Dolar 32,5681
Euro 35,0219
Altın 2.427,05
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 17°C
Paz 19°C
Pts 19°C

HDP: DEVLET DE ÖCALAN’IN BAŞ MÜZAKERECİ POZİSYONUNU KABUL ETTİ

HDP: DEVLET DE ÖCALAN’IN BAŞ MÜZAKERECİ POZİSYONUNU KABUL ETTİ
17/10/2014 18:58
A+
A-

HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Abdullah Öcalan’ın Kürtler açısından çözüm sürecini temsil ettiğini belirterek “Öcalan’ın Kürtler açısından baş müzakereci olduğu bizim açımızdan olmayan bir tartışmadır. Son 2 yıldır bizim ağırlıklı olarak diyalog süreci olarak tarif ettiğimiz bu süreçte heyetler düzeyinde Sayın Başbakan’ın ve Cumhurbaşkanı’nın bilgisi dahilinde İmralı’da sürdürdüğü, diyalogda esasında devletin de Öcalan’ın baş müzakereci pozisyonunu kabul ettiğini gösterir.” dedi.

Adil Zozani, Meclis’te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Kobani olayları hakkında araştırma komisyonu kurulmasıyla ilgili yapılan başvuru hakkında konuşan Zozani, 43 kişinin hayatını kaybettiği bir olayın Parlamento tarafından mutlaka araştırılması gerektiğini ve sorumlularının hesap vermesi gerektiğini ifade etti.

Bu süreci Kürtler açısından Öcalan’ın temsil ettiğinin altını çizen Zozani, “Öcalan’ın Kürtler açısından baş müzakereci olduğu bizim açımızdan olmayan bir tartışmadır. Son 2 yıldır bizim ağırlıklı olarak diyalog süreci olarak tarif ettiğimiz bu süreçte heyetler düzeyinde Sayın Başbakan’ın ve Cumhurbaşkanı’nın bilgisi dahilinde İmralı’da sürdürdüğü diyalogda esasında devletinde Öcalan’ın baş müzakereci pozisyonunu kabul ettiğini gösterir. Bunların yasal bir çerçeveye oturtulması gerekir. Haziran ayında parlamentoda önemli bir yasa geçirdik. Bu yasanın ikinci maddesindeki hususların yerine getirilmesi gerekir. Heyetimizin Kandil’de KCK yetkilileri ile konuşacağı husus budur. Hükümet bu konuda adımlar atmada imtina etti. Türkiye’de biz daha çok musibetlere bakarak maalesef yol alıyoruz. Bu konuda adım atılması gerektiğini çok defa ifade ettik. Ancak devlet mekanizması ağır işliyor.” diye konuştu.

AK Parti Sözcüsü Beşir Atalay’ın açıklamalarıyla ilgili ise Zozani, “Sayın Atalay’ın kamuoyu ile paylaştığı bilgiler çerçevesinde şunu söyleyebilirim, biz evet bir sıkıntı yaşadık, tamamıyla bir yol kazası olarak tarif edilmese bile bir engebeyi aştığımızı düşünüyoruz. Kobani eylemleri 43 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, ortalığa bu kadar provokatörün saçılması bizlere artık bazı şeyleri öğretiyor, herkesin bundan bir ders çıkartması gerekiyor. Biz Kürt siyasetçiler olarak her olaydan payımıza düşen sonuçları çıkartıyoruz ama bu işler tek taraflı değildir. Varto’dan başlayarak insanların ölümlerine sebebiyet verecek davranışların tamamının bir incelemeye tabi tutulması gerektiğini düşünüyoruz. Madem ki bu ülkede birlikte yaşamaya devam edeceğiz, ortak bir gelecek inşa etmekten söz ediyoruz. Türkiye’nin çevresinde gelişen olaylar aynı zamanda Türkiye’ye sıçrama şansı da veriyor. Türkiye bu şansını ancak kendi demokrasisini geliştirerek, kendi içindeki sorunlarını çözerek rol model ülke pozisyonuna gelebilir. Ancak hükümet bu konuda maalesef olması gereken adımları atmıyor.” dedi.

HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın açıklamalarının hatırlatılması üzerine Zozani, “Sayın Tan kendi kişisel görüşlerini ifade etmiştir, saygı duyarım. Ancak biz bu süreçte kan akmasına dönük her türlü engelleyici iyi niyet adımının içinin dolu olduğuna kanaat getiririz. Biz akan kanın durmasını istiyoruz, geçmişe dönelim demiyoruz. Türkiye’nin Kürt halkı ile tarihsel mutabakatını yenileyip önümüzdeki yüz yıllara bakmasını arzu ediyoruz ve bu çaba içindeyiz. Bu çabaların hiç birisi boş çabalar değildir. Bütün bu adımların alt yapısı tümden kurgulanmış ve herşey tamamdır diyebileceğimiz noktada değiliz. Zaten öyle olsaydı bu kargaşaları yaşamamış olurduk. Ancak, bundan sonrası için eksikleri bertaraf edip, ileriye bakmamız gerektiğini düşünüyoruz. Ben kamuoyuna umut veren bir noktada olmamız gerektiğini düşünüyorum. Hükümet seçim hesapları içinde olabilir, şunu da biliyoruz ki, bu süreç hiç birimizin seçim hesaplarını bekleyecek bir süreç değildir.” diye konuştu.

Kamuoyuna umut veren bir noktada olmamız gerektiğini düşündüğünü belirten Zozani, bu sürecin hiçkimsenin seçim hesabını bekleyecek bir süreç olmadığına dikkat çekti. Türkiye kamuoyunun çözümden yana herşeyi desteklediğini dile getiren Zozani, iktidarın bunu değerlendirip hızlı adım atması gerektiğini söyledi.

Meclis’e sevk edilen yargı paketine ilişkin bir soruya ise Zozani, “Makul şüphe argümanı, esas kararnamesi argümanıdır. Sansür ve sürgün kararnamesinde bu ifade vardır. Hükümetin buna geri dönüş yapıyor olması büyük bir talihsizliktir. Almanya’da kanunlar, polislere tanınan yetkilerden ibaret değildir. Almanya’daki idari ve siyasi yapıyı da alalım Türkiye’de uygulayalım. Orayı da örnekleyelim, o çerçevede bakalım. Güvenlikçi yasaları da gözden geçirelim, bize uyanları alalım. Ancak sadece kötü örnekleri örnek alarak Türkiye’de toplumsal yaşamı tahsis edeceklerine olan inançları varsa bunlar boş inançtır. Geçmişte bu uygulandı ve sansür, sürgün kararnamelerinde geçen düzenlemeleri alıp bugün yeni bir yasal düzenleme diye Türkiye’nin önüne koymak şansızlıktır.” karşılığını verdi.

Çözüm süreciyle ilgili bir soruya Adil Zozani, “Şu anda hükümetin acilen atması gereken adım; bir, İmralı’da sayın Öcalan’a sekretarya tahsisidir. İkin; bu süreci gözlemleyecek tarafsız bir gözlem heyeti. Üçüncü olarak Haziran ayında çıkardığınız yasanın ikinci maddesinde geçen komisyonların biran önce kurulup işbaşı yapmasını talep ediyoruz. Hükümet bunları yaparsa kendi sokağına sahip çıkmış olacak; sokaktaki ateşi söndürmüş olacak. Bunun dışında güvenlikçi politikanın Türkiye’nin sokağını sakinleştirmeyeceğini hükümetin de bilmesi gerekir.” şeklinde konuştu.

4 eski bakan hakkında kurulan meclis soruşturma komisyonundan evrak örneklerinin alınmasına ilişkin bir soruya da Zozani, “Bu soruya sayın Cemil Çiçek’e sormak gerekir. Sayın Cemil Çiçek, Meclisin kozmik odasını itham edilen milletvekillerine, eski bakanlarına açıp bu konuyu soruşturmak isteyen milletvekillerine kapatmışsa bu sorunun muhatabı sayın Cemil Çiçek’tir. Eğer böyle birşey gerçekse sayın Cemil Çiçek’in derhal istifa etmesi gerekir.” cevabını verdi.

cihan