunun hesabı bu işe karışan herkesten hukuk önünde sorulur.”

Son dönemde yapılan birçok iş ve işlemin hukuksuz olduğuna dikkat çeken Bal, “Neresi hukuki bunların? Başında yolsuzlukla ilgili delilleri ortadan kaldırmak ve bu delilleri yakalayanları susturmak için yapılan bir operasyon bu. Bu başından sorunlu olunca her tarafı yanlış demektir. Sebebi yanlış olanın sonucu da yanlıştır.” dedi.

‘GÖZALTI SÜRELERİNİN AŞIMI AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ’NE AYKIRI’

CMK’da arama ve gözaltına alma şeklinin nasıl yapılacağının yazılı olduğunu belirten Bal, “Ceza Muhakemesi Kanunu’nda aramanın gözaltına almanın ne zaman yapılacağı açık seçiktir. Gece bu işler yapılamaz. Adamlar giriyor yapıyor. 500 bin kişiyi içeri alabiliriz diyor, bunun hakkı hukuku hakkaniyeti adaleti bir kenara bırakmışlar, ellerinde bir pala sağa sola savuruyor adamlar. Gözaltı sürelerinin aşılması bu savunma hakkının ihlalidir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır. CMK’ya aykırıdır. İnsani değerleri ortadan kaldıran bir durumdur. Her kim olursa olsun herkes adil yargılanma hakkına sahiptir. Bunun engellenmiş olması insan haklarının ihlali anlamına gelir. AİHM’e bu konu taşınırsa 4 günlük sürenin aşılmış olması Türkiye’yi tazminata mahkum etmek gibi bir sonucu olur.” ifadelerini kullandı.

İktidarın kendi yolsuzluğunu örtmek için bu tür operasyonlar yaptığını anlatan Bal, “AKP’nin paralel yapı diye tanımladığı kişilere karşı yapmış olduğu hukuki operasyon temelinden sakattır. Çünkü dayandığı zemin insani değil vicdani değil hukuki değil. 17-25 Aralık büyük yolsuzluk operasyonundan önce AKP’nin paralel yapı diye bir sorunu yoktu. 17-25 Aralık operasyonu ile kara para aklama rüşvet altın kaçakçılığı ayakkabı kutularında paralar bakan çocuklarının yatak odalarında kasalar sırt çantalarında bavullarda milyon dolarlar ortaya çıkınca AKP bu delilleri ortadan kaldırabilmek bu delilleri elde etmiş olan yargı ve güvenlik güçlerini susturabilmek için bir paralel devlet icat etti. Ona karşı, ‘İstiklal mücadelesi veriyorum’ diye hukuka ahlaka aykırı işler yapmaktadır.” diye konuştu.

Gerçek paralel devletin PKK olduğunu ifade eden Bal, “Eğer yargı ve kolluk güçleri yolsuzluk operasyonunda usulsüzlük yapmışsa kanuna aykırı bir şey yapmışsa bu kendi mecrasında hukuk zemininde elbetteki araştırılır soruşturulur ve hukuken gereği yapılır. Böyle bir yapıya, ‘İstiklal mücadelesi veriyorum’ demek, olduğu gibi yavuz hırsız misali kendi yolsuzluğunu kapatma çabasından ibarettir.. Eğer bir paralel devlet varsa Türkiye’de var böyle bir devlet, Oslo görüşmelerinden sonra dağdan silahı ile köye mezraya ilçeye ile inen PKK yapısı var. Bu PKK yapısı devlet yetkisi kullanıyor indiği yerlerde, hakimiyet kurduğu yerlerde. Bir vatandaşa PKK’ya vergi adı altında haraç toplanıyor. PKK’ya asker topluyorum adı altında terör örgütüne eleman kazandırıyor. Asayişi koruyorum diyerek devletin polisine jandarmasına kimlik soruyor, mahkeme kuruyor. Bu dört unsur, asker almak, vergi almak, asayişi temin etmek ve mahkeme kurmak devletin görevidir. İşte AKP’ye paralel devlet. Bununla uğraşması gerekirken, bununla müzakere ediyor, uydurduğu hayali devlet yapısı ile istiklal mücadelesi veriyor. Bunu milletimiz görüyor, bunun hesabını sormak için de cumhurbaşkanlığı seçimini bekliyor. İnşallah milletin iradesi ile bu yanlış gidişata bir son verilecektir.” şeklinde konuştu.

cihan