Dolar 32,5046
Euro 34,7434
Altın 2.485,84
BİST 9.492,08
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 15°C
Az Bulutlu
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Cum 14°C
Cts 19°C
Paz 21°C
Pts 19°C

Hüda-Par’den Cizre: “Hükümet işi ‘paralelin’ üzerine atarak içinden çıkılamaz.”

Hüda-Par’den Cizre: “Hükümet işi ‘paralelin’ üzerine atarak içinden çıkılamaz.”
29/12/2014 18:36
A+
A-

HÜDA-Par Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, Cizre’de 2 kişinin öldüğü olayların ardından açıklamada bulunarak, olayın çözüm sürecini provoke etmek olduğunu belirtti. Yılmaz, işin hükümet ve bölücü terör örgütü PKK tarafından “paralelin” üzerine atılıp içinden çıkılamayacağını ifade ettiği konuşmasında, “Hükümet Valisi’ne de, polisine de, Emniyet Müdürüne de söz geçirmeli ve sahip çıkmalıdır. Sahip çıkamıyorsa o zaman serzenişte bulunma hakkı yoktur” dedi.

HÜDA-Par Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, Cizre’deki olayların ardından düzenlediği basın toplantısında, olayın çözüm sürecini provoke olduğunu savunarak; HDP, DBP ve PKK’nın içlerinde iyi niyetli olmayan kişileri tasfiye etmesini istedi.

Yılmaz, “Ne zaman süreçle ilgili olumlu bir mesaj verilse PKK, YGD-H çevreleri tarafından bizim partimize yönelik provokatif eylemlerde bulunuluyor. Bizim partimiz üzerinden kendilerine göre çözüm sürecini sabote etme veya farklı mecralara çekmeye çalışıyorlar. Bunun da sorumlusunun PKK tarafı olduğu düşüncesindeyiz” dedi.

Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde YDG-H’liler ile Hüda-Par yanlıları arasında çıkan ve 2 kişinin ölümü, 3 kişinin de yaralanmasına neden olan olayların ardından Hüda-Par Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, Diyarbakır’da parti binasında basın toplantısı düzenledi.

HATİP DİCLE İLE GÖRÜŞTÜ

Toplantıya önemli bir telefon görüşmesi nedeniyle geç başladığını belirten Yılmaz, soru üzerine telefonla DTK Genel Başkanı Hatip Dicle ile görüştüğünü söyledi. Yılmaz, görüşmenin detaylarını soran gazetecilere, “Sonuçta üzgün olduğunu, bu olayı tasvip etmediğini özellikle DBP Eş Başkanı’nın yapmış olduğu açıklamayı tasvip etmediğini yanlış olduğunu belirtti” dedi.

CİZRE’DE EVLERE SALDIRDILAR

Yılmaz, parti olarak barış ve huzurun hakim olması için ellerinden gelen sağduyuyu yaptıklarını; ancak provokatif saldırılarda bulunan, alet olan kesimlerin kendi yaptıkları eylemleri partilerinin üzerine yıkmaya çalıştıklarını söyledi. YDG-H’lilerin Cizre’de parti üyelerinin evlerine dün gece saldırdığını 1 kişinin öldüğünü ve bir çok evin yakıldığını iddia eden Yılmaz, “Bütün bu gelişmelere baktığımızda, tam da hükümet ile İmralı’nın ya da PKK tarafının bundan sonra kamu düzeni sağlanacak, eylemler kesilecek, YGD-H eylemlerini kesecek şeklindeki beyanlarından sonraya denk gelmesi, bu da bizi düşündürüyor. İşin içinde derin ellerin olduğu noktasında Hatip Bey’le hem fikiriz. O da bunu dile getirdi. Fakat bu karanlık yapılara kimin alet olduğu noktasında düşünülmesi ve bakılması gerekiyor. Ne zaman süreçle ilgili olumlu bir mesaj verilse PKK, YGD-H çevreleri tarafından bizim partimize yönelik provokatif eylemlerde bulunuluyor. Bizim partimiz üzerinden kendilerine göre çözüm sürecini sabote etme veya farklı mecralara çekmeye çalışıyorlar. Bunun da sorumlusunun PKK tarafı olduğu düşüncesindeyiz. Özellikle DBP, HDP’nin yetkililerinin de medya karşısında vermiş olduğu sorumsuz açıklamaların bunda rolü vardır” dedi.

ZİYARETİN ARDINDAN SALDIRI YAPILDI

Dün DBP Cizre teşkilatının Hüda-Par’ı ziyaret ettiğini belirten Yılmaz, “Ziyaretin ardından bu saldırı gerçekleşiyor. Vatandaşa, esnafa, partimize yapılan saldırılar kamu düzenini bozucu eylemler sayılmıyor. Devleti, hükümetin kamu düzeninden anladığı kamu kurumlarının ve görevlilerinin güvenliğidir. Yasin Börü olayında olduğu gibi saatlerce müdahale edilmeyecek, danışıklı bir şekilde birisi ben saldıracağım, diğeri de sen müdahale etme. Böylece ortaklaşa bir derinlerde olan bir plan olabilir. Bunun üzerinde biz müdahale etmeyeceğiz. Hükümet yetkilileri de bizim yaşadığımız mağduriyet üzerinden mağduriyetleri ağzına dolayacak neticede süreçle ilgili siyasal alanda kendine bir nevi malzeme bulmuş olacak. Biz bunu kabul edemeyiz. Kamu güvenliği sağlanacaksa öncelikle bunun içerisine Hüda-Par’a olan bütün saldırıların kesilmesi de içine alınmalıdır. Sivillere yönelik, esnafa yönelik yol kesmeler gibi her türlü eylem kamu düzenini bozucu eylem içerisine girmeleridir. Sürecin işlemesi buna bağlanmalıdır. Eğer bu yapılmazsa o zaman biri provokatör diyecek, benim alakam yok diyecek, biri polisini göndermeyecek. Bu iş böyle işlemez. Rayına oturtmalıdır ama bu şekilde değil” dedi.

HÜDA-PAR BÖLGENİN GERÇEĞİ, BU KABULLENİLMELİ

Yılmaz, partilerine yönelik saldırıları kabul edemeyeceklerini belirterek, “Hükümet, devlet, PKK, HDP, DBP çevreleri bu anlayıştan şu ana kadar ki bakış açıları ve yaklaşımından vazgeçmelidir. Hüda-Par ve camiası bu bölgenin bir gerçeğidir. Burada var olacaktır, siyaset yapmaya devam edecektir. Herkes bunu kabullenmek zorundadır. Buna aksi bu durum kabullenemez. DBP’nin yapmış olduğu açıklamalar yangına benzin döker mahiyettedir. DTK Eş Başkanı Hatip Bey’le görüşmemizde mutabık kaldığımız konu vardı. Bu saldırının bir provokasyon olduğu ve provokatörlerin de mahkum edilmesi yönündeydi. Maalesef DBP’nin açıklaması tam tersine fırsatçılık ve bu arada Hüda-Par’ı nasıl mahkum ederim olayları nasıl ters düz edebilirimin klasik mantığı içinde gerçekleşti. Gerçekten çözüm istiyorlarsa, Hüda-Parla iyi ilişkiler gerçekleştirmek istiyorlarsa açıklamalarına dikkat etmeleri gerekiyor” dedi.

İŞİ PARALELİN ÜZERİNE ATIP İÇİNDEN SIYRILAMAZLAR

Yılmaz, bir gazetecinin olaydan valilik ve jandarmanın geç bilgi sahibi olduğunu yönünde iddiaları bulunduğunu sorması üzerine, “Hem hükümet, hem de PKK çevreleri bu işi sadece paralelin üzerine atıp işin içinden sıyrılamazlar. Hükümet Valisi’ne de, polisine de, Emniyet Müdürüne de söz geçirmeli ve sahip çıkmalıdır. Sahip çıkamıyorsa o zaman serzenişte bulunma hakkı yoktur. PKK çevreleri ikide bir de biz değildik provokatörleri tasvip etmiyorduk. Bizimle ilgisi yoktu demekle de işin içinden sıyrılamaz.

Madem provokatörse bu insanlar Diyarbakır’da Yasin Börü’nün katillerine niye avukat gönderdiler. DBP’nin özel gönderdiği avukatlar duruşmalarını takip ediyor. Bu sahiplenme değil midir katilleri? Kimse karşındakini çocuk yerine koymasın neyin ne olduğu görüyoruz. İyi niyetli olmadıklarını da görüyoruz. İyi niyetli olmayan yöneticilerin DBP, HDP veya PKK içindeki kişilerin iyi niyetli olan gerçekten çözüm isteyen Kürtlerin barışını, huzurunu isteyen kişiler tarafından deşifre edilmesi tasfiye edilmesi gerekiyor. Onlara tavsiyemiz budur. İçlerindeki ajanları, provokatörleri ilan etsinler ve tasfiye etsinler o zaman Kürtler barış içerisinde bir arada yaşayabilir. Bu kafayla Kürtlerin barış ve huzuru sağlanmaz” dedi.

“OLAYA 7 SAAT SONRA MÜDAHALE EDİLDİ”

Hüda-Par Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz yaptığı yazılı açıklamada da partilerine mensup kişilerin evleri PKK’lılarca saatlerce uzun namlulu silahlarla ateş altına alınıp bazı evler yakılırken, olaylara 7 saat sonra müdahale edildiği görüşü savunuldu. Açıklamada, şöyle denildi:

“Gece 03.00 sıralarında Şırnak’ın Cizre İlçesi Nur Mahallesi’nde hendekler kazıldıktan sonra bu mahallede bulunan Hür Dava Partisi üyelerinin evlerine yönelik PKK – YDG-H’liler tarafından uzun namlulu silahlarla başlatılan saldırılarda evler saatlerce ateş altında tutulmuş, bunun sonucunda bir parti üyesi hayatını kaybetmiş, birden fazla ev de yakılmıştır.

Cizre İlçesi’nde dindar Kürtlere yönelik saldırılar ilk değildir. Geçtiğimiz haftalarda da üyelerimizin ve mütedeyyin kişilerin evlerine yönelik silahlı saldırılarda bulunulmuştu. Bu saldırılarda da emniyet güçleri iş işten geçtikten sonra müdahalede bulunmuştu.

Hükümetin kamu düzeninden anladığı, kamu kurumlarının ve kamu görevlilerinin güvenliğidir. Halkın can ve mal güvenliğinin sağlanmadığı bir ortamda kamu düzeninden söz edilemez.

Son saldırıda da ilk andan itibaren Emniyet Müdürlüğü ve diğer yetkililere haber verilmesine rağmen müdahale edilmemiş, durum basında yer aldıktan sonra gündüz saat 10.00 sonrası, yani 7 saat sonra müdahale edilmiştir. Saat 09.00 sonrası Şırnak Valisi durumu yeni öğrendiğini basına söylemiştir. Sadece bu durum bile yaşananların ne kadar vahim olduğunu göstermektedir.”

Hüda-Par Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, olayın başlamasından saatler sonra DTK Eş Genel Başkanı Hatip Dicle’nin kendisini arayarak üzüntüsünü ve endişelerini belirttiğini söyledi.

Saldırılar kameralar tarafından kaydedilmesine rağmen DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek’in yaptığı açıklamada olayları ters yüz ettiğini kaydeden Yılmaz, “Kendisine yakışan bir şekilde olayları tersyüz ederek partililerimiz tarafından saldırı yapıldığını iddia etmiştir. Bu tür sorumsuz ve ateşe benzin dökmekle eş anlamlı açıklamaların faydasının olmayacağını ve gerçeğin üzerini örtemeyeceğini artık kendileri de anlamalıdır” dedi.