Dolar 32,5940
Euro 34,8484
Altın 2.496,68
BİST 9.646,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 22°C
Sal 22°C

İHSANOĞLU: BEN TÜRK OĞLU TÜRKÜM ELHAMDÜLILLAH

İHSANOĞLU: BEN TÜRK OĞLU TÜRKÜM ELHAMDÜLILLAH
18/07/2014 22:54 | Son Güncellenme: 24/07/2014 14:20
A+
A-

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, İslam adına hareket eden bazı kişilerin samimi olmadığını dile getirerek “Mesela Uygurların lideri Rabia Kadir Hanım, niye Türkiye’ye gelemiyor? Hem üstelik adı da Rabia’dır. Rabia Hanımefendiyi niye biz burada görmek istiyoruz da göremiyoruz? Niye buradaki Uygur kardeşlerimiz liderleriyle Avrupa’da görüşüyorlar? Bunun bir izahı olması lazım.” dedi.

“BEN TÜRK OĞLU TÜRKÜM”

İhsanoğlu, Anadolu ziyaretleri kapsamında Konya’da kanaat önderleriyle bir araya geldi. İhsanoğlu, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Konferans salonunda yaptığı konuşmanın ardından vatandaşların sorularını yanıtladı.

Bir vatandaşın sorusuna İhsanoğlu, “Efendim ben başkasını bilmem. Ben Türk oğlu Türküm elhamdülillah. Benim babam da anam da Türk Allah’a şükür. Ama şunu da söyliyim bizim Türklük anlayışımız ırkçı bir anlayış değildir. Anadolumuzda çok farklı menşeilerden olan insanlarımız var. Biz bin seneden beri bir ve beraber bu topraklarda yaşıyoruz. Ama başkalarının varlığını kabul ederken kendi varlığımızı niye inkar edelim?”

“DÜNYA’DA EN AĞIR ZULÜM DOĞU TÜRKİSTAN’DA YAŞANIYOR”

İhsanoğlu, Doğu Türkistan’daki Türkler’e yapılan zulümlere değinerek şunları söyledi: “Dünyada en zor şartlarda, en ağır zulüm, en dayanılmaz baskı Doğu Türkistan’dadır. Bunun dünyada bir örneği yoktur. Bir Filistin ve bir de Doğu Türkistan. Bizim edebiyatımızın en temel eserlerini yazan Kaşgarlı Mahmut ve Yusuf Has Hacip’in mezarları orada. Hal böyle olunca benim bu konuda yaptığım çalışmaları ben açıklarsam kamuoyuna bir çok kişinin yüzü kızaracaktır. Ve onların nasıl yalnız bırakıldığını söylersem İslam dünyasında bir çok İslam adına hareket edenlerin ne kadar gayri samimi olduğunu anlayacaksınız. Ama şunu söyliyim, bu Uygurların lideri Rabia Kadir Hanım, niye Türkiye’ye gelemiyor? Hem üstelik adı da Rabia’dır. Yani Türk Rabia Hanım, Uygurların lideri İsa Yusuf Alptekin’den sonra dünyaca ve Uygurlarca kabul gören bu muhterem lideri, Rabia Hanımefendiyi niye biz burada görmek istiyoruz da göremiyoruz? Niye buradaki Uygur kardeşlerimiz liderleriyle Avrupa’da görüşüyorlar? Bunun bir izahı olması lazım.”

“ÖZELLEŞTİRME KAMU YARARI İÇİN YAPILIR ”

Genç bir dinleyicinin İhsanoğlu’na özelleştirmeler hakkındaki sorusu üzerine İhsanoğlu şu cevabı verdi: “Özelleştirme özünde doğru bir politika. Yeter ki o özelleştirme kamu yararı için yapılsın, rant için yapılmasın. Bu özelleştirme katma değer yaratması için milli gelire, devlete, devletin yüklerini azaltsın, kamburlarını gidertsin. Fakat aynı zamanda ekonomiye katma değer yaratsın. Ve iş sahasını yaratsın, işsizliği azaltsın. Fakat ‘Ver kurtul’ şeklinde yapılan özelleştirmeler bir takım dost – ahbap veyahut yakın tanıdıklara imkan sağlamak için yapılan özelleştirmeler çok yanlış özelleştirmelerdir. Maalesef burada hukuk mücadeleleri yapıldığı halde yüksek mahkemelerin verdiği kararlar bu konuda uygulanmıyor. Kanunlar uygulanmazken yeni kanunlar çıkarılıyor. Yani her zaman biçilmiş kaftan hazırlanıyor. O kaftan uymadıysa yeni bir kaftan yapılıyor. Herşey meşru hale getiriliyor. Özelleştirme her zaman iyi birşey değildir. Kapitalist ekonomilerin en yaygın olduğu ekonomiler Fransa, Almanya, İngiltere. Orada herşey özelleştirilmiş değildir. Birçok şey varki orada herşey hala kamunun idaresinde. Onlara bir bakmamız lazım. Bizde bir furya yaratılıyor. Mesela şimdi: “Cumhurbaşkanı çok güçlü olması lazım, Cumhurbaşkanı bütün güçleri elinde tutması lazım’ Böyle bir furya. Birisi bir furya atıyor, ondan sonra bizim alimlerimiz ulemamız, yazıyorlar çiziyorlar sabahtan akşama kadar milletin kafasını yıkıyorlar. ‘Vesayeti bitiren adam, dönüşümü yapan adam vs vs.’ Bu sistem bir günde değişir mi, böyle şey olur mu? Bir algı yönetimi ve beyin yıkaması. Bunu şahsi hesaplamalardan uzak yapmak lazım.”

cihan