Salih Dursun’dan hakeme kırmızı kart

SPOR Toto Süper Lig’in 22. haftasında Galatasaray’ın Trabzonspor’u 2-1 mağlup ettiği maçta 4 Bordo-mavili futbolcuya kırmızı kart gösteren hakem Deniz Ateş Bitnel geceye damgasını vururken, Trabzonsporlu futbolcu Salih Dursun’un, hakemin elinden kırmızı kartı alarak Bitnel’e göstermesi de maçla ilgili en çok konuşulan olaylardan biri oldu.

Türk Telekom Arena’da oynanan karşılaşmanın 86. dakikasında hakem Deniz Ateş Bitnel’in Cavanda’ya kırmızı kart göstermesinin ardından Bordo-mavili futbolcular hakemin etrafında toplanarak büyük tepki gösterdi. Trabzonsporlu oyuncu Salih Dursun da hakemin elindeki kırmızı kartı alarak, Deniz Ateş Bitnel’e gösterdi. Hakem Bitnel, bunun üzerine Salih Dursun’u da kırmızı kartla oyun dışı bıraktı. Salih Dursun’un bu hareketi, sosyal medyada da gündeme oturdu.

Galatasaray – Trabzonspor maçının ardından

Trabzonspor Teknik Direktörü Hami Mandıralı, Galatasaray karşısında oynadıkları futbolun karşılığını alamadıklarını söyledi.
Galatasaray’ın Trabzonspor’u 2-1 mağlup ettiği maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Hami Mandıralı, “Biz sahaya futbol oynamak için çıktık. Sahada en iyisini vermeye çalıştık ve dik durduk. Oynadığımız futbolun karşılığını alamadık. Üzüntülüyüz. Hakem kararlarını tüm Türkiye gördü. Benim söyleyecek bir şeyim yok. Başkanımız bu konuda açıklama yapacaktır” dedi.
Verilen penaltı kararının yanı sıra Galatasaraylı futbolcu Selçuk İnan’ın penaltı vuruşunda topu dışarı atmasını bekleyip beklemediği sorusuna ise Mandıralı, “Çok ilginç şeyler oluyor ve bunları beklemek de mümkün değil. Selçuk, Galatasaray forması giyiyor ve kazanmak için elinden geleni yapıyor. Ondan böyle bir şey beklemek ne kadar doğrudur bilmiyorum” şeklinde konuştu.
Hami Mandıralı, futbolcusu Salih Dursun’un hakeme kırmızı kart göstermesiyle ilgili de, “Kendim de futboldan geldiğim için, oyuncularıma, sahada işlerinin hep topla olması gerektiğini söylüyorum. Salih’in hareketini hangi oyuncu yaparsa yapsın, yanlış. Orada kararları veren bir hakem var. Oyuncuların sadece futbolla ilgilenmeleri lazım. Bunlar herkese zarar veriyor” ifadesini kullandı.
Maçta öne geçtiklerini de vurgulayan Mandıralı, “Belki Galatasaray’ı bir daha böyle yakalama şansımız olmayacaktı. Galatasaray saldırırken çok açık verdi. Biz de hızlı hücumlar yakaladık. Önemli fırsatlar yakaladık ama final paslarında becerikli değildik. Rakibimiz bize oynama şansı verdi ancak biz fırsatları kullanamadık” diye konuştu.
DENİZLİ: BU GALİBİYET, HEM TAKIM OLARAK VERDİĞİMİZ GÖRÜNTÜ HEM DE 3 PUAN ANLAMINDA DEĞERLİYDİ
Galatasaray Teknik Direktörü Mustafa Denizli ise, aldıkları galibiyetin kendileri için büyük önem taşıdığını vurgulayarak, “Düşündüklerimizin büyük bölümü maç içinde
vardı. Belki bu sezonun en fazla şut attığımız, en fazla kanatlardan top getirdiğimiz maçı oldu. Özellikle ikinci kırmızı karttan sonra oyunun temposu bizim adımıza düştü. Rakip 9 kişi kalınca biraz bocaladık ve sonra tekrar vites yükselttik. Bu akşam benim eksik gördüğüm konuların başında, kanat toplarında çok üretken olamamamız vardı. Bir hayli kanat topu getirdik ve gol çıkarmamız gerekiyordu. Çerçeveyi bulma konusunda zorluk yaşadık. Bugün belki son 2 maçtaki performansımızın üzerine çıktık. Bu galibiyet, hem takım olarak verdiğimiz görüntü hem de 3 puan anlamında değerliydi” dedi.
Umut Bulut’un performansıyla ilgili bir soru üzerine Denizli, “Bu bölgeye yeni birini ilave etme şansımız yok. Kendi içimizden alternatif üretme mecburiyetindeyiz. Önümüzdeki haftalarda da farklı alternatifleri denemeye devam edeceğim. Bu denemeleri yapmaktan başka çaremiz yok. Umut gerçekten şanssız bir dönem yaşıyor. Belki olağanüstü bir golcü değil ama her zaman gole yakın bir oyuncu. Üzerinde net bir şekilde şanssızlık var. Bu psikolojide oynamak çok kolay değil. Kendim de o bölgede görev aldığım için, haftalardır gol atamamanın verdiği sıkıntıyla, kalenin gözünüze bir kibrit kutusu kadar küçük göründüğü zamanlar yaşayabiliyorsunuz. Ondan memnun olmadığımı söylemem mümkün değil. Gol kaçırmak için önce pozisyona girmek lazım. O da golü arıyor. İnanıyorum ki tüm bunları atlatacak. Ben ona güveniyorum” şeklinde konuştu.
Hollandalı futbolcu Wesley Sneijder’in Trabzonspor maçına yedek başlamasının, oyuncu arkadaşı Kıvanç Tatlıtuğ’un Paris’teki düğününe izinsiz olarak gitmesinden kaynaklandığı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine tecrübeli teknik adam, “Sneijder, benim iznimle düğüne gitti. Bunu herkesin bilmesini isterim. Çok insani bir vazifeydi ve yardımcı oldum. İnsanların hayatta kendilerini yakın hissettiği, önemli zaman dilimlerini paylaştığı insanlar var. Düğününe gittiği kişi, belki de Türkiye’de ona en yakın olan insan. Böyle bir günde yanında olması insani bir görevdir. Ben de futbolcuma yardımcı oldum. Daha önce Selçuk İnan’ın ablasının da böyle bir organizasyonu vardı ve ona da izin vermiştim” ifadesini kullandı.
Sneijder’e taraftarların tezahüratlarda bulunmasıyla ilgili de Denizli, “Ben, futbolcuma taraftarın sevgi göstermesinden sadece mutlu olurum. Onun mutluluğundan da kendime pay çıkarırım. Reaksiyonlar nereye kadar doğal, nereden sonra doğal değildir ona bakarım” dedi.
Mustafa Denizli, maçtaki tartışmalı hakem kararlarıyla ilgili de, “Hakem kararlarıyla ilgili pozisyonları tekrar izleyemedim. Her maçta lehimize veya aleyhimize hakem hatası olma ihtimali var. Saha içinde yaşananları gördüm ama maç sonrası tekrarlarına bakamadım. Tablo böyle ortaya çıkınca, maç bir yerde havasını da kaybediyor. Futbolcu oynama isteğini yitiriyor. Rakip 9 kişi kalınca bir konsantrasyon bozukluğu ortaya çıkabiliyor. Son olarak Gençlerbirliği-Gaziantepspor karşılaşmasında böyle bir durum oluştu ve Gaziantepspor eksik olmasına rağmen beraberliği yakaladı. Hakem kararlarıyla ilgili gördüklerimi söyleyebilirim. O kalabalığın içinde lisanen bir şeyler oldu sanırım ama ne olduğunu bilemiyorum” değerlendirmesini yaptı.
Mustafa Denizli, genç yaşlarından itibaren gelişim sürecini bildiği Bilal Kısa’ya süre vermekte biraz cimri davranıp davranmadığı yönündeki soru üzerine, “Bilal konusunda ben de kendimi eleştiriyorum. Verilen sürelerde bizim de yanlış payımız olabilir. Gelişiminde ben hocasıydım. Kaliteli futbolcu olduğunu biliyorum. Kendim hakkında yorum yaparken, ben de zaman zaman aynı şeyleri düşünüyorum. Bu durumu olumsuz olarak kendime yansıtıyorum” diye konuştu.
Son dönemde kulüp başkanı Dursun Özbek’in kendisine olan desteğini çektiği ve görevden alınacağı yönünde haberlerin basına yansıdığının vurgulanması üzerine Denizli, “Ben teknik adamlık hayatımda bir çok değerli başkanla çalıştım. Şu anki başkanımız da onlardan biri. Ben hayatım boyunca hiçbir başkanın desteğiyle ayakta kalmadım. Ben görev yaptığım yerlerde kendi desteğimle kaldım. Başkan Dursun Özbek’le iyi ilişkilerimiz doğal bir hadise. Kendisiyle bugün de görüştük. Bu tür haberler zaman zaman oluyor ve biz de cevaplamakta zorlanıyoruz. Ne diyeceğimi şaşırıyorum. Hayatta kolektif çalışmalar yaptığınız zaman, herkesin birbirine omuz vermesinden daha güzel bir şey yoktur. İstediği kadar destek olsunlar, eğer koşullar o desteği kaldırmak için elverişli değilse, çok faza önem arz etmez” dedi.

Avrupa, Salih Dursun’u konuşuyor!