Dolar 32,5841
Euro 35,0183
Altın 2.456,66
BİST 9.760,10
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 19°C

HASTANE ÖNÜNDE İNCİR AĞACI

11/02/2016 20:10 | Son Güncellenme: 14/05/2019 02:33
A+
A-

Sosyal medyadan takip ettiğim Turgay Dündar ‘ın sayfasında yayınladığı bir paylaşımı görünce bahsettiği konuya ilişkin bize de bir kaç kelamda bulunmak farz oldu!
Turgay kardeşim dertli ve diyor ki, “Kaman Devlet Hastanesinde röntgen cihazı yok” diyor.
Ahh sevgili kardeşim röntgen cihazının dışında neler yok ki?

Uzman doktor yok, yeteri kadar pratisyen hekim ile hemşire, ebe, hastabakıcı ve idari personelde yok!..

Bu bağlamda, Kaman ve Kırşehir’in diğer ilçelerindeki hastaneler, hasta tedavi etmekten ziyade hasta sevk işlemi yapmaktadırlar…

Yâda her zaman anlatırım, çok eskiden olmuş bir olayı. Kısaca burada da anlatayım. Büyük askeri birliklerde revirin önü hemen her sabah hastalanmış askerlerle dolar. Sıraya geçmiş kalabalığı görünce tabip asteğmen ne yapsın. Hemen karşılarına geçer ve bağırarak şu komutu verir. “Hizaya geç!” Ardından bir emir daha “tek kol aralığı yap!. Ve yine bir emir daha, “erat sağdan say!” Asker 1, 2, 3…7, …10… diye sayar. Sonrasında tabip asteğmen sıhhiye çavuşa der ki: “Çavuşum, teklere aspirin, çiftlere gripin verin gitsin” der!

İşte bu hesap ilçelerdeki hastaneler hastalara, ağrı kesiciler veya öksürük şurubu vermenin dışında bir şey yapamamaktadırlar…

Şu da bir gerçek ki, sağlık personelinin dışında hayati öneme sahip doğru dürüst alet edevat ve yeteri kadar ambulans aracı da yok!

Bunları nereden mi biliyorum?

Geçtiğimiz 2015 senesinin ilk 6 ayını Kırşehir’in merkezi de dâhil bütün ilçe, belde ve neredeyse köylerinin tamamını seçim çalışmaları sırasında karış karış gezdim de ondan biliyorum…

Yeri gelmiş ve konu açılmışken tespitlerimizi aktarmaya devam edelim. Cevizin başkenti güzel ilçemizden sabah Kırşehir’e doğru yapılan ilk birkaç dolmuş seferinin yolcularını hasta ve yakınları oluşturmaktadır. Hem de erkenden yola çıkılmaktadır. Çünkü Kaman’da yeteri kadar sağlık personeli bulunmadığından haydi yallah ver elini Kırşehir Ahi Evren Üniversite Hastanesine…

Erken gidesin ki, sıra bulabilesin ve muayene olabilesin. Biraz geç kaldıysan işin duman ya ertesi güne kalacaksın.. Ya da sür Kayseri’ye.. Çünkü bu hastanenin de kapasitesi sınırlı!

Konuyla ilgili araştırmalarımızı sürdürürken önemli bir bilgiye daha sahip olduk. MHP eski Ankara milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri’nin kapatılan hastanelerle ilgili verdiği soru önergesine, Sağlık Bakanlığından verilen cevaptan öğrendiğimize göre bir çok ilimizde olduğu gibi daha önce var olan Devlet Hastanesi de yeni hastaneyle birleştirilmiş. Fakat bu birleştirme kâğıt üzerinde olduğundan kapasite artmamış. Üstelik yerel kaynaklardan öğrendiğimize göre eski hastane binası atıl durumda ve kaderine terk edilmiş vaziyettedir!..

İşte bu sebepten Kırşehir merkezdeki hastaların yanı sıra diğer ilçe ve köylerden gelen hastaların çokluğu yüzünden burası da kifayet etmemekte.. Vatandaş kahrından hastane bahçesinde, dertli mi dertli dizeleri içerisinde barındıran “Hastane önünde incir ağacı” türküsünü (*) söylemektedir.

Kısaca çile bitmemekte hasbelkader muayene sırası alanların çoğu da tam tedavi olamamaktadırlar. Çünkü yukarıda bahsettiğimiz üzere kapasite yetersizliğinden gerekli tetkik ve tedavileri yapılamayan hastalar oradan da ya Ankara’ya, ya Kayseri’ye, yada başka bir yere sevk edilmektedirler..

Büyük şehirlerdeki hastaneler de başka bir dert! Burada bir hatırlatmada bulunayım. Hastane konusunu daha önce yazmaya söz verdiğimi unutmadım, o nedenle bir yazımda mutlaka ona da değineceğim.

Konuyu hazır masaya yatırmışken, bir de siyasi boyutuna da kısaca değinmeden olmaz..

Kırşehir’in şimdi 2 milletvekili var. Ve bu iki vekilliği 2002’den beri 2015 ara dönem hariç hep AKP almıştır. (Not: Kırşehir 2007’ye kadar 3 milletvekili çıkartıyordu. 3 vekil çıkarttığı dönemlerden, 2002’de CHP 1, 2007’de MHP 1 milletvekili çıkartmıştır.)

Yani anlaşılacağı üzere hep iktidar partisi milletvekili çıkartmıştır.

Peki, bunların Kırşehir’e faydası olmuş mudur?

Evet “.. cek,..cak..” konularında çok olmuştur! Yani seçim dönemlerinde “şunu yapacağız, şunu edeceği” sözleri seçim sonrası hep havada kalmış. Var olan kurumlara yenileri ilave yapılacağına birer birer başka şehirlere taşınmış, il ve ilçelerinin sanayisine gerekli ilginin gösterilmemesi yüzünden atıl hale gelmiş, işsizlik had safhaya çıkmıştır. Hal böyle olunca bırakın çevresindeki eski illeri daha dün il olan eski ilçeler dahi gelişmişlik bakımından Kırşehir’i sollamışlardır.

İl, ilçe merkezlerinde yığılmalar olduğu halde köylerinin çoğunda cami imamı yoktur, geçici atamalarla çözüm bulunmaya çalışılmaktadır…

Uçsuz bucaksız meraları, düzgün ve verimli tarım arazileriyle tarım ve hayvancılığa son derece elverişli olan şehirde bu konuyla ilgili çalışmalar da yetersiz kalmaktadır…

Yine tarihi camileri, tarihi binaları ve kaplıcalarıyla turizmin merkezi olabilecek şehir. Bundan da mahrum bırakılmıştır…

Birçok tarihi eser yerli-yabancı turistlerce ziyaret edilmeyi beklemektedir. Hele hele görenlerin hayran kaldığı dünyanın ilk astronomi okulu olma özelliğini taşıyan bir Cacabey Medresesi var ki görülmeye değer. Araştırıldığında görüleceği üzere ilk uzay aracının temsili şeklini bünyesinde barındıran bu tarihi bina (1272) mahzun mahzun ilgi ve görülmeyi beklemektedir.

İşte bir kısmını köşemize taşıdığımız daha da yazılacak birçok eksiklik ve yönetim yanlışları ayan beyan ortadayken, milletvekilleri, merkezi ve yerel yöneticiler türkü çığırıp, şiir okumayla gününü gün edecek olursa…

Orta Anadolu’da Türk milletinin tarihi ve kültürel dokularıyla süslenmiş; nice âlimleri, evliyaları, siyasetçileri ve aydınları ile sözün ve sazın ustalarını yetiştirmiş bu güzel incisi. Yâda bilinen diğer adıyla “Ozanlar diyarı Şirin Kırşehir”; unutulmuşluğuna ve siyasi öksüzlüğüne devam eder durur…

Ancak bir gerçek daha var ki, Kırşehir halkı son seçimlerde de görüldüğü üzere yokluğun, yoksulluğun ve unutulmuşluğun istikrarına bir kez daha oy vermişlerdir…

Ne diyelim kendi düşen ağlamazmış…

Yeni bir yazımızda buluşmak üzere esen kalın…

(*)

Hastane Önünde İncir Ağacı

Hastane önünde incir ağacı

Doktor bulamadı bana ilacı

Baştabib geliyo zehirden acı

Garip kaldım yüreğime dert oldu

Ellerin vatanı bana yurt oldu

Mezarımı kazın bayıra düze

Yönünü çevirin sıladan yüze

Benden selam söyleyin sevdiğim gıza

Başına koysun, karalar bağlasın

Gurbet elde kaldım diye ağlasın

Derleyen: Nida Tüfekçi

Selamlar
Harun KILIÇ
ANKARA